Güncelleme Tarihi:
BU yıl 49’uncusu düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde jüri başkanı olması ciddi tartışmalara yol açan Hülya Avşar, dün bir basın toplantısı düzenledi. Konuşmasına “Altın Portakal’ın bana verdiği görevi sevgiyle, adaletle ve zaferle yerine getireceğim” diye başlayan oyuncu, daha sonra jüri çalışma yönergesini anlattı, jüri değerlendirme kriterlerini açıkladı: “Jüri, her ödül kategorisinde, ödülü hangi gerekçelere dayanarak verdiğini kayıt altına alacak ve kamuoyuna açıklayacak. Jüri üyeleri hiçbir film ve film ekibi hakkında jüri toplantıları dışında konuşmayacak ve medyaya görüş vermeyecek. Jüri üyelerinin her bir filmi topluca izlemeleri esas. Her filmin izlenmesi sonunda jüri üyeleri ön değerlendirme toplantısı yaparak filmi ve ekibini genel hatlarıyla değerlendirecek. Bu ön değerlendirmenin amacı, filmi izledikten hemen sonra jüri üyelerinin filmle ilgili ilk izlenim ve görüşlerinin çoklu ortamda tartışılması, final değerlendirme toplantısına katkı sağlaması.”
"LEVENT KIRCA'YI BİR DAHA ASLA SEVMEYECEĞİM"
Açıklamalarını tamamladıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hülya Avşar, jüri başkanlığının eleştirilmesiyle ilgili “Jüri başkanlığı dediğiniz mesele gelip geçici... Bu hayatın jürisi değilsiniz. Kaldı ki jüri üyelerinde bana karşı bir tepki asla yok” dedi.
Avşar, jüri üyeliği yaptığı ‘Yetenek Sizsiniz’de bir köpeğin birinci seçilmesine atıfta bulunarak “Hülya Avşar’ın jüri olduğu yarışmada bir köpek birinci oldu, Altın Portakal’ın halini düşünemiyorum” diyen Sermiyan Midyat’a da cevap verdi. “O yarışmada köpeğin birinci olması çok güzel ve çok doğru bir karardı. O köpek benim için birçok kişiden daha değerli” diyen oyuncu, Levent Kırca ile ilgili sorulara ise temkinli yaklaştı. Onun sert sözlerinin hatırlatılması üzerine Hülya Avşar şöyle dedi: “Bizim aldığımız terbiye, büyük küçük herkese saygı göstermeyi gerektirir. Ayrıca bir erkek, bir kadın hakkında konuşurken çok dikkatli olmalıdır. Dolayısıyla Levent Kırca’ya saygı duyuyor, ama sevmiyorum. Kendisini bir daha asla sevmeyeceğim. Yine de kendisine cevap vermem. Ben babamın yanında bacak bacak üstüne atamazdım, değil ki Levent Kırca’ya cevap vereyim.”