Suyun sevdirme kuvveti

Güncelleme Tarihi:

Suyun sevdirme kuvveti
Oluşturulma Tarihi: Eylül 22, 2014 01:18

Onlar da en az Orhan Veli kadar İstanbullu, en az Kız Kulesi kadar şehrin simgesi. Denizin zeki, haşarı ve en sevilen çocukları yunuslar bu günlerde sıçraya oynaya Boğaz’dan geçerek güneye göç ediyor. Ama hepsi değil. 40 kadarı yazı da kışı da İstanbul’da geçiriyor. Boğaz’daki gürültüye, kirliliğe ve dev balıkçı teknelerine rağmen.

Haberin Devamı

Yunuslar, balinalar ve foklar gibi memeliler takımında yer alırlar. Bu takıma ait olan ve gerçek yunuslar olarak bilinen Delphinidae familyasındaysa 85’in üzerinde tür vardır. Bunların 12 tanesi Türkiye sularında görülebiliyor. İstanbul’u ise üçü mesken tutmuş durumda: Tırtak (Delphinus delphis), Afalina (Tursiops truncatus) ve Mutur (Phocoena phocoena).

Suyun sevdirme kuvveti

İstanbullu yunusların kaderi diğer sularda yaşayan arkadaşlarından farksız: Sayıları her geçen gün azalıyor. Gürültü, aşırı avlanma, kıyılardaki yapılaşma, denizlerin doldurulması, plastik atıklar ve diplerde takılı kalan hayalet ağlar nedeniyle son 50 yılda sayıları yüzde 50 oranında azalmış durumda. Türkiye’de görülenlerse halihazırda nesli küresel ölçekte tehlikede olan türler arasında yer alıyor.

Haberin Devamı

YATAK ODALARINA KÖPRÜ YAPTIK

Suyun sevdirme kuvveti

İstanbul Üniversitesi’nde deniz biyoloğu olarak çalışan, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı gönüllüsü Aylin Akkaya yıllardır İstanbul’daki yunusları gözlemliyor. Onlara, çoğunu vücutlarındaki izlerden tanıyacak kadar yakın.

Akkaya, İstanbul Boğazı’nın birçok deniz canlısı gibi yunuslar için de bir geçiş noktası olarak hayati öneme sahip olduğunun altını çiziyor ancak gidişattan pek umutlu değil. Yunus sayısının Boğaz üzerinde artan insan baskısı nedeniyle azaldığını söylüyor: “Yunusların en önemli dinlenme yeri Garipçe’deki koydu. Maalesef gidip tam da orayı doldurarak üçüncü köprünün ayaklarını diktik. Artık Boğaz’da onlar için dinlenecek, sosyalleşecek yer kalmadı.”

Suyun sevdirme kuvveti

Akkaya’nın altını çizdiği sıkıntılardan bir diğeri de gürültü: “Boğaz o kadar gürültülü ki buna nasıl dayandıklarını anlamak zor. Günde yaklaşık 3 bin vapur ve balıkçı teknesi Boğaz’ı kullanıyor. 200’e yakın ticari gemi geçiyor. Dar ve sığ olduğu için sesten kaçılacak bir yer yok. Ses, sürekli kıyılara çarpıp dönüyor. Bu durum onların çıkardığı seslerle yol bulmalarını çok zorlaştırıyor. Bazen iletişim kurmakta zorlanıp birbirlerini kaybediyorlar. Ben neredeyim, arkadaşım nerede, balık nerede diye stres oluyorlar. Besin bulmadaki zorluk da cabası. Bazı yunusların neredeyse iskeleti görünüyor bu yüzden.”

Haberin Devamı

BALON BALIKLARINI ŞİŞİRİP TOP OYNUYORLAR

Suyun sevdirme kuvveti

Zekâları, sıcakkanlı olmaları ve neşeli mizaçlarının yanı sıra günlük yaşamlarında insana benzer davranışlar sergilemeleri onları haklarında en fazla bilimsel çalışma yapılan türlerden biri yapsa da henüz haklarında bilmediğimiz birçok şey bulunuyor. İşte bugüne kadar gözlemleyebildiğimiz ve keşfedebildiğimiz birtakım özellikleri:

'Sualtı dünyasının en zeki canlılarından biri olan yunusların balon balıklarını korkutarak şişmelerini sağladıklarını, ardından da şişen balon balığıyla sualtında top oynadıklarını gözlem kayıtlarından biliyoruz. Aynı şekilde deniz
altındaki süngerlerle top oynadıkları biliniyor.

Haberin Devamı

'Yunusların en ilginç yanlarından biri uykuları... Beyinlerinin yarısı uyurken diğer yarısı uyanık kalıyor. Beynin sol tarafını dinlendirdiğinde sağ, sağ tarafını dinlendirdiğinde sol gözleriyle etrafı izliyorlar. Tek gözü açık ve bilinci yerinde uyuyorlar.

'Beslenirken de dinlenirken de sürekli yardımlaşıyorlar. Örneğin İstanbul’da gözlemlenen en küçük yunus türü olan muturlar, geçen yıl aralarındaki tamamen beyaz (albino) ve son derece güçsüz bir yunusu grupça iterek, Boğaz’ı geçmesine yardım ettiler.

'Saatte 5-6 km hızla yüzüyorlar. Ancak istediklerinde saatte 30 km’ye kadar hız yapabiliyorlar.

'Sanılanın aksine çok fazla balık tüketmiyorlar. Besinlerinin sadece yüzde 8’ini balıklar oluşturuyor.

Haberin Devamı

'Kendi aralarında ses çıkararak anlaşıyorlar. Bu nedenle havuzlara hapsedilen yunuslar sürekli havuzun duvarlarına çarpıp geri dönen kendi seslerine bir süre sonra dayanamayarak suskunluğu seçiyor ve konuşmuyor.

'Ağızlarından değil kafalarının üstündeki delikten nefes alıyorlar.

MUTUR

Suyun sevdirme kuvveti

Türkiye sularında gözlemlenen en ufak yunus türü... Yüzgeçleri, kuyrukları ve sırtları siyah, yanları gri, altı beyaz... Sırt yüzgeçleri, sularımızda yaşayan diğer yunuslara göre daha kısa.

AFALİNA

Suyun sevdirme kuvveti

Yunus denince ilk olarak bu tür akıllara geliyor. Dünyanın bütün okyanuslarında yaygın olarak görülüyor. Rengi gri, karın kısmı açık renkte olan afalinayı orak şeklindeki sırt yüzgeçlerinden tanımak da mümkün. Bu türün yaklaşık 40 tanesi yaz kış İstanbul’da yaşıyor.

TIRTAK

Haberin Devamı

Suyun sevdirme kuvveti

Türkiye denizlerinde yaygın olarak gözlemlenebiliyor. Sırtı siyah ya da kahverengi, karın kısmı beyazımsı olan bu yunus, yandan bakıldığında açık sarı renkten gri renge doğru giden bir görünüme sahip.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!