Ne cool'lar gördük, aslında yoktular

Güncelleme Tarihi:

Ne coollar gördük, aslında yoktular
Oluşturulma Tarihi: Ocak 26, 2015 01:11

Etrafınızdan “Çok cool biri” iltifatı duymak için yıllarca didindiniz durdunuz. Neyse ki devir değişiyor, ‘cool’ miti yıkılıyor, doğal olan daha prim yapıyor. Şimdi gönül rahatlığıyla fabrika ayarlarınıza dönebilirsiniz

Haberin Devamı

Bu yıl, Kayıp Kız’ı (Gone Girl) okuduktan/izledikten sonra “Yoksa eşim/sevgilim bir sosyopat mı, gerçekte ben onu ne kadar tanıyorum” paniğine kapılıp hikâyenin alt metinlerini atlıyorsanız, asıl tartışmayı kaçırıyorsunuz: Cool kız sendromu.

Ne coollar gördük, aslında yoktular

Gone Girl

Henüz izlemeyenler/okumayanlar için, asıl sürprizi kaçırmadan o ‘sendromu’ şöyle özetleyelim: Kahramanımız Amy Elliott Dunne’un aslında gözüktüğü o ‘cool’ kız olmadığını öğrenirken, hikâyenin bir bölümünde ağzından bu teorinin nasıl da büyük bir balon olduğunu duyuyoruz. Cool kız teorisi şu: Erkeklerin hayalindeki, tanıştıktan sonra çevresine “Çok cool bir kız! Ben böyle bir şey görmedim!” diye iltifatlar yağdırarak anlattığı; kadınların hep olmak istediği o kız. Hep gülümseyen, çok takmayan, takılmayan, kıskanmayan, her şeye uyan, zeki, akıllı, seksi, tarz, bira içen, yeri geldiğinde maç da izleyen pornoya da ‘bakan’, belaltı esprilere herkesten çok gülen, popüler tabirle kafası rahat kızlar.

Haberin Devamı

Kitabın yazarı Flynn ve filmin yönetmeni Fincher sağ olsun bizi uyandırmışlar: Yok öyle bir model! Hepsi sonradan edinilmiş davranışlar, olmaya çalışmalar. Var olan şu: Kıyafet değiştirir gibi kişilik değiştirmek. Erkeğe göre. Kadına göre. Zevklerinden, hobilerinden bir anda vazgeçebilmek. Kendini markalar üzerinden, favori ürünlerini sayarak tanımlarken aslında başlı başına bir ‘ürüne’ dönüşmek. Belki de herkesin yaptığı, fakat kendine bile itiraf edemediği bir durum. ‘Cool’ durayım derken kendinden vazgeçmek.

SOKAKLARDA BOŞUNA ARAMA

Ne coollar gördük, aslında yoktular

Punk kraliçesi Patti Smith ve fotoğrafçı Robert Mapplethorpe, 70'li yılların en cool çiftiydi.

Mesele öyle kitaptan bir pasaj, filmden bir replikle sınırlı değil. ABD’de araştırma görevlisi/yazar/terapist Jessica Grogan, çevresinin ‘cool’ diye tanımladığı insanların davranışlarını inceliyor ve ‘Cool olma miti’ başlıklı bir makale yayımlıyor geçenlerde. Grogan’a göre insanların gözünde ‘cool’ olan davranışların tek bir kişide toplanması mümkün değil. Yani sokakta boşuna aramayın. Sıcak gözüken ama mesafeli duran, geç kaldığınız zaman bunu sorun etmeyen, her arkadaşınızla çok iyi anlaşan, her ortama uyan ve asla kıskanmayan, hem zeki hem güzel insanlar yok. Fakat iyi haber şu: O ‘paketin’ artık alıcısı da yok. Sosyal medya gücüne yenik düşüyor tüm vitrinler. ‘Doğal olsun, kendisi gibi dursun’ ihtiyacı yüzünden, gerçek samimiyetin hiç bu kadar prim yapmadığını anlatıyor Grogan. Doğal görünme çabası da bunun bir parçası. Devir, dergilere kapak olacağı zaman fotoşop yapılmaması şartı koşan, makyajsız kamera karşısına çıkma cüreti gösterebilen şöhretlerin devri. Yurt dışında Keira Knightley’nın geçen sene Interview dergisine verdiği pozlar, yurt içinde Beren Saat’in makyajsız Elle kapağı bu durumun en güzel meyveleri.

Haberin Devamı

GERÇEKLİĞİN BÜYÜSÜ

Ne coollar gördük, aslında yoktular

Kate Moss-Johnny Depp ikilisi, 90'ların unutulmayan çiftlerindendi.

Bugün, bir roman, bir film sessizce bir tabuyu devirmiş gibi gözükebilir fakat ‘cool’luğun miadını doldurduğu uzun yıllar yazılıp çizilen bir durum. Kökeni Amerika diye bilinse de Amerika’da bile 20’nci yüzyılın ilk yarısında, siyahi caz müzisyenleri arasından yayılma başlıyor. 50’lerde Hollywood senaristlerin ağzına, kalemine düşmesiyle; James Dean’lerle, Marlon Brando’larla özdeşleşmesiyle bugün bildiğimiz halini almaya başlıyor. Günümüze vardığında iyice yıpranmış, havalı olanı satmak için pembe bir fiyonka dönüşmüş bir kavrama evriliyor. Herkesin ‘cool’ olabildiği bir dönemde, realite şovlarının gücü ve sosyal medyanın büyüsüyle ‘gerçeklik’ daha çok prim yapıyor.

Haberin Devamı

YENİ KAYBEDEN: COOL

Ne coollar gördük, aslında yoktular

Dünyanın en çirkin-karizmatik erkeği Serge Gainsbourg ve seksi peri kızı Jane Birkin, 'cool' deyince akla ilk gelenlerden.

Günümüzde bilinçli ya da bilinçsiz, ‘cool’ paketinden sıyrılıverenler de var. Bakınız: Ajda Pekkan. Kariyerini “Arkanı dön ve çık istenmiyorsun artık” karizması üzerine kuran, yıllarca güçlü, ayakları üzerinde duran, kül yutmayan, umursamaz kadın... 2010’a geldiğinde, günah çıkardı ve “Ben o gördüğünüz cool kadın değilim” diye haykırdı, ‘vitrine değil iklimine gelenlere’ seslendi.

Malum, ünlünün de doğal duranı, gözyaşını saklamayanı, heyecanını da hayal kırıklığını da paketlemeden, filtrelemeden, ‘Gülben Ergen’leşmeden paylaşanı makbul. Meryem Uzerli büyüsü buradan geliyor.

Haberin Devamı

Grogan da araştırmasında hatırlatıyor: “Kimse idol istemiyor hayatında. En sevdiği, beğendiği şöhret bile mümkünse sıradan gözüksün, ilişki ‘ev misafirliği’ tadında kurulsun.” Yeni motto belli: “Başkası olma kendin ol/Böyle çok daha güzelsin!” İlişkilerin yeni kuralı da: “Ya gel bana sahici sahici ya da anca gidersin!”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!