Gümüş Ekran
Güncelleme Tarihi:
Kurtla kuzu karışınca
Alışkanlıkların iyisi kötüsü var mıdır? Ben pek öyle bir ayrım yapmıyorum.
Kurda Tuzak'ı (Entrapment) seyrederken bunu düşündüm.
İnsan belli bir süre sonra mesleğine aşık oluyor.
Bana kalırsa kız da (Catherine Zeta Jones) adam da (Sean Connery) hırsızlığı artık para için yapmıyorlar. Canım tabii ki emeklerine karşılık biraz para, mücevher alıkoyuyorlar.
Kurda Tuzak, tanınmış bir hırsız adam ile tanımış bir hırsız kızın önce birbirlerine kazık atmak isterlerken sonradan aşık oluşlarının hikayesi.
Senaryo bir Agatha Christie, Alfred Hitchcock sağlamlığında kurulmuş.
Sonucu çok iyi bir polisiye kitabı okuruysanız, iyi bir film seyircisi iseniz, zaman zaman bazı şeyleri tahmin edebilirsiniz.
Ancak sıradan biri için her sonuç sürpriz güzelliği taşıyor.
Sean Connery yıllanmış bir şarap, James Bond'ların en sevdiğim aktörü gitkiçe daha iyi bir oyuncu kimliği tazanıyor.
Yaşlılık onu hem ustalaştırmış hem çekici kılmış.
Herhalde öncesinde ve sonrasında bir hayli milenyum filmi seyredeceğiz.
Buna milenyum filmi demenin pek bir anlamı yok ama gene de ünlü soygunu yapabilmeleri için milenyumdaki dijital kıyametten yararlanıyorlar.
Soygun düzeninin nasıl içiçe geçmiş bir mekanizma olduğunu göstermesi açısından da hoş bir seyirlik.
FBI ajanından sigortacısına, hırsızına, eski eser kaçakçısına kadar herkesin mutlu biçimde çalıştığı, ganimetleri bölüştüğü gerçeği üzerine oturuyor film.
İyi bir gerilim filmi.
Üstelik adam öldürmeden, kan dökmeden başarılıyor bu iş.
Öyle ya, zeka varken tabancaya ne gerek var?