Gezi İstanbul yurtdışına açılıyor
Güncelleme Tarihi:
Ayça BARUT
Oluşturulma Tarihi: Eylül 30, 2005 00:19
Yiyecek sektörüyle 2002 yılında devraldığı Gezi Patisserie’yi Gezi İstanbul’a çevirerek tanışan mimar Hakan Kıran, Gezi’yi yurtdışında yaymaya hazırlanıyor.
Siz bir mimarsınız, peki Gezi İstanbul’la yolunuz nasıl kesişti?
Gezi İstanbul’un mimarlıkla da çok özdeşleşmiş bir tarafı var, o da İstanbul. İstanbul’u sadece mimariyle anlatmak yetmiyor, çünkü inanılmaz bir kültür mozaiği var ve bu mozaiğin en iyi ifade edilebildiği alan yiyecek-içecek sektörü. Ben de Gezi İstanbul’la bunları birleştirme fırsatı buldum.
- Gezi’yi 2002’de devraldınız.
Gezi’nin sahipleriyle tesadüfen tanıştım, küçük bir pastane ve kafesi olan 23 yıllık bir markaydı. Burayı devralıp mekanı büyüttüm ve Gezi İstanbul yaptım.
-Unutulmaya yüz tutmuş bir mekanı canlandırdınız...
Biraz ilgisiz bırakılmış bir yerdi. Biz yeniden canlandırdık ve üstüne çok şey ilave ettik. Son derece iyi anlaştığımız bir ekip kurduk. İşin içine yemeği soktuk. Pasta bölümümüze Fransız bir şef geldi.
PARİS’TE GEZİ AÇMAK İSTERİM
- Açılış sonrası her şey planladığınız gibi devam etti mi?
Yanlışlarımızı düzeltip, kendimizi geliştirmeyi hedefledik ve öyle de yaptık. Açık restoranı bistro-restorana çevirdik ve ürün çeşitlerini değiştirdik. Ayrıca bu sene üst katımızın dekorasyonunu değiştirdik, gençlere hitap eden bir yer yaptık.
- Gezi İstanbul’un başka şubeleri de olacak mı?
15 Ekim’de Kemerburgaz’da büyük bir yer açıyoruz. Ayrıca Anadolu yakasında bir yer açmak için araştırmalarımız sürüyor. Ondan sonraki hedefimiz de önümüzdeki sene bu işi yurtdışında yürütmek. Dünyayı gezdiğinizde ne Avrupa’da ne de Amerika’da yeterli sayıda Türk ya da İstanbul markasını gerçek anlamda takdim edebilecek yiyecek-içecek noktaları yok. Ben de bunu misyon olarak görüyorum ve Gezi İstanbul’u aynı konseptle yurtdışında da açmayı planlıyorum.
- İlk nokta olarak nereyi düşünüyorsunuz?
Amerika’da New York ya da San Francisco olabilir. Bir de Paris’te Champs-Elysees’de açmak istiyorum.
Bayan Tina Atina’da Gezi ürünlerini satacak
Bayan Tina adında Yunanlı bir müşterimiz uzun zamandır bize gelip pasta alıyormuş. Eskiden ailesi İstanbul’daymış, şu anda Atina’da yaşıyor. Bize çok ilgi duymuş ve bizden alıp oraya götürdüğü pastalarla partiler vermeye başlamış. En sonunda kendi tabiriyle Atina’nın Nişantaşı’na benzeyen bir semtinde dükkan tutmuş ve bize gelip ürün istedi. Kontrat imzaladık ve 1 Ekim’den itibaren her sabah zeytinyağlılarımız dahil bütün ürünlerimiz Atina’ya gidecek.
Gezi İstanbul’un mimarlıkla da çok özdeşleşmiş bir tarafı var, o da İstanbul. İstanbul’u sadece mimariyle anlatmak yetmiyor, çünkü inanılmaz bir kültür mozaiği var ve bu mozaiğin en iyi ifade edilebildiği alan yiyecek-içecek sektörü. Ben de Gezi İstanbul’la bunları birleştirme fırsatı buldum.
- Gezi’yi 2002’de devraldınız.
Gezi’nin sahipleriyle tesadüfen tanıştım, küçük bir pastane ve kafesi olan 23 yıllık bir markaydı. Burayı devralıp mekanı büyüttüm ve Gezi İstanbul yaptım.
-Unutulmaya yüz tutmuş bir mekanı canlandırdınız...
Biraz ilgisiz bırakılmış bir yerdi. Biz yeniden canlandırdık ve üstüne çok şey ilave ettik. Son derece iyi anlaştığımız bir ekip kurduk. İşin içine yemeği soktuk. Pasta bölümümüze Fransız bir şef geldi.
PARİS’TE GEZİ AÇMAK İSTERİM
- Açılış sonrası her şey planladığınız gibi devam etti mi?
Yanlışlarımızı düzeltip, kendimizi geliştirmeyi hedefledik ve öyle de yaptık. Açık restoranı bistro-restorana çevirdik ve ürün çeşitlerini değiştirdik. Ayrıca bu sene üst katımızın dekorasyonunu değiştirdik, gençlere hitap eden bir yer yaptık.
- Gezi İstanbul’un başka şubeleri de olacak mı?
15 Ekim’de Kemerburgaz’da büyük bir yer açıyoruz. Ayrıca Anadolu yakasında bir yer açmak için araştırmalarımız sürüyor. Ondan sonraki hedefimiz de önümüzdeki sene bu işi yurtdışında yürütmek. Dünyayı gezdiğinizde ne Avrupa’da ne de Amerika’da yeterli sayıda Türk ya da İstanbul markasını gerçek anlamda takdim edebilecek yiyecek-içecek noktaları yok. Ben de bunu misyon olarak görüyorum ve Gezi İstanbul’u aynı konseptle yurtdışında da açmayı planlıyorum.
- İlk nokta olarak nereyi düşünüyorsunuz?
Amerika’da New York ya da San Francisco olabilir. Bir de Paris’te Champs-Elysees’de açmak istiyorum.
Bayan Tina Atina’da Gezi ürünlerini satacak
Bayan Tina adında Yunanlı bir müşterimiz uzun zamandır bize gelip pasta alıyormuş. Eskiden ailesi İstanbul’daymış, şu anda Atina’da yaşıyor. Bize çok ilgi duymuş ve bizden alıp oraya götürdüğü pastalarla partiler vermeye başlamış. En sonunda kendi tabiriyle Atina’nın Nişantaşı’na benzeyen bir semtinde dükkan tutmuş ve bize gelip ürün istedi. Kontrat imzaladık ve 1 Ekim’den itibaren her sabah zeytinyağlılarımız dahil bütün ürünlerimiz Atina’ya gidecek.