Halkı germeyelim

Güncelleme Tarihi:

Halkı germeyelim
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2003 18:11

“Sevgili Serdar, ülkenin iç ve dış sorunları yetmiyormuş gibi AKP yönetimi YÖK’ten sonra yangından mal kaçırırcasına İmam Hatipler konusunu gündeme getirdi ya hayret edilmeyecek gibi değil.” Sezai Bayar Ankara’dan yazıyor:

Haberin Devamı

Tamam, eğitimde aksaklıklar var.

Yüksek öğrenimde ise belirsizlikler, yanlışlıklar dizboyu.

Meslek liseleri konusunda nal toplamamız dahil, özel dershaneler konusu da ayrı bir dert.

Ama biriken sorunları bir çırpıda çözmeye kalkışmak, kamuoyu oluşturmadan salt Meclis çoğunluğuna dayanıp “ben yaparım” demek, hele inatlaşmaya kalkışmak AKP yönetimie bumerang gibi geri döner.

Oysa eğitimdeki aksaklıklar konusunda hemfikir olduğumuz çok nokta var.

Basın Yüksek Okulları’ndan her sene mezun olan en az bin gençi, hangi gazete ve TV’ye yerleştirmek mümkün?

Bana kim söyleyebilir ki, Basın-Yayın Yüksek Okulları’ndan mezun olanların iş bulma şansı yüzde 10’dur diye. Bırakın yüzde 10’u, yüzde 2’si bile çalışma olanağı bulamıyor, bulanlar da aylarca ekmek-köfte fiyatına talim ediyorlar.

Bana kim söyleyebilir ki, mezun olan ezcacıların yüzde 2’sini devlette istihdam edebiliyoruz diye. Binlerce eczacı var piyasada boş. Para desteği bulanlar da eczane açmaktan başka seçenekleri yok.

Bana kim söyleyebilir ki, üniversitelerden mezun olan kimyagerlerin yüzde 5’i devlette, yüzde 10’u da özel sektörde çalışma olanağı bulabiliyor diye.

Tabii ki aynı durum İmam Hatipler için de geçerli.

Ama hiç bir yönetim silah zoruyla meslek tercihi yaptırmıyor. Zorla şu branşı seçeceksin demiyor.

Ama gelmiş geçmiş yönetimler, ihtiyaca ve istihdam alanlarına göre bir tahmin yapmaya yanaşmamış.

Saldım çayıra, Mevlâm kayıra demiş.

Hangi anne baba gencecik yavrularının yüksek öğrenim yaptıktan hatta masterlerini tamamladıktan sonra işsiz kalmalarına üzülmez. Harcadıkları milyarlara mı, çocuklarına iyi bir gelecek temin edememelerine mi yansınlar?

İmam Hatip Lisesi mezunlarının da önlerinin açılması tek bir sorun olarak ele alınırsa, haklı olarak halkın tepkisi büyük olur.

Devekuşu misali yani.

Şimdi hükümetin yapacağı tek şey geri adım atıl ülkeyi germemek.

Zaten sıkıntılı bir yılı geride bırakan halkın krizden çektiği ortada. Aslanın karnındaki ekmeği kazanmak için çırpınan milyonlarca insan gerilmek istemiyor.

Geri dönmek ne ayıp, ne de başarısızlık.

İnatlaşma ise ilkel bir yaklaşım bence.

Sevgiler,

Sezai

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!