Göksel’in arka bahçesinde hiç de uslu olmayan bir kız yaşıyor

Güncelleme Tarihi:

Göksel’in arka bahçesinde hiç de uslu olmayan bir kız yaşıyor
Oluşturulma Tarihi: Mart 19, 2005 01:40

Onu hiç bu kadar farklı görmediniz. Hayatımızın kurşuni tonlarının, kırılma noktalarının o hüzünlü bakışlı kızı Göksel, yaklaşan baharla birlikte cebinde renk renk boncuklarıyla, yeşil, mor ve kırmızılara bürünmüş çıktı bu albümle karşımıza.

Arka Bahçem adlı dördüncü albümünde eski ile yeni, Doğu ile Batı, aşk ile ayrılık, enerji ile hüzün yine yan yana. Ama toplama bakınca, bu kez daha enerjik ve canlı bir Göksel var karşımızda. Arka Bahçem’in prodüktörlüğünü ve müzik yönetmenliğini eşi Alper Erinç yapmış.

Nasıl bir ruh haliyle ulaştınız bu arka bahçeye?

-Bu albüm enerjimin yüksek olduğu bir döneme denk geldi. Kendimi sorguladığım bir dönemin ürünü oldu. Kendimi özgür bırakmalıyım, daha fazla sesimi çıkarmalıyım, kendimi ifade etmekten korkmamalıyım dedim ve bu güçle yaptım bu şarkıları.

Eskiden kendinizi ifade etmekten korkuyor muydunuz ki?

-Zaman zaman, evet. Şarkı yazarken cesur, hatta cüretkar davrandığım oluyor ama özellikle günlük hayatımda, insanlarla birebir ilişki kurarken bazen zorlanıyorum. Tamamen açılmam için belli bir dönem geçmesi gerekiyor. Kendimi bütün yasaklardan kurtarmak istedim. ‘Karar Verdim’ parçasında bir baktım ki, her şeyi özetlemişim. Ve hatta biraz fazla bile açılmışım o şarkıda. Albüme koymamayı bile düşündüm ilk başlarda.

Kırılgan, naif, hüzünlü olarak anılıyorsunuz hep, sıkıldınız mı?

-Evet; öyleyim zaten ama başka renklerim de var benim. Tuttuğunu koparan, eğlenmesini de bilen bir kadınım. Bir de 80 kuşağı çocuğu olmamdan kaynaklanan kuzu olma durumum var ama iç dünyamda o kadar da kuzu değilim. İnsanların beni bu kadar uslu bir kız olarak görmesinden rahatsızım. Şimdiye kadar ayıp olur diye göstermedim belki ama artık beni böyle de göreceksiniz. Gerçi belli de olmaz, bir sonraki albümde yine içime kapanabilirim.

Eşiniz Alper Erinç bu albümde de prodüktörünüz. Eşinizle birlikte çalışmak nasıl bir şey?

-Onunla ilk çalışmamız olan Körebe’yi yaparken sadece iş arkadaşıydık. İtiraf etmek gerekirse o zaman beraber çalışmak daha kolaydı. Şimdi enerjisini daha fazla veriyor ama ufacık bir şey bir karı-koca kavgasına dönüşebiliyor. Ama bunun yaptığımız şeye olumlu katkıları olduğunu göz ardı etmemek lazım.

Albümde çok sevdiğiniz Doğu renkleri yine var ama sanki bu albüm yüzünü daha Batı’ya dönmüş gibi.

-Çok modern altyapıların arasına küçük küçük kanunlar, kemanlar işledik. Bu albümde Batı’ya yönelişimin bir sebebi de, kendimi daha enerjik hissetmem olabilir.

Albümün çıkış şarkısı Karar Verdim. Siz kolay karar verebilenlerden misiniz?

-Aslında çok kararsız biriyim. Kafamda bin tane şey dolaşıyor bir karar vermeden önce. Benim için karar vermek, kendine gelmek, kendini toparlamak gibi bir şey.

Başka neler yapıyorsunuz hayattan daha az hasar almak için?

-Tek başıma çıkar yürürüm saatlerce. Hisar’ı çok seviyorum. Okuldayken de çok yürürdüm oralarda. Bir sabah uyandım, Ortaköy’de kahvaltı ettim ve sonra Aşiyan’a kadar yürüdüm. Eski okuluma (Boğaziçi Üniversitesi’ne) uğradım. Çimlerde oturdum. Hatta bazı şarkıların sözlerini değiştirdim orada.

GÖKSEL’İN GİZLİ ERKEĞİ KAMİL KİM?

Albümde Kibariye’nin meşhur şarkısı Kimbilir de var. Nasıl girdi bu albüme?

-Albümün kapanış şarkısı oldu o. Kimbilir’in sözleri çok önemlidir benim için, söylemek istedim. Ama bu, Kimbilir’in bambaşka bir hali, bizim bakışımız.

Aşkla aranız nasıl? Bir şarkınızda ‘Benden Geçti Aşk’ diyorsunuz. Ne demek bu?

-Bu, babamdan esinlenerek yazdığım bir şarkı. O çok söylerdi bu lafı. Ama bana o şarkıyı asıl yazdıran şey; bir sıkıntın varsa nereye gidersen git onu da beraberinde götürüyorsun. ‘Bana seni unutturacak bir yer yok bu dünyada’ diyorum o yüzden.

Saadet Şerbeti şarkısının eğlenceli bir hikayesi varmış...

-İlham kaynağı yine babam. Saadet şerbeti, gerdek gecesi için yapılan bir gelenekmiş. Bana çok komik gelmişti. Loğusa şerbeti gibi, gerdek şerbeti düşünsenize.

Bir de Kamil’iniz varmış sizin, çok seviyormuşsunuz. Kim bu adam?

-Kamil, bir sabah kapımıza geldi ve kendini bize aşık etti. Albüm kapağında da tanışacaksınız onunla. O bizim kedimiz. Evin hakimi şu anda. Çok yaramaz, dokuz canlı. Bir kere araba çarptı, bir kere beşinci kattan düştü bir şey olmadı. Belediyede hakkında şikayet olan tek kedi! Çenesi kırık halde kuş yakalıyor. Ne yapacağız bilmiyorum. Ama herkese de kendini sevdirmesini biliyor.

DOĞMAMIŞ BEBEĞE ŞARKI

Arka Bahçem şarkısı yeni bir aşkın tatlı heyecanını anlatıyor. Ama aynı zamanda evli bir kadın olarak herkesin benden bir bebek beklentisi var. Bir çocuğum olmasını çok istiyorum ama şimdilik kendimi hazır hissetmiyorum. O duygularla yazdım o şarkıyı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!