Hasandede Köyü’nde kadehler AB şerefine

Güncelleme Tarihi:

Hasandede Köyü’nde kadehler AB şerefine
Oluşturulma Tarihi: Eylül 04, 2005 01:02

Kırıkkale’nin içlerinde, 6 bin nüfuslu kendi halinde bir Alevi köyü. Geçim kaynakları tarım. 500 yıllık köy, hazırladığı ev şarapçılığı projesiyle 6 ay önce AB’den 163 bin 750 Euro hibe kazandı. Köyde şimdi bağcılığın geliştirilmesi için kurslar başlatıldı.

Her yaştan 200 bağ sahibi, evde kaliteli şarap yapmanın sırlarını öğreniyor. Üstüne ayda 150 milyon lira alıyor. Amaç Hasandede şarabını markalaştırmak. Belediye binasına asılan ‘gavur bayrağı’nı biraz yadırgasalar da girişimden hepsi çok memnun.


52 yaşındaki Sultan Özkan, defterine not alırken diğer yandan da kucağındaki 5 yaşındaki torunu Simay’ı azarlıyor: ‘Sus öğretmeni duyamıyorum!’ Simay çevredekiler de kızınca suspus oluyor. Ciddi bir şekilde Profesör Gökhan Söylemezoğlu’nu dinlemeye başlıyor.

Hasandede Beldesi’nin düğün salonu burası. İçeride 50 kişi toplanmış. Çoğunluk orta yaşlı kadınlarda. Hepsinin elinde ‘Modern Bağcılık Kursu Notları’ kitabı. Bir yandan Söylemezoğlu’nu dinliyor, bir yandan kitapla karşılaştırıp not alıyorlar.

‘Bağcılık ve Ev Şarapçılığı Projesi’ eğitimleri, haftanın iki günü, ikişer saat. 50’şer kişilik ilk üç grup bağ eğitimini tamamlamış. Son grup bu aşamayı bitirince hep birlikte evde şarap yapımı tekniklerini öğrenecekler.

PEKMEZ YERİNE ŞARAP

6 bin nüfuslu Hasandede, aslında ne bağcılığa ne de şarapçılığa yabancı. 500 yıl kadar önce Anadolu’ya göçen Oğuz Boylarınca kurulan bu Alevi köyünde o gün bugündür bağcılık yapılıyor. Yörenin adını taşıyan bir de özel üzüm türü var. Hasandedeliler, bu üzümün beyaz ve siyah türünden evlerinde kendileri için pekmez ve şarap üretiyor.

‘Şimdi anladık ki bağlarımızda ilkel yöntemleri kullanıyor, bilimsel olarak yetiştiricilik ve şarapçılık yapmıyormuşuz’ diyor kursiyerlerden Funda Demircan. Demircan (40) ev hanımı. Kocası şehirlerarası otobüs şoförü. Bu yüzden ailenin bağlarıyla ilgilenmek Funda Hanım’ın işi. Geçmişte sadece pekmez yaparmış, şimdi şarapçılığa hazırlanıyor.

Hasandede’yi Avrupa Birliği fonlarıyla buluşturan girişimin öncüsü, üç belediyeci. SHP’li Belediye Başkanı Malik Ejder Coşkun, geçen yıl Avrupa Komisyonu’nun yürüttüğü ‘Aktif İşgücü Programları Projesi’ne başvurmaya karar verdi. Proje için Ziraat ve Fen İşleri Müdürü Ali Yetkin ile meclis üyesi emekli Ziraat Teknisyeni Memiş Tokgöz’ü görevlendirdi. İkili, dört ay geceli gündüzlü çalıştı. 102 sayfalık ‘Modern Bağcılık ve Evde Şarapçılık’ projesini hazırladı. Cevap 2 ay sonra geldi: Hazırlanan taslak, Türkiye’nin dört bir yanından gönderilen, 920 dosyayla yarışmış, seçilen 192 proje arasına girmişti. Hasandede, 163 bin 750 Euro hibe almaya hak kazandı.

İŞSİZLİĞE, GÖÇE ÇÖZÜM

Memiş Tokgöz ‘Ne kadar sevindik bilemezsiniz’ diye anlatıyor. ‘112 bin Euro gönderildi. Gerisi proje bittiğinde verilecek. Hemen kolları sıvadık. Duyurular yaptık. Bağcılık ve şarapçılık eğitimi için başvuran ailelerin üzüm bağları olup olmadığını araştırdık. Bağ sahibi 200 kişiyi seçtik, derslikleri hazırlayıp kursa başladık.’

Tokgöz’ün söylediklerine bakılırsa, bu proje Hasandede’de erkekler arasında yüzde 30’a ulaşan işsizliğe de çözüm olacak. ‘Daha şimdiden beldedeki her işte bir hareketlilik başladı. Kurslarımıza katılanlara ödeme yapılıyor. Bu projenin beldemizdeki işsizlik sorunuyla birlikte göç sorununu da çözmesini bekliyoruz.’

Kursiyerlerin en genci 18, en yaşlısı 84 yaşında. Dersleri, Gıda Yüksek Mühendisi Aykut Uçak ve Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim görevlisi Prof. Gökhan Söylemezoğlu veriyor. Derslerin ilgi görmesi amacıyla kursiyerlere bir de misyon yüklenmiş: ‘Nesli kaybolmaya yüz tutmuş Hasandede üzümünü sizler canlandıracaksınız!’ 8 YTL’lik günlük ödemeyle teşvik edilen misyon sayesinde derslere katılım yüksek.

Söylemezoğlu, bu proje sayesinde Hasandede şaraplarının bir marka olabileceğini savunuyor: ‘1500 dekar alanda, eski yöntemlerle bağcılık yapılıyor. Bu eğitim sayesinde bölgedeki üretimin kalitesi artacak. Küçük ölçekli ev şarapçılığını geliştirmek amacıyla belediyeye ait 300 metrekarelik bir binada şaraphane kurulacak. Kooperatif ev şaraplarını şişeleyecek, mahzenlerde yıllandıracak. Şu anda kasabada yılda toplam 400 litre civarında şarap üretiliyor. Bunu 30 tona çıkarmak mümkün. Proje yardımıyla Hasandede üzümlerinden yapılan şaraplar marka olacak.’

2 ÇEŞİT ŞARAPLARI VAR

Hasandede Köyü’nde iki çeşit üzüm yetişiyor: Hasandede beyazı ve Hasandede siyahı. Hasandede beyazından yapılan beyaz şaraplar, yüzde 11-13 alkol ve litrede 4-7 gram asit içeriyor. Hasandede siyahından yapılan kırmızı şaraplarda ise yüzde 12-14 alkol oluyor. Renkleri koyu kırmızı. Asit miktarı litrede 4-7.

AKTİF İŞGÜCÜ PROGRAMI

Avrupa Komisyonu’nca destekleniyor. Bu yıl 32 milyon Euro’luk ödenek ayrıldı. İŞKUR (Türkiye İş Kurumu) tarafından denetlenen projeler arasında yok, yok. Tarım ve hayvancılıktan çocuk bakımına, verimlilik artırma tekniklerinden rehber yetiştirmeye kadar birçok konuda çalışma var. Projelerden bu yıl 25 bin kişinin yararlanması bekleniyor.

HASANDEDE’DEN PORTRELER

MEHMET DEMİRTAŞ (84)

Kursun en yaşlı öğrencisi

Kursa katılan en yaşlı öğrenci. Bağlarında yılda 1 ton üzüm yetiştiriyor. Daha fazla mahsul alacaksın, denilince hemen kursa yazıldığını anlatıyor: ‘Kursa gideceğimi 80 yaşındaki karım Zeynep’e söyledim. Bu yaştan sonra talebe mi olacaksın, dedi. Benimle dalga geçti.’ Henüz AB kısaltmasının ne anlama geldiğini çözememiş. ‘Birinin adı mı, yoksa kooperatif ismi mi’ diye düşünüyor. Her halükarda hayırlı olduğundan emin.

GÜLZADE PEKEŞEN (61)

Madem öyle aferin şu gavurlara

Üç çocuk, dört torun sahibi kursiyer Gülzade Nine, AB’nin beldeye şenlik ve para getirdiğini anlatırken duraklıyor: ‘Belediyenin önündeki Türk bayrağının yanına üzerinde sarı yıldızlar olan mavi bayraklardan astılar. Bu gavur bayrağını neden astılar anlamadım.’ Çevresindekiler açıklamasını yapınca ikna oluyor: ‘AB’ye girmek için lazımmış. Yeni bilgiler öğreniyorum, üstüne ayda 150 milyon lira veriyorlar. Madem öyle şu gavurlar keşke tüm ülkede ev hanımları için de kurslar düzenlese. Aferin AB’ye...’

DEVRANİYE DEMİRKAN (60)

Onların yoğurt yiyişi başka

Kursa katılanlar zaman zaman anlatılanları kavramakta zorlanıyor. Dört çocuk, yedi torun sahibi Devraniye Hanım da, çözümü kursa kızı Sedef’le katılmakta bulmuş. Zorlanınca ona soruyor. Kurs faydalı mı diyoruz, bir halk deyişiyle yanıtlıyor: ‘Anlattıkları kısmen bildiğimiz şeyler ama onların yoğurt yiyişi başka.’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!