Gerçek hayatta aşk kazanamıyor
Güncelleme Tarihi:
Röportaj: Neslihan KARA ŞAHİN
Oluşturulma Tarihi: Eylül 15, 2005 00:49
Bu akşam yayınlanacak yeni bölümüyle sezonu açacak olan ‘Gümüş’ dizisinin başrol oyuncuları Songül Öden ve Kıvanç Tatlıtuğ’la konuştuk. Songül Öden; ‘Gazeteler yazacak diye Kıvanç’la bir yere gitmeyecek değilim’ derken, Kıvanç Tatlıtuğ ise ‘Dizilerdeki gibi gerçek hayatta aşk kazanamıyor’ açıklamasında bulunuyor.
-Dizide zengin bir adamla taşradan gelen bir kızın aşkı var. Gerçek hayatta böyle bir aşka nasıl bakardınız?
Songül Öden: Bunun cevabını bulunduğum noktadan vermek çok zor. O pencereden bakmak lazım. Ama aşk bu, zenginlik, fakirlik gibi şeyleri tanımaz. Sonuçta aşk dizginlenemeyen, tanımlanamayan bir şey.
-Oyunculukta hırslı ve iddialı mısınız?
S. Ö: Hırs, çok geniş kapsamlı bir şey. Benim elimdeki en önemli malzeme benim. Dolayısıyla ben kendimi bir başkasıyla kıyaslayamam. Ben başka bir mevsimden geldim, başka anne-babanın çocuğuyum, başka bir eğitim aldım, başkalarına aşık oldum. Beni ben yapan bütün bunların toplamı.
-Siz tiyatro kökenlisiniz. Kıvanç Tatlıtuğ’a destek oluyor musunuz?
S. Ö: Elbette. Kıvanç’ı ayrıca insan olarak da seviyorum ve destek oluyorum. Ama sevmeseydim de destek olmak zorundaydım iş için. Çünkü sahnelerimiz birlikte. Bir inandırıcılık söz konusu. Sahneler hakkında konuşuyoruz, o fikrini söylüyor, ben fikrimi söylüyorum. Birbirimize inandığımız için birbirimize teslim de oluyoruz.
-Kıvanç’la dışarıda buluştuğunuz zaman yanlış anlaşılır gibi tedirginlikleriniz var mı?
S. Ö: Gerçek olmayan bir şey tabii ki üzer beni. Böyle şeyler yazılacak diye bir yere gitmeyeceğim diye bir şey de yok. Sonuçta Kıvanç’la biz arkadaşız ve birbirimizi seviyoruz. Yazılacak diye hayatımı buna göre yönlendirecek değilim.
Azra da ben de profesyonel insanlarız
-Kıvanç Bey, bu dizide gerçek aşkın mücadelesi var. Sizce aşk her zaman kazanır mı?
Kıvanç Tatlıtuğ: Dizilerde aşkın hep kazandığına dair güzel sonlar vardır. İnsanların beklentisi de bu. Gerçek hayatta her zaman böyle olamıyor. Maddi ve kültürel belli başlı sorunlar var. Ayrıca biraz çevremize bakarsak sadece bu camiada olmadığını göreceğiz bu tarz şeylerin. Birbirini tutkuyla sevip bağlanan, birbirleri için ölmeyi bile göze almış kişiler yeri geliyor evlenemiyor.
-Oyuncular, canlandırdıkları sahneler yüzünden gerçek hayatta sevgilileriyle problem yaşayabiliyor. Bunlar sizi rahatsız ediyor mu?
K. T: Bu konular beni rahatsız ediyor. Normalde ben böyle şeyleri fazla kafasına takan biri değilim. Ama izleyici artık o kadar akıllı duruma geldi ki. Yaptığımızın tamamen bir oyun olduğunun, gerçek hayatla hiçbir ilgisi olmadığının farkında. Bu tarz sahnelerden sonra, ertesi gün gazetelerde şu şunu kıskanmış şeklinde haberler çıkması çok gereksiz.
-Peki Azra Akın’ın bu tarz sahnelerde oynaması sizi rahatsız eder mi?
K. T: Rol yaptığı için etmez. Sonuçta oyuncusun, ne gerekiyorsa oynayacaksın. Ama tabii ki, belli kısıtlamalar olacaktır. Azra da ben de profesyonel insanlarız. Bir konuda ne kadar ileri gitmesi gerektiğine zaten kendisi karar verir.
-Gümüş’e rakip gördüğün başka bir dizi var mı?
K. T: Ben kendi dizimle diğerlerini kıyaslamak istemiyorum. Benim yarışım her zaman kendimledir. Amacımız, iyi şeyler yapıp insanlara güzel şeyler verebilmek. İnşallah yeni sezon hepimiz için hayırlı olur.
Songül Öden: Bunun cevabını bulunduğum noktadan vermek çok zor. O pencereden bakmak lazım. Ama aşk bu, zenginlik, fakirlik gibi şeyleri tanımaz. Sonuçta aşk dizginlenemeyen, tanımlanamayan bir şey.
-Oyunculukta hırslı ve iddialı mısınız?
S. Ö: Hırs, çok geniş kapsamlı bir şey. Benim elimdeki en önemli malzeme benim. Dolayısıyla ben kendimi bir başkasıyla kıyaslayamam. Ben başka bir mevsimden geldim, başka anne-babanın çocuğuyum, başka bir eğitim aldım, başkalarına aşık oldum. Beni ben yapan bütün bunların toplamı.
-Siz tiyatro kökenlisiniz. Kıvanç Tatlıtuğ’a destek oluyor musunuz?
S. Ö: Elbette. Kıvanç’ı ayrıca insan olarak da seviyorum ve destek oluyorum. Ama sevmeseydim de destek olmak zorundaydım iş için. Çünkü sahnelerimiz birlikte. Bir inandırıcılık söz konusu. Sahneler hakkında konuşuyoruz, o fikrini söylüyor, ben fikrimi söylüyorum. Birbirimize inandığımız için birbirimize teslim de oluyoruz.
-Kıvanç’la dışarıda buluştuğunuz zaman yanlış anlaşılır gibi tedirginlikleriniz var mı?
S. Ö: Gerçek olmayan bir şey tabii ki üzer beni. Böyle şeyler yazılacak diye bir yere gitmeyeceğim diye bir şey de yok. Sonuçta Kıvanç’la biz arkadaşız ve birbirimizi seviyoruz. Yazılacak diye hayatımı buna göre yönlendirecek değilim.
Azra da ben de profesyonel insanlarız
-Kıvanç Bey, bu dizide gerçek aşkın mücadelesi var. Sizce aşk her zaman kazanır mı?
Kıvanç Tatlıtuğ: Dizilerde aşkın hep kazandığına dair güzel sonlar vardır. İnsanların beklentisi de bu. Gerçek hayatta her zaman böyle olamıyor. Maddi ve kültürel belli başlı sorunlar var. Ayrıca biraz çevremize bakarsak sadece bu camiada olmadığını göreceğiz bu tarz şeylerin. Birbirini tutkuyla sevip bağlanan, birbirleri için ölmeyi bile göze almış kişiler yeri geliyor evlenemiyor.
-Oyuncular, canlandırdıkları sahneler yüzünden gerçek hayatta sevgilileriyle problem yaşayabiliyor. Bunlar sizi rahatsız ediyor mu?
K. T: Bu konular beni rahatsız ediyor. Normalde ben böyle şeyleri fazla kafasına takan biri değilim. Ama izleyici artık o kadar akıllı duruma geldi ki. Yaptığımızın tamamen bir oyun olduğunun, gerçek hayatla hiçbir ilgisi olmadığının farkında. Bu tarz sahnelerden sonra, ertesi gün gazetelerde şu şunu kıskanmış şeklinde haberler çıkması çok gereksiz.
-Peki Azra Akın’ın bu tarz sahnelerde oynaması sizi rahatsız eder mi?
K. T: Rol yaptığı için etmez. Sonuçta oyuncusun, ne gerekiyorsa oynayacaksın. Ama tabii ki, belli kısıtlamalar olacaktır. Azra da ben de profesyonel insanlarız. Bir konuda ne kadar ileri gitmesi gerektiğine zaten kendisi karar verir.
-Gümüş’e rakip gördüğün başka bir dizi var mı?
K. T: Ben kendi dizimle diğerlerini kıyaslamak istemiyorum. Benim yarışım her zaman kendimledir. Amacımız, iyi şeyler yapıp insanlara güzel şeyler verebilmek. İnşallah yeni sezon hepimiz için hayırlı olur.