Gözlerim Kore’den sarışınlığım İsveç

Güncelleme Tarihi:

Gözlerim Kore’den sarışınlığım İsveç
Oluşturulma Tarihi: Şubat 12, 2011 00:00

Deniz Çetin (27) aslında bir avukat. Ama müzik onu küçük yaşlarında esir aldı. Bir ay sonra çıkacak albümü öncesi ‘Aşık Kalacak mısın?’ isimli single’ını tamamladı. Lost dizisinde Josh Holloway’in canlandırdığı Sawyer karakterine benzetiliyor. “Müzik hayatımın en üst noktasında, ondan sonra aşk kadar yoğun bir şey heyecanlandırır” diyen Deniz Çetin’in hikayesi...

Ankara doğumlu Deniz Çetin, müzik öğretmeni bir anne ve ekonomist bir babanın çocuğu. Ailesi denize ve yüzmeye meraklı olduğu için oğullarına Deniz adını verdi. Babasının mesleğinden dolayı beş yaşında Güney Kore’ye gitti. Üç sene orada yaşadı. Kendi deyimiyle, gözlerinin çekikliğini oradan aldı. Sekiz yaşında Türkiye’ye döndü. Hem piyano hem de akordeon çalan annesinden dolayı müzikle büyüdü. Ortaokulda gitarla tanışmasıyla içine müzik aşkı girdi. Bu sırada ilk çocukluk aşkını yaşadı ve ilk şarkı sözünü yazdı. Kendi kendine besteler yaptı. Ardından ailesiyle İsveç’in yolunu tuttu. “Sarışınlığım da herhalde oradan geldi. Farklı ülkelerde yaşamak o yaşlarda bile vizyonumu genişletti. Müziğimi geliştirdi” diyor Deniz Çetin.

ÜNİVERSİTEDE SERPİLİNCE KIZLARIN DİKKATİNİ ÇEKTİM

Deniz Çetin üniversitede tercihini müzikten değil, ailesinin etkisiyle Marmara Hukuk Fakültesi’nden yana kullandı: “Müziği bırakmadım ama başka bir okulda okudum. Bu sırada demolarımı bazı insanlara yolluyordum. 2006’da bir yandan okurken bir yandan 10 şarkılık ilk albümümü çıkardım. Pop star olmak gibi bir amacım yoktu. Sadece müzik yaptığımı duyurmak istiyordum. Ama okulumu bitirmem şarttı. Bu yüzden önceliği derslerime verdim. Mezun oldum. Fiziksel olarak serpilmem de o yıllara rastlıyor. Tabii kızların dikkatini çekmeye başladım. Kendimle daha barışık biri haline geldim”. Okuldan sonra stajını yaptı ve avukatlığa devam etti. Beste yaparken davalarla da ilgileniyordu. Beş sene aradan sonra şarkılarını tamamladı. Ve sürekli iletişim içinde olduğu Volga Tamöz’le anlaştı. Sözü ve müziği kendine ait 10 şarkılık albümü Mart’ta piyasada olacak. Ama ilk single “Aşık Kalacak mısın?” dijital ortamda satılıyor.

Sizi hiç dinlememiş birine müziğinizi nasıl anlatırsınız?
- Daha önce duyduklarınıza benzemiyor. Eğer bir çılgınlık yapıp bambaşka bir müzik ve yorum dinlemek istiyorsanız bu şarkıyı dinleyebilirsiniz.

Müziğinizin sound’unu nasıl tanımlıyorsunuz?
- Slow şarkıların yanında, hızlı Akdeniz ritimleri var.

Şarkı söylerken sesiniz kalın. Ama konuşurken normal. Özellikle mi yapıyorsunuz?
- Bunu herkes söylüyor. Bunun nedeni oktav aralığımın genişliği olabilir. Yoksa özellikle yaptığım bir şey yok.

Çıkış şarkınız ‘Aşık Kalacak mısın?’ın hikayesi nedir?
- Herkes gençlik yıllarında karşılıksız aşklar yaşamıştır. Öyle bir ilhamla yazdım. Benim de bir kere karşılıksız aşkım oldu. O aşktan bana kâr kalan da bu şarkı.

Size neler şarkı yazdırıyor?
- Bir numaralı hareket alanım yaşanmışlıklarım. Ama tabii aşk yaşamak öyle kolay değil. Hayatınıza herkes giremiyor. Aşk denen şey bir-iki kere yaşanıyor. Bana şarkılar yazdıracak kadar büyük bir aşkı bir kez yaşadım. Üniversite yıllarındaydım. Ama bitti.

Peki avukatlık müziği nasıl etkiliyor?
- Mahkeme ve adliyelerde sürekli farklı hayat hikayelerine tanık oluyorsunuz. Bunlardan aldığınız tadı tuzu müziğinize yansıtıyorsunuz.

Daha çok nasıl davalara giriyorsunuz?
- Avukatlığa müzik için ara verdim. Ama çok uzamayan kısa davaları seviyorum (Gülüyor). Şaka bir yana, daha çok ticaret hukukuyla ilgili davalara girdim.

SAÇLARIMIN DALGALANMASINI BEĞENİYORLAR

Sizi Lost’un Sawyer’ına benzetiyorlar...

- Dizi popüler olduğunda sokakta arkamdan ‘Sawyer’ diye bağırırlardı. Fotoğraflarına baktım, gerçekten benziyoruz. Şarkı çıktığında da bunun konuşulacağını tahmin ediyordum. Dizi teklifleri de geliyor. Öyle bir rol olabilir.

Onun gibi baklavalar var mı?
- Sorun değil çıkarırız. Alırız pastaneden (Gülüyor).

Fiziğinizin konuşulması sizi rahatsız ediyor mu?
- Hayır. Pop şarkıcılarında genelde görsellik konuşuyor. Kimseye de konuşmayın diyemem. Kendimle barışık biriyim zaten. Ama seksiyim falan triplerine girmiyorum.

En çok nerenizi beğenirsiniz?
- Saçlarımı. Kadınlar da en çok saçlarımın rüzgarda dalgalanmasını beğeniyor.

Pop şarkıcılarından kimi soyunup küvete giriyor, kimi etekle sahneye çıkıyor. Sizin sınırlarınız neler?
- Ben de tarzıma göre bir şeyler yapabilirim. İşin içinde estetik varsa tabii...

Peki gladyatör eteğiyle sahneye çıkarsanız avukatlık ne olacak?
- İlle de etek olacak diye bir şey yok ama bana yakışan ve taşıyabileceğim radikal şeyler yapabilirim. Yakışırsa da bunu avukatlıkla bir arada yapabilirsiniz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!