Greta Garbo’nun mektuplarla kanıtlanan lezbiyenliği ailesinin hoşuna gitmedi

Güncelleme Tarihi:

Greta Garbo’nun mektuplarla kanıtlanan lezbiyenliği ailesinin hoşuna gitmedi
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 18, 2005 00:00

1930’larda Hollywood’un Yüzü’ydü o. Stockholm’un fakir mahallelerinden Sodermalm’daki arkadaÅŸları tarafından bazen Katta, bazen Gurra diye çaÄŸrılan, bizim Greta Garbo olarak tanıdığımız kadın. 27 film yaptıktan sonra, hayatının büyük bölümünü, neredeyse 50 yılını dünyadan kopuk, evine kapanarak geçiren Greta Garbo’yla ilgili Ä°sveç’te Posta Müzesi’nde bir sergi açıldı.Hayatıyla ilgili ipuçları veren sergide Garbo’nun en büyük aÅŸkına yazdığı mektuplar yer alıyor. Ailesi bu serginin içeriÄŸinden, mektupların halka açılmasından rahatsız. Hayır, mektuplar açık saçık olduÄŸu için deÄŸil, bir kadına yazıldığı için.Hayatının son 50 yılını niye inzivada geçirdiÄŸini kimse anlayamadı. Belki son derece katı kuralları olan Ä°sveçli ailesinde kendini geri planda tutmanın en büyük erdem olduÄŸunu öğrendiÄŸi için. Ya da yıllarca babasının tuvalet temizleyicisi olmasından utanıp mutsuz bir insana dönüştüğü için. Veya hafızalarda hep kusursuz tanrıça görüntüsüyle kalabilmek için.Greta Garbo yalnız kalmaktan korkan bir kadındı aslında. Ama kalabalık da deÄŸildi istediÄŸi. Hollywood’un onu bir erken çaÄŸ starına dönüştürme çabasından rahatsız oluyordu. 1925’te, 20 yaşındayken Ä°sveç’ten kalkıp ‘çirkin’ dediÄŸi Amerika’ya gittiÄŸinde arkasında hayatta en çok sevdiÄŸi kiÅŸiyi, tiyatro okulundan arkadaşı Mimi Pollak’ı bırakmıştı. Ä°kili arasında 60 yıl sürecek mektuplaÅŸma böyle baÅŸladı. BABA OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM!Tin Andersen Axell’in yeni kitabı Bloody Beloved Kid (Çok Sevgili Çocuk) Garbo’nun Pollak’a yazdığı mektuplardan oluÅŸuyor. Garbo, bir mektubunda Mimosa diye hitap ettiÄŸi Pollak’a şöyle diyor: ‘Senden gelen bu mektup içimdeki özlem fırtınasını nasıl da yüzeye çıkardı... Sensiz yavaÅŸ bir kadınım, sıkıcı ve yorgun...’ Kendisi de bir aktris olan Mimi Polak 1928’de evlenir ama bu Garbo’nun ona karşı takıntıya varan duygularını deÄŸiÅŸtirmez. ‘Seni görmeyi düşlüyorum. GöreceÄŸim ve hálá bu eski sevgilini sevip sevmediÄŸini öğreneceÄŸim. Seni seviyorum, küçük Mimosa.’ Tabii görüşemediler, zaten bu mektuptan iki sene sonra Pollak hamile olduÄŸunu açıkladı. Bu haberin üstüne Garbo’nun yazdığı mektupta ise onun tutkusunu açıkça gösteriyordu: ‘Biliyorum Allah bizi böyle yarattı ve doÄŸamıza aykırı davranamıyoruz. Ama ben hep seni düşündüm. Hayatım boyunca. Hep birbirimize ait olduÄŸumuzu düşündüm.’ Pollak’ın oÄŸlu doÄŸduÄŸunda ise bir telgraf gönderdi: ‘Baba olmaktan gurur duyuyorum.’İsveçli bir yayıncı olan Lars Saxon ve Amerikalı sessiz film yıldızı John Gilbert üçer kez evlenme teklif etti Garbo’ya. Garbo onlara cevabını film ÅŸirketi MGM’in antetli bir küçük not kağıdına yazıp verdi: ‘Galiba hayatımın sonuna kadar bekar kalacağım. Birinin karısı olma fikri bana çok çirkin geliyor.’ Ä°ÅŸte bu ve bunun gibi Greta Garbo’nun kaleminden çıkmış yüzlerce mektup ÅŸimdi Posta Müzesi’nde sergileniyor. Müze müdürü serginin hazırlanmasında, daha doÄŸrusu bütün bu mektupların toplanmasında çok zorluk çektiklerini söylüyor. Çünkü Garbo’nun hayatta olan akrabaları, yani erkek kardeÅŸi Sven’in ailesi, bu mektupların kamuya açılmaması için ellerinden geleni yaptı. Ama onlar tam müzeyle uÄŸraşırken, kadın yazar Mercedes da Costa’nın yaptığı bir açıklama aileyi pes ettirdi. Costa zamanında Garbo’yla bir iliÅŸki yaÅŸadığını söylüyordu.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!