Fransız metresler anlatıyor

Güncelleme Tarihi:

Fransız metresler anlatıyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 08, 2014 01:20

Fransız Cumhurbaşkanı Hollande’ın çapkınlığı Paris’i karıştırdı. Şimdi herkes Fransız usulü özgür aşk hayatını ve metresleri konuşuyor. Peki yasak ilişkilerin gizli kahramanları ne diyor?

Haberin Devamı

Bir motosiklet kaskı, bir loş apartman girişi, bir de ürkek adam… Bunları gösteren bir fotoğraftan çok da heyecanlı bir hikâye çıkmazdı ama o ürkek adam Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande olunca fotoğraf skandala dönüştü. Bütün dünya, kendini motosiklet kaskıyla gizleyen Hollande’ı, fotoğrafta, bugüne dek gözlerden uzak tuttuğu sevgilisi oyuncu Julie Gayet’nin evine girerken gördü.
Derken olaylar gelişti… Fransız siyasilerinin eski defterleri açıldı. Geçmişten bugüne yasak ilişkiler ve metres hayatının Fransa’da bir istisna değil neredeyse kural haline geldiği ama evlilik dışı bu ilişkilerin Fransız halkının umurunda bile olmadığı konuşulmaya başlandı. En çok tekrarlanan cümle de şu: Fransız değilseniz bu meseleyi anlayamazsınız! Örneğin Fransız edebiyatı profesörü Michael Worton’a göre, Fransa’da evlenmek, sonra da ‘biraz ceviz kırmak’ özgürlük olarak görülüyor. Uzun süre Fransa’da yaşamış ve metres hayatı üzerine kitaplar yazmış Sunday Times yazarı Helen Frith Powell ise konuyu “Fransa’da laiklik sadece din ve devleti değil, seks ve evliliği de ayırıyor” diye açıklıyor: “Fransa’da metresler, diğer kültürlerdeki ‘öteki kadın’ kavramına uymuyor. Nazlı ve şımarıklar, onlara hayranlık ve saygı duyuluyor; toplumda bir yere sahipler. Yatak odası hikâyelerine seksi iç çamaşırları ve şampanya kadehleri hâkim. Üstelik sevgilileri de o yatakta horlayacak kadar yanlarında kalmıyor.”

Haberin Devamı

“Sevgilimin karısıyla birbirimizi kıskanmıyoruz”

Uzun yıllar Fransa’da yaşayan ve “bir sonraki hayatımda ben de Fransız metres olmak isterim” diyen İngiliz gazeteci yazar Helen Frith Powel, Fransa’daki yasak ilişkilerin suskun tarafından tanıklıklar aktarıyor:

Bernadette (36): Bir yıldır kocamın bir arkadaşıyla beraberim. İlk başlarda, bana uzun süredir ilgi duyduğunu düşünmüştüm; gururum okşanmıştı. Meğer son metresi onu sepetlemiş. Her neyse, o kadar doğrudan ilişki teklif etti ki şaşırdım. Neredeyse bir iş önerisi gibiydi. Onun ayarladığı bir otelde haftada iki defa buluşacak ve seks yapacaktık. Eşlerimiz ve çocuklarımızdan bahis açmak yasaktı; tıpkı birer yabancı gibi davranacaktık.
Aurelie (24): Patronumla ilişkim var. Kendimi suçlu falan hissetmiyorum. Annemin jenerasyonunda böyle ilişkiler çok da önemli değildi. Sanırım insanlar o dönem pek boşanmadığından, yasak ilişkiler daha yaygındı. O dönemler birçok adamın metresi olabildiğin gibi, 30 sene aynı erkekle de kalabiliyordun. Teyzem yıllarca aynı adamla yaşadı mesela; karısı uzaktayken beraber tatile bile gidiyorlardı.
Clarisse (39): Âşığım aynı zamanda terapistim gibi. Kocam bana istediklerimi vermiyor ama sevgilim tutkulu ve nazik. Hayallerimde sevgilimle beraber yaşamak yok. Öyle olsaydı her şey sıradanlaşırdı. Birbirimize halen ‘siz’ diyoruz ki bu bence inanılmaz erotik bir duygu. Boşanmak istemiyorum; sevgilimin boşanmasını da istemiyorum. Bu ilişkiye onun evliliğini mahvetmek için değil, kendiminkini kurtarmak için girdim.
Alexandra (46): Altı yıl önce boşandım; dört yıldır da metres hayatı yaşıyorum. Sevgilim evli, dört de çocuğu var. Sanırım karısı içten içe durumdan haberdar ama çok umurunda da değil. Kocasını ondan çalmayacağımı biliyor. Yaşamlarına müdahale etmiyorum; daha önemlisi onlar da benimkine etmiyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!