GittiÄŸim her yerde bir parçamı buluyorum, ayrılırken de baÅŸka bir parçamı bırakıyorum

Güncelleme Tarihi:

Gittiğim her yerde bir parçamı buluyorum, ayrılırken de başka bir parçamı bırakıyorum
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2005 00:00

Yazar Tekin Sönmez 25 senedir Stockholm ve Ä°stanbul’da yaşıyor. Bu iki ÅŸehri yaÅŸadığı yerler olarak tanımlasa da, onu her aradığınızda oralarda bulmanız zor. Çünkü devamlı yollarda. Ama kendini gezgin olarak tanımlamıyor, ‘Ben gezgin bir romancıyım’ diyor. Sönmez, yazmak için geziyor; hayallerini, romanlarının kahramanlarını bulmak, onlara karakter vermek için dünyanın dört bir yanını dolaşıyor. GittiÄŸi yerlerde de sadece kahramanlarını deÄŸil, kendinden bir parça buluyor, hatta o ÅŸehirlerde yaÅŸadığına inanıyor. Tekin Sönmez’le yazmak için gezmeyi konuÅŸtuk.n Uzun yolculuklara ve gezgin-yazarlığa nasıl baÅŸladınız?- Her gün hayata yeniden baÅŸlamak gibi bir sevdaya sahibim. Kendimle yarışıyorum, en büyük rekabetim kendimle. Bu seyahatler de o amaçlı baÅŸladı; içimdeki ikinci kiÅŸiyi bulmak, kendimi yenmek için sonuna kadar dolaÅŸacağım, dedim. Heybemin bir gözünde roman, bir gözünde gezginlik var. Gezgin deÄŸilim, gezgin bir romancıyım. Romanlarımın peÅŸinde geziyorum ben, yazabilmek için yani. Türkiye’de benim gibi kimse yok ama dünyada çok örneÄŸi var. Hayatıma ve kariyerime baktığımda, neyi neresinden nasıl tutarsam daha iyi yapabilirim diye sordum kendime. Tek yolu olduÄŸunu gördüm: yeni keÅŸiflere çıkmam gerekiyordu. n Manheim’da da uzun süre kaldınız deÄŸil mi?- Evet, Almanya’daki Manheim Kent Konseyi bir yazın bursu verdi bana. Manheim çok güzel bir ÅŸehir. Küçük ama küçüklüğün bütün büyüklüğü de içinde. Åžehre çok çabuk egemen olabiliyorsunuz, keÅŸfi çok kolay. Ä°ki ırmağın üçgeni arasında kurulmuÅŸ sempatik bir Avrupa ÅŸehri. Ä°nsana ilham veriyor. Zaten gider gitmez daktilomu ırmağın kıyısına koydum, yazmaya baÅŸladım. Marissa Epos orada yazıldı.ÇÖLDE DOLUNAYn Hindistan’a nasıl gittiniz?- Manheim’daki boÅŸ zamanlarında kahvelerde dolaşırken bir kadınla tanıştım. Bana Hindistan’la ilgili çok enteresan hikayeler anlattı. Ve bunun üzerine kalkıp Hindistan’a gittim. n BahsettiÄŸiniz zaman 80’lerin sonu, dünyada Hindistan fırtınası kopmamıştı sanırım henüz.- Evet, az bilinen, zor gidilen bir yerdi o zamanlar. O hikayeleri duyduktan sonra hemen toplandım gittim, 1990 yılbaşında Hindistan’daydım. Orada kaldığım süre boyunca o hikayelerin peÅŸinde dolaÅŸtım.n Neydi onlar?- Mesela ölen kocasının yanında yakılan eÅŸlerden bahsetti. Bakacak kimsesi olmadığı için veya bir daha mutlu olamayacağını düşündüğü için yakılmak istenen kadınlar vardı. GittiÄŸimde beni çok sarsan gerçeklerle karşılaÅŸtım. Bunların biri de ‘0’ sayısının Hindistan’da bulunmuÅŸ olmasıydı. ‘0’ Ä°pek Yolu üzerinden Araplara gelmiÅŸ, oradan da dünyaya yayılmış. Matematikle tanrıya ulaÅŸmak isteyenler sıfırı keÅŸfetmiÅŸ.n Hindistan’da ne kadar kaldınız?- Toplamda bir seneyi buldu. Ä°kinci seferde çok merak ettiÄŸim Rajashtan bölgesine gittim. Jaisalmer ÅŸehrinde kaldım uzun bir süre. Burası çölün orasında, sıradan gezginlerin gitmediÄŸi bir yer. Çünkü yolu çok uzun. Orada dolunayda aynalardan ibaret yolu keÅŸfettim. Herkesin de keÅŸfetmesi gerek.n Bu daha çok kafanızdaki bir yol mu?- Bu mistik bir yol, bir adlandırma. Ama yaÅŸadım da. Çölde dolunay olduÄŸunda müthiÅŸ bir görüntü oluÅŸuyor. Kum parıl parıl parlıyor, ayna gibi duruyor. Yol falan yok aslında, orası sizin gittiÄŸiniz yer.n Peki o yol nasıl oldu da Kars Platosu’na çıktı? - Burada bir geri dönüş yapmam lazım. Söylence Berlin yazılırken bir ÅŸey keÅŸfettim. Berlin duvarının çöküşüne tanık olduÄŸum dönemdi bu. Aynı ÅŸeyi Kafkasya üzerinde düşünmeye baÅŸladım. Orada da bir duvar vardı ama o soyut bir duvardı. Ä°nsanlar, nedeni ne olursa olsun, öte tarafa geçemiyordu. Kars’la ilgili düşüncelerim böyle baÅŸladı. Kafamda ne zaman kırsal alana dair bir görüntü oluÅŸsa, o Kars oldu benim için. Åžimdi gelelim sorunun cevabına; Kars’la olan asıl baÄŸlantıyı Hindistan’a ikinci gidiÅŸimde kurdum. Orada tanrı Ardahanisvara’yı gördüm, Åživa’nın öteki adı bu. Ä°smi neden Ardahanisvara dedim. Ve bunun, Kars ve Ardahan kelimelerinden çıkışla olduÄŸunu keÅŸfettim. ARÄ° IRK KARS’TAN ÇIKMIÅžn Bu realitede böyle mi geçekten yoksa sizin inanışınız mı?- Hint felsefesinin Sanskritçe olan saklı sözleri 19. yüzyıla kadar Avrupa’da bilinmiyordu. Bunların 20 tane kadarını genç bir Fransız Arapça’ya çevrilmiÅŸ olarak buluyor ve öyle geliyor Avrupa’ya. Bu saklı sözleri biraz kurcalayınca nerden çıktığını bilmediklerini gördüm. Hint felsefesinin temelini taşıyan, gittiÄŸi yere medeniyet ve evcilleÅŸtirme getiren sözleri yayan ari ırk denen insanların eseriydi bunlar. Bu sırları 15 yıl içimde taşıdım, ama artık söylüyorum çünkü kitabımda da yazdım. Ara, AÄŸrı, Ardahan, Ararat gibi isimler ve eklerin tümü Kars platosundan çıkma. Kars’tan baÅŸlayan ve bir ucu Kafkaslar’dan Avrupa’ya kadar giden bir yol; batıda bugünkü MuÄŸla’ya kadar giden bir baÅŸka yol ve Ä°pek Yolu üzerinden Hindistan’a Benares’a (Varanasi) varan bir yol daha var. Kars’taki bütün bu fonetik sesler Kars’tan Sanskritçe’ye girmiÅŸ. Yani ari ırk Kars bölgesinden çıkmış. n Hindistan’da ilk seferde altı ay kaldığınıza göre alıştınız herhalde?- Zor oldu ama alıştım, kaldığım sürece de bir Hint fakiri gibi yaÅŸadım. Zaten çok sınırlı bir param vardı, günde bir dolar harcayarak yaÅŸadım. Ayağımda çarıklarım, en ince kumaÅŸlardan giysilerimle ülkeyi dolaÅŸtım durdum. Yoga ve meditasyon yaparak, otobüslerle ve trenle gezdim. Kerala, orta Hindistan eyaletleri, Rajasthan, Srinagar ve oradan Himalayalar’a gittim. Madras’ta tanıştığım Renate’nin çok etikisi oldu üzerimde.n Nasıl geçiyordu bir gününüz?- Ben hep yalnızlığı seçtim, tek başıma gezdim, tek başıma yaptım her ÅŸeyi. Yürüyüş yaptım, bol bol insanları gözledim ve kitap okudum. Tabii ki yakın çevremdeki insanlarla bazı iletiÅŸimim oldu. Orada evlenirken erkeklere drahoma veriyorlar, Varanasi’de bana da geldi öyle teklifiler ama evlenmedim. n Güney Amerika’yı anlatır mısınız biraz?- Sayılar ve sıfır beni çok etkiliyor. ‘Zaman tanrıdır’ diyor Maya felsefesi. Oradaki piramitleri görünce anlıyorsunuz doÄŸru olduÄŸunu. Güney Amerika’da BenAras romanımdaki Don Carlos’u aradım, orada onun karakterini oluÅŸturdum. Altı ay boyunca bütün Güney Amerika ülkelerini gezdim. Meksika, Peru, Åžili, Arjantin...n Bir roman kahramanı yaratmak için çok uzun bir yol deÄŸil mi?- Aslında yaptığıma bakarsanız öyle çok bir ÅŸey deÄŸil. Benim seyahatlerim daha çok kültürlerin tanışması, kaynaÅŸması gibi adlandırılmalı. Ben bir kültür yazarıyım, gittiÄŸim yerlerde kültür alışveriÅŸi yapıyorum. Benim şöyle bir özelliÄŸim var, gittiÄŸim her yerde bir parçamı buluyorum. Hiç gitmediÄŸim bir yerde mutlaka benden bir ÅŸey var. Ben burada yaÅŸadım mı ki diye ÅŸaşırıyorum. Reenkarnasyonla ilgili düşüncelerimi açıklamak istemiyorum ama bu hislerime bir bilimsel açıklama da gerekiyor. Genetik bir ÅŸey olduÄŸunu düşünüyorum. GittiÄŸim yerde kendimi arıyorum, bulunca orada bir süre kalıyorum. Oradan ayrılırken de baÅŸka bir parçamı bırakıyorum. Oralarda beni oralı sanıyorlar ama ben kendimi hiçbir kültüre ait hissetmiyorum. seyahatte ne okuyorHermann Hesse gibi aidiyet duyduÄŸu, baÄŸlantı kurabildiÄŸi yazarları okumayı seviyor. ne dinliyorMozart dinliyor çünkü beynini açtığını hissediyor; umut ve mutluluk veriyor. ne yiyor, ne içiyorSıcak olan ve o an piÅŸen her ÅŸeyi yiyor; soÄŸuk ve çiÄŸ hiçbir ÅŸeyi yemiyor. ne giyiyorOlabildiÄŸince pejmürde ve yaÅŸamını bir yerli gibi sürdürebileceÄŸi ÅŸekilde giyiniyor.neyle seyahat ediyorTren ve otobüs. GittiÄŸi, geçtiÄŸi yerleri seyrettiÄŸi zaman içindeki yolculuk da daha kolay oluyor.nerede kalıyorEn basit yerlerde kalmayı seviyor çünkü ekonomik ve daha rahat sosyal iliÅŸkiler kurabiliyor.kimle seyahat ediyorYalnız seyahatten ve içindeki kiÅŸiyle baÅŸbaÅŸa kalmaktan hoÅŸlanıyor.çantasının olmazsa olmazlarıLimon, çünkü C vitamini vücudun en çok ihtiyaç duyduÄŸu vitamin ve onu limonla karşılıyor; sandalet, fotoÄŸraf makinesi.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!