İkisi de 9 kilo verdi

Güncelleme Tarihi:

İkisi de 9 kilo verdi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2014 01:33

Malum reyting tanrısı aşkı hele ki dramatik ve imkansız aşkları seviyor. Erkan Petekkaya ve Nurgül Yeşilçay’ın imkansız aşkı konu alan dizileri “Paramparça” bu hafta Star ekranlarında başlıyor. Yeni dizi için 9’ar kilo veren iki oyuncuyu, dizinin çekildiği yalıda bir araya getirdik.

Haberin Devamı

İlk defa bir projede birlikte oynuyorsunuz. Birbirinizi tanımadan önce, birbiriniz hakkında ne düşünürdünüz?
Nurgül Yeşilçay: Erkan bizim okuldan mezun. Ben onun çömeziyim aslında. Ama hiç tanışmamıştık bugüne kadar.

Hangi okul?
N.Y:
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Oyunculuk Bölümü. Okulda hiç karşılaşmadık. Ben başladığımda o mezun olmuştu. Sadece uzaktan sempati duyardım.
Erkan Petekkaya: Çocuklarımız aynı yuvaya gidiyordu. Yıllar sonra okulun ilk günü, orada tanıştık. Anne ve baba kimliklerimizle... Tanışmadan önce ben de Nurgül’le oynamayı isterdim hep.

İkisi de 9 kilo verdi


Yıllar sonra denk düştünüz ama beklenti büyük. Söylendiği gibi yılın çifti olabilir misiniz gerçekten?
N.Y:
Çok iyi gidiyor, sette çok rahat ettiğim bir oyuncu Erkan. Beklentileri karşılayacağımızı düşünüyorum.
E.P: İyiyiz, çünkü Nurgül paslaşıyor. Bizim eşimizde mühim olan da paslaşmaktır. Yoksa golün kimin attığının çok da önemi yok. Takım şampiyon olsun yeter.

Dizide ayrılmaları da birleşmeleri de imkansız iki aşığı canlandırıyorsunuz. Nasıl bir açmaz bu?
N.Y: Gülseren çok zor şartlarda hayata tutunmaya çalışan bir kız annesi. Kızımın gözü çok yükseklerde ve ben onu elimde avucumda tutmaya çalışıyorum. Bizimle birlikte yaşayan bir de kötü kalpli hala var. Sağ olsun Nursel Köse hala rolünü şahane oynuyor.

Haberin Devamı

İkisi de 9 kilo verdi


İkinci Bahar’da sizin rolünüzü Türkan Şoray oynuyordu, siz ele avuca sığmaz kız çocuğuydunuz?
N.Y:
Evet senaryoyu okuduğumda benim de aklıma ilk o geldi. Yıllar geçti artık ben bir kız annesini canlandırıyorum.
E.P: Benim oynadığım karakterde para var huzur yok. Karısına aşık değil, iyi bir adam. Hikaye çok karmaşık değil. İzleyen çözümlerken keyif alacak.

NURGÜL YEŞİLÇAY: BEN MUTLU AŞKLARIN KADINIYIM
DRAMATİK AŞKLARI SADECE OYNARIM, YAŞAMAM

Haberin Devamı

İkisi de 9 kilo verdi

Bugünün şartlarında aşka hele ki canlandırdığınız karakterler gibi imkansız bir aşka inanıyor musunuz?
N.Y: Ben uzun soluklu ilişkiler insanıyım. İmkansız aşkların pesinde koşacak zamanım yok. Ama herkes askı başka türlü yasar. Ben aynı şekilde senin için saçımı süpürge ettim diyenlerden de değilim. İlişki de karşılıklı veya tek taraflı ne olursa yapılan şeylerin fedakarlık olduğuna da inanmıyorum. İyi günde kötü günde hep yanında. Bunu da görev yada fedakarlık olarak görmem. Aşk birbirine zarar vermek değildir. Ask birbirine mutluluk vermeli. Mutlu olmadan sevmenin pesinde değilim. Mutsuz aşklar daha sinematografik. Böyle rolleri yaşamaktan çok oynamak daha zevkli.
E.P: Aşk hakkında binlerce şey yazılmış bugüne kadar. Herkesin aşkı kendine. Açıkçası benim aşk diye tanımladığım tek duygu oğluma karşı hissettiklerim. Çünkü her aşk bir hevestir, geçer gider.

Karınıza aşık olarak evlenmediniz mi yani?
E.P: Belki aşktan bile yüce şeyler hissettim. Devamında da sevgi, saygı, bağlılık yaşıyorum. Daha önemli değil mi?

Peki evliliğiniz ömür boyu sürer mi?
E.P: Nerden bileyim, yarın yaşayacağımız belli değil. 11 yıllık evliyim, dikenlerimizi attık, zamanla törpülendik. Tabii ki ömür boyu olmasını dilerim ama olmayınca da olmuyor işte Nurgül mesela, ayrıldı.
N.Y: Heh yine bana döndü ok. Ben aşkı anlatmam oynarım diye flaş bir başlık versem yırtar mıyım bu muhabbetten.

Haberin Devamı

İkisi de 9 kilo verdi


Yırtamazsın?
N.Y: Ben ne olursa olsun aşka inancını kaybetmeyenlerdenim. Evet aşk şekil değiştiriyor, başkalaşıyor ama varlığını yitirmedi.
E.P: Eskiden hatırlar mısınız mahallede bir adam bir kadını severdi. Bütün mahalle bilirdi, kadın bilirdi ama aylar geçerdi adam açılamazdı.
N.Y: Şimdi öyle mi üç saatte itiraf ediliyor sevgiler. Sosyal medyada bir ekleme talebine bakar. Daha kolay ulaşılabildiği için herkeste cesaret tavan. Tüm bu kolaycılığın uzantısı olarak her beğendiğini aşk zannediyor yeni nesil.

Dizi de Erkan evli, Nurgül yuva yıkan kötü kadın olmayacak mı?
N.Y: Olmayacak. Yani tepki çekmeyecek. Gülseren’le empati kurup, onu anlayacaklar.
E.P: Çok güzel bir laf vardır kopan ip tekrar bağlanmaz, çünkü kopmuştur diye. Benim dizideki evliliğimin durumu bu.

Haberin Devamı

İkisi de 9 kilo verdi

Erkan Petekkaya: 'Her aşk bir tesadüfle başlar, bunu bilir bunu söylerim...'

Reyting tanrısı aşkı seviyor di mi?
E.P: Yoksa binlerce dizi ve film niye aşk üzerine olsun.
N.Y: Ve sevmeye de devam edecek.
E.P: Aşk ve seks Adem’le Havva’dan beri var. Son insana kadar da olmaya devam edecek.

Zengin oğlan, fakir kız formülü de hep tutuyor? Peki Erkan ve Nurgül olarak modern bir dünyada bu kadar zengin bir adamın bu kadar fakir bir kadınla birlikte olması mümkün mü arkadaşlar?
N.Y:
Eğer içinde yalan dolan, sinsi hesaplar, pis kokan fesatlıklar yoksa aşkın her türlüsü, her hali mümkündür. Yaş farkı, gelir farkı, din, dil, ırk farkı okeydir.
E.P: Aynen katılıyorum. Yeter ki kader ağlarını örsün. Bir de her aşk bir tesadüfle başlar, o kesin. Benim hayatım 5 dakikada değişti. Otobüsü kaçırdım, sonrakine bindim ve bindiğim otobüste tanıştığım kız yüzünden tiyatroya başladım. O otobüse binmeseydim şu an başka bir iş yapıyor olabilirdim.
N.Y: E ben de öyle. Hep ressam olmak istedim, ressam olacak şekilde yetiştirildim. Bir tiyatrocuya aşık olduğum için konservatuar da oyunculuk sınavlarına girdim.
E.P: Aynen aynen. Peşinden 4 ay provalarına gittim. Sonra bir gün rol arkadaşı gelmedi, çıkıp bir şiiri benim okumam gerekti. Sahneye ilk çıktığım anda çok enteresan bir şey hissettim, kızı mızı unuttum o andan sonra, dershaneyi bıraktım, iki ay çalıştım küt diye konservatuara girdim.
N.Y: Hahaha resmen birbirimizi bitirme röportajı yaptık. Böyle bir dökülme olamaz.
E.P: Hayır ama aşkı güzel anlattık. Bunlar dizide de var. Göreceksiniz.

Haberin Devamı

İkisi de 9 kilo verdi


Erkan Bey siz eşinizle tesadüf eseri mi tanıştınız?
E.P: Evet ben gördüm ben bununla evleneceğim dedim. Biz akrabayız karımla uzaktan. Bir düğünde gördüm. Gittim görüştüm, babasını aradım, görüşmek için izin istedim. Atladım Ankara’ya gittim, ikinci görüşmede de evlenme teklif ettim. Gördüğüm an istedim ama.
N.Y: Ya ya millet neler yaşıyor Sibel.
E.P: Sabah aldım kahvaltı ettik, öğlen yemeği yedik sonra akşam yemeği yedik. 3 öğün yemekten sonra evlen benimle dedim. O da tamam dedi. Bir de sakladık 6 ay. Var yani ilk görüşte aşk diye bir şey var. Biz onu anlatabilirsek seyirciye ki anlatabildiğimizi düşünüyorum. Seyirci inanacak bize. Ve bu aşkı yaşayıp kavuşamayan binlerce insan var.

Son olarak ikinizde çok kilo vermişsiniz?
N.Y: Evet Gece filmi için özellikle kilo almıştım. Arabesk bir karakterdi o. O kiloları Gülseren için verdim. Tam 9 kilo gitti. Diyetisyenle çalıştım. Beslenme şeklimi değiştirdim ve bol bol yürüdüm.
E.P: Ben de 9 kilo verdim. İtina ve sabırla. Ama ben 3 bölüm sonra biraz alacağım. Zayıflığa karakterin ihtiyacı vardı. Benim ki tamamen oyunculukla ilgili bir hesap. Seyirci başka bir tip görsün istedim. Bir önceki oynadığım karakterden böyle zayıflayarak ayrışmak istedim.


NURGÜL YEŞİLÇAY: 'PSİKOLOĞUM SANA BİR ŞEY OLMAZ DİYOR'

İkisi de 9 kilo verdi

Nurgül Yeşilçay: 'Eğer içinde yalan dolan yoksa aşkın her hali mümkündür. Yaş, para, din, dil, ırk farkı okeydir'

Hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz?
-Oyunculuğum konusunda klasik olabilir ama iyi olsun, güzel olsun, gerçek olsun, elimden gelenin en iyisi olsun dönemindeyim. Özel hayatımda da mutluyum. Tabii çocuk sahibi olmakla da ilgili bir durum bu. Mutsuz olmayı, depresyona girmeyi, kendime yetmemeyi sevmiyorum. Durup durup kendime kobiler ediniyorum.

Ne gibi?

-Nejat’la oynamayı çok seviyorum. Stop Motion animasyon yaparak eğleniyoruz. Çok fazla kitap okuyorum. Tiyatroya da gidiyorum.

Nasıl bir erkek çocuğu yetiştiriyorsunuz?
-Oğlumu iyi kalpli iyi ahlaklı insanı doğayı hayvanı seven hayata karsı donanımlı olarak yetiştirmeye çalışıyorum. Eğitimine ruh sağlığına özen gösteriyorum her anne gibi.Kimi zaman kankası yeri gelince annesiyim.

Oyunculuğa başladığınız ilk günden beri fazlasıyla dürüst olduğunuzu düşünüyorum. Hatta bazen gereğinden bile fazla. Yürek ile dil arasındaki mesafeniz çok kısa… Şimdi bunca yıl sonra değerlendirme yapsanız başka türlü olamazdınız elbet ama bu yüzden çok kaybettiniz mi?
-Hiç. Aksine çok kazandım. Asla küçük hesapların peşinden koşmadım. Ve bu sayede ruh sağlığımı korudum. Arada bir psikoloğa gittiğim zaman doktorum bana hep “Sana bir şey olmaz” diyor.

Sabahları uyandığınızda ilk ne geliyor aklınıza son günlerde?
- Her zaman oğlum Nejat. Her sabah okula kaldırıyorum. Bu aralar Koruncuk Vakfı için çabalarım var. Çağan Irmak’la bir kamu spotu çektik. Yakında yayınlanacak. Başka ne yapabiliriz derdindeyim.

Giyim kuşam, alışveriş, moda takip etme işlerini görev gibi yaptığınızı düşünüyorum…
-Son 15 yıldır isim gereği her gün makyaj ve sac yaptırıyorum. İs dışında ne sacıma ne de yüzüme dokunmak istemiyorum özel bir durum olmadıkça.. Sağlığım açısından uzak dürüyorum.. Ama bu mesleği seçmeseydim tam bir kokoş olabilirdim.. Her gün sık ve bakımlı..

Yaşlanma korkusu arada sırada da olsa çalıyor mu kapınızı?

-Her yaşın ayrı bir güzelliği var.. Ajda da ne güzel söyler bu şarkıyı.. Yüzümde meydana gelen her çizgiyi seviyorum hepsinin ayrı bir yaşanmışlığı var..


Styling: Sibel Arna, Elvan Tığlıoğlu
Kıyafetler: Nedret Taciroğlu, Nueve, Damat
Makyaj: Besey Üstel
Saç: Arman Yıldırım

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!