Gülün gülebildiğiniz kadar

Güncelleme Tarihi:

Gülün gülebildiğiniz kadar
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 26, 1998 00:00

Haberin Devamı

Gülmek sadece ruh sağlığımız için değil, aynı zamanda fiziksel sağlığımız üzerinde de önemli rol oynayan faktörlerden biri. En sıkıntılı anlarınızda bile gülmek için bir fırsat yaratırsanız fiziksel ve ruhsal sağlığınızı koruma yolunda önemli bir adım atmış olacaksınız. Konuşmayı öğrenmeden gülmeye başladığınızı unutmayın ve dünyadaki bu ilk becerinizi sakın boşa harcamayın.

Gülmek, her insanın dünyaya geldikten sonra öğrendiği ilk davranıştır. Bebek, doğarken ağlamaya başlar, ama iki üç aylık olduktan sonra kimse ona bir şey öğretmediği halde bir de bakarsınız bebek gülüyor. Konuşmasını öğrenmeden önce gülen bebek, büyüdüğü zaman genellikle bu ilk ve önemli başarısını unutuyor. Çevresinde çok fazla gülen insan gören bebeklerin daha güleç yüzlü oldukları ve daha sık güldükleri bir gerçek. Çocuk iki, iki buçuk yaşına geldikten sonra söylenen sözlere gülmeyi öğreniyor. Uzmanların yaptıkları araştırmalara göre gülme stili çocuklukta gelişiyor. İnsanlar yetişkinlik döneminde gülüş şekillerini değiştirmek isteseler de bunun için çok büyük çaba harcamaları gerekiyor.

Yetişkinlerin yüzde 20’sinin gülme nedeni şakalar ve komik durumlar. Yüzde 80’ini ise esprili, neşeli konuşmalar oluşturuyor. İnsanlar başkalarıyla beraber oldukları zaman daha çok gülümsüyorlar. Yalnız kaldıklarında kendi kendilerine gülmeleri çok zor. Biriyle karşılıklı oturup gülüştüğünüz zaman o kişiyle aranızda gizli bir bağ oluşur. Gülme konusunda kadınların erkeklerden baskın çıktıkları bir gerçek. Kadınlar hemcinsleriyle birlikte oldukları zaman daha çok gülüyorlar. Aralarında erkeklerin bulunması, nedense kadınların gülme isteklerini azaltıyor ya da ciddi görünmek için çaba harcıyorlar.

Erkekler kendi aralarında gülmeye çok az zaman ayırıyorlar. Ciddi, aklı başında insanlar gibi görünme tutkusu gülmelerini engelliyor.

Kadınlarla erkeklerin gülme nedenlerinin çok farklı olduğu bir gerçek. Erkekler, müstehcen fıkralara çok gülüyorlar. Kadınlar ise bu tür fıkraları duymazlıktan gelmeyi yeğliyorlar. Kadınları daha çok güldüren şey davranışlar ve dış görünüşler. Belirttiğimiz gibi kendi aralarında konuşurken de komik olaylara gülüyorlar. Gülmeyi unutmak, kadın erkek herkesin en büyük düşmanı olan stresi körüklüyor. Sık sık gülenlerde kan basıncının düştüğü, daha sağlıklı göründükleri biliniyor. Günlerini stres içinde hiç gülmeden geçirenler çeşitli ruhsal bunalımların pençesine düşüyorlar. Uzmanlara göre stresten kurtulmak için bol bol gülmek şart. Her zaman gülümseyen bir yüzün çevrede ne kadar olumlu bir etki yarattığını da unutmayalım. Aslında ağlamanın da gülmenin de zamanı var. Ama çoğumuz bu zaman ayrımını gerektiği gibi yapamıyoruz. Gülme, stres hormonlarının sayısını azaltıyor ve tümör hücrelerini öldüren hücrelerin çoğalmasını sağlıyor. Gülme aynı zamanda bağışıklık sisteminin de güçlenmesinde önemli rol oynuyor.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!