Gözleri görmeyenlere renkleri öğreten adam

Güncelleme Tarihi:

Gözleri görmeyenlere renkleri öğreten adam
Oluşturulma Tarihi: Eylül 09, 2005 00:00

Kendisine verilen renk asası, pelerini ve başlığıyla ‘Renklerin efendisi’ olarak kabul edilen Metin Yahya Üster, bugüne kadar uluslararası alanda pek çok deneysel çalışmaya liderlik etmiş.Örneğin, gözleri görmeyenlere renkleri öğreterek, dolaplarından doğru renkte kıyafeti seçmelerini sağlamış! Üster, renklerin müziğini, renk bilgisinin insan ilişkileri ve insan-mekan ilişkisi üzerindeki etkilerini anlatıyor.- Size neden ‘Renklerin efendisi’ diyorlar?Spiritüel yaşamımda uzun yıllara dayanan nil kavminde osirüsün rahiplerinin okülit bilim ve spritüel bilim konusunda verdikleri eğitim ve öğreti bilimleri aldım. Bu öğretide renkler ilgi alanıma giren ve önde olan öğretilerdi. Tibet’te 7 yıl boyunca yaptığım çalışmalar, harici sıfattan batını bölüme geçişim ve misterler kategorisine alınarak mezuni oldum. Renk asası, pelerini ve başlığıyla ‘Renklerin efendisi’ unvanı tarafıma ithaf edildi. Bu unvan, zaman içinde dünyanın spiritüel kurumlarınca da kabul gördü.- Uluslararası alanda deneysel çalışmalar yaptığınızı biliyoruz. En son gelişmelerden biraz bahseder misiniz? Bu çalışmalarımla pek çok olumlu sonuç aldım, ama bence en önemlilerinden biri, gözleri hiç görmeyen insanların ellerinin altlarına renk kartları vererek, renk enerjilerinin ısılarını ve soğukluklarını fark ettirerek, kendi kendilerine renk konusunda yeterli olmalarını sağlamam olmuştur. Gardroplarından el yordamıyla istedikleri renkteki giysiyi bulmalarını ya da bir tuval üzerindeki renkleri ayırt etmelerinde yardımcı oldum.Benim beynimde müziğin renkleri var. Do kırmızı, re turuncu, mi sarı, fa yeşil, sol mavi, la eflatun/menekşe ve si mor’dur. Bugün bir osilatör makinesi, ses ve ışık mühendisleri yardımıyla rengarenk bir tablodan müthiş bir beste, müthiş bir besteden rengarenk bir tablo oluşturmak mümkün. - Rengimizi bilerek nasıl mutlu olabiliriz? Renk enerjisi ile hayatımızda neleri kontrol edebiliriz?Rengimizi bilmek, kendimizi bilip, kendimizle barışık olmak demektir. Çünkü hepimiz rengiz, enerjiyiz. Renklerin karakteristik özellikleri insan karakterini meydana getirmiştir. Renk enerjileri ile psikolojimizi, fizyolojimizi ve fiziksel halimizi kontrol ederek önce güçlü bir benliğe kavuşup, dıştan gelen olumsuz etkilerle mücadele etmeyi öğrenip mutlu ve sağlıklı bir yaşamla tanışabiliriz. Renk numeroloji sistemi ile isim ve soyadımızdaki harfler renge ve enerjiye dönüşürler. Ve o harfler, karşılıklarındaki renklerin özelliklerini bize yansıtırlar. Renk psikolojisi ise ayrı bir kavramdır. O anki hayat sürecimiz içerisinde hangi rengin karakteristik özelliklerine ihtiyaç duyuyorsak o rengi tercih ederiz. EVDE DOĞRU ENERJİ YARATMAK GEREK - İnsanlar arasındaki renk enerjilerinin uyumlu olması önemli, peki bir evin farklı odaları arasında enerjinin de doğru olması sağlanabilir mi? Bir evin farklı odalarındaki enerjinin doğru orantıda seyretmesi bizim elimizde. Renklerin olumlu yönleri oldukları gibi olumsuz yönleri de var. Örneğin; herhangi bir mekan kırmızıysa, ama kırmızıyı yeterince absorbe edememişse, o mekan halsiz, mecalsiz, sevgisiz bir enerji ağırlığı meydana getirir. Kırmızı yeterli derecede akortluysa atak, güçlü, sevgisel ve aşksal bir enerji salgılar. Kırmızı çok fazla yüklenmişse, agresif ve saldırgan enerji yayar. Kırmızının olumsuzluklarından zarar görmemek için tamamlayıcısı olan turkuazı kullanmak lazım. Sarı bir çalışma odası kişiyi tetikler ve pratik çözümler bulmasını sağlar. Ama mutlaka tamamlayıcısı olan mor ile desteklenmesi lazım. Yeşil bir salon sıkılmadan oturmak için idealdir. Ama tamamlayıcı rengi olan fuşya aksesuvarlar ile düzenlenmeli. Newton’un ve Howard-Dorothy Sun ikilisinin renk çemberleri ile deneysel olarak ortaya çıkarılan tamamlayıcı renkler, birbirlerinin kötü etkilerini bertaraf ederler. - Mekanlar için renk planları nasıl hazırlanmalı?Bir mekanın renk planı, o mekanda yaşayan kişiliklerin renk analizinde ortaya çıkan eksik renklerin (yani enerji dolaşımında eksik olan renklerin) tespit edilmesiyle saptanır. Diğer dikkat edilmesi gereken faktör, mekanın kullanım amacıdır. Yeşil ve mavi evrensel renklerdir. Yeşil, en az kötü etki gösteren renktir. Mavi ise iyileştirme, uzlaştırma özelliğine sahiptir.Renkler ve etkileriİki gün önce Koleksiyon Ev mağazasında Metin Yahya Üster ile birlikte bir seminer veren Renk Uzmanı ve Reiki Grand Master’ı Zehra Akdoğan ile Renk Uzmanı Rana Özyurt Nuhoğlu, aşağıda seçtiğim renklerin mekanlarda kullanımının yaratacağı enerjileri yorumladılar: Kahverengi: Kullanıldığı mekanda ilk etkisi doğanın samimi gücünü aşılamasıdır. Ama ne var ki bir zaman sonra toprağı ve ölümü anımsattığı için kişiyi rahatsız edip olumsuz enerji yükleyebilir. Bej: Mekanların temiz ve saf görünümünü ciddiyet ve otorite ile birleştirdiğinden, mekanlarda kullanım amacına göre kullanılması önerilir. Ne var ki aynı zamanda aktif komployu meydana getiren ve bu enerjiyi yayan bir potansiyeldir. Nefti yeşil: Yeşil ailenin en üst kademesinde görev yapan nefti yeşil, ne yazık ki ezici ego ve baskıcı bir karakterdir. Pek fazla tercih edilmemesini tavsiye ediyoruz. Renkteki en ufak ton farkı karakteristik özelliğinde çok büyük farklılıklar meydana getirir. Turuncu: Mekanlarda duygusal yükleme yaparak yapıcı ve neşeli bir kimlik kazandırır. Turuncunun çok fazla yüklenmesi, melankolik bir yapı sergileyebilir. Bunun engellenebilmesi için mavi ile dengelenmesi gerekir. Kırmızı: Olumlu yönden sevgi ve aşk yükleyen kırmızı, olumsuz yönde agresif ve saldırgan özellikler yükleyebilir. Mutlaka tamamlayıcısı turkuaz ile beraber kullanılmalıdır.Pembe: Zarif kadının rengi olan pembe, ince ve hassas duyguları ön plana çıkarıp kişiyi kırılgan bir yapıya sürükleyebilir. Aslında sevgililer gününde ön planda olması gereken renk kırmızı renk yerine pembedir. Çünkü kırmızı cinsel duyguların ön plana çıktığı aşkın rengidir. Beyaz: Spektrumda beyaz, anaç ve doğurgan kimliği ile renklerin vücut bulmasında çıkış yoludur. Hatta mistik ve spiritüel inanışa göre beyaz gezegen Uranüs’ün meleği metadron renklerin doğurganıdır. Ne var ki özellikle tavanın beyaz olması mekanı ferah ve yüksek gösterse de, klastrofobiyi meydana getirdiğinden birçok Avrupa ülkesinde artık kullanılmamaktadır.Bu sene mor moda- Bu sene mekanlarda mor ve morun her tonu çok moda. Yorumunuz nedir?Mor spektrum, Solaers renk tayfında en son katmandaki renktir. Kısa ve kalın dalga boylarıyla son derece kalıcı ve değişken olmayan yapılaşma sağlayan bir enerji türüne sahip iken, aynı zamanda bilge kutsal ve ulvi bir kimlik yükler. Morun hakimiyeti spektrumda kasım sonuna kadar devam edecek. Ve tüm gücüyle otorite benliğini koruyacaktır. Ne var ki mor gizemli gücü ile bizi kendi içine alırken, kontrolsüz hayal dünyasına da taşıyabilir. Moru, zarif bir sarı ton ile tamamlamakta yarar olduğunu düşünüyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!