Genç yaşta büyük işler

Güncelleme Tarihi:

Genç yaşta büyük işler
Oluşturulma Tarihi: Ocak 05, 2002 02:01

Blue Jean Dergisi'nin acar muhabirlerinden Ayhan Abayhan bu ay Alicia Keys ile röportaj yapmış. Geride bıraktığımız yılın en çok dikkat çeken genç R&B sanatçılarından biriydi Keys. Blue Jean Dergisi'nin son sayısında sadece aşağıda okuyacağınız röportaj yok, derginin geri kalanı da dopdolu.

Nasıl gidiyor, turneyi anlatır mısın biraz?

-Her şey çok normal görünüyor. Turnede Maxell'in altında sahne alıyorum işin aslı. Böyle olmasını biz istedik çünkü her şeyin aşama aşama ilerlemesi daha sağlıklı olur diye düşündük. Daha sonra tek başıma sahne alacağım bir turne düşünüyoruz elbette. Ama şu an büyük ismin altında çıkan bir sanatçı olarak kısıtlı imkánlar sağlıyorlar bana. Ne bileyim çok daha ufak bir soyunma odası, sahnede kısıtlı bir zaman mesela... Ha ha ha, şaka yapıyorum tabii.

Birlikte sahne almak istediğin ya da çalışmak istediğin bir 'dream-partner' var mı aklında?

-Hımmm evet, sanırım Lauryn Hill ve de Prince...

Kısa sürede gelen ün, başarı ve bunların doğal sonucu olarak yeni ve hızlı tempolu bir hayat gözünüzü korkutuyor mu?

Çok çok büyük korkular değil. Ama yaptığın şey ne olursa olsun, olayın içine biraz korku girer. Bu çok doğal. Benim biraz hayal kırıklığına uğradığım nokta bu işin koşuşturma kısmı, fazla yorucu oluşu. Ama hepsinin yapmak istediğim şey için yani müzik için olduğunu biliyorum. Bunu unutmadığım sürece, üstesinden gelebilirim sanırım.

KALBİNİ KOYUYOR

Müzik piyasasının tam merkezindesin artık. Kendini nereye koyuyorsun? Seninle aynı kategoride anılan kıdemli sanatçılarla aynı rekabet ortamında olduğunu düşünüyor musun?

-Onlar çok çok uzun zamandır bu piyasanın içindeler. Olayın bir yarışa, rekabete dönüşmesi çok doğal ama bu piyasanın popüler isimlerinin yaptıkları, rekabetten öte bir şey bana kalırsa. Yani uzun yıllardır bu işin içinde olan kişiler kendi kendileriyle de rekabet içindeler, on yıl önce yaptıkları işi tekrar etmemek, yeni albüm için farklı fikirler geliştirmek zorunda hissediyorlar örneğin. Ben de kendi çapımda anlamaya çalışıyorum bu durumları. Sonuçta çok kısa bir süredir bu piyasanın içindeyim ama neler yapabileceğimi ve neler yapamayacağımı tespit ediyorum. Kendime karşı dürüstüm.

Hit bir şarkı nasıl yaratılıyor, sen 'Fallin'i nasıl yazdın örneğin?

-Yazdığım tüm şarkılar benim hislerimi anlatıyor. Kalbimi ortaya koyuyorum yazarken. Bu, albümün geneli için geçerli bir şey ama arada birtakım istisnalar da olabiliyor. Örneğin ortada yeni bir albüm varsa onu tanıtacak bir çıkış şarkın olmalı, yani her şarkıcı şarkısının radyoda çalınmasını ister, insanların o şarkıya bir şekilde ulaşmasını ister. Ama oturup sırf radyoda çalınabilecek türden bir şarkı yazamazsın.

Gençliğinin elden gittiğini düşünüyor musun bu kadar yoğun bir temponun içinde?

-Mezuniyet baloma gidebildim! Bu piyasanın içine çok genç yaşta girdiğim için çok fazla pişmanlık duyduğumu söyleyemeyeceğim. Yani gençliğimi feda ettiğimi ya da bir şeyleri kaçırdığımı düşünmüyorum. Zamanında yeterince takıldım, sorun yok!

Klasik piyano eğitimi devam ediyor mu?

-Hayır ama her gün pratik yapıyorum kendi kendime.

Gelecek...

-Çok uzun bir zaman dilimi... Müzik tabii, müziğin içinde olmaya devam edeceğim, bunu biliyorum. Sinema olabilir, film müziği yapmak mesela... Bir tiyatro oyunu için müzik yazmak istiyorum bir de, göreceğiz.

PRINCE HAYRANI

Takdir ettiğin isimler ya da örnek aldıkların...

-Jill Scott, D'Angelo, tabii ki Prince ve Stevei Wonder takdir ettiğim ve de örnek almaya çalıştığım isimler. Yıllardır bu işin içindeler ve bir gün ben de onların bulundukları noktaya ulaşabilmeyi umuyorum.

Albümde Prince şarkısı var...

-Şarkıya duyduğum ilk an aşık olmuştum. Her gün evimde, arabamda deli gibi dinlemeye başlamıştım. Çok güçlü bir şarkıydı o yüzden bana ait bir versiyonu olsun istedim. Şarkıyı kaydetmek istedim ama albüme koymak için yapmadık bunu, en başta böyle bir planımız yoktu. Birileri çıkıp da 'Bu şarkıyı albüme koymak zorundayız' şeklinde baskı yapmadı bana. Daha sonradan ben istediğim için oldu yani.

Peki 1 numara olmak nasıl bir duyguydu?

-İlk duyduğumda inanmadım tabii. Bir gece internetteydim, kendi sitemi geziyordum ve oldukça geç bir saatti. Sonra birisi bana, 'Tebrikler Alicia, bir numaradasın' yazdı çok şaşırdım. Nereden bilebilirdi ki 'Asla bilemez atıyor' diye düşünmüştüm. Liste olayı o ana dek hiç aklımdan geçmemişti gerçekten. Bir numara olmak değil, 10. sırada ya da daha gerilerde olmak, bunu hiç hayal etmemiştim. Sonra da telefonlar geldi ve bunun gerçek olduğunu öğrenmiş oldum. Güzel bir duyguydu tabii...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!