F1 tarihinin en önemli 6 otomobili

Güncelleme Tarihi:

F1 tarihinin en önemli 6 otomobili
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 20, 2005 00:00

Formula 1’de baÅŸarının sırrı pilotların becerisinden çok tasarım ekiplerinin yaratıcılığına baÄŸlı. Michael Schumacher ne kadar yetenekli olursa olsun baÅŸarısının büyük kısmını, altındaki Ferrari’nin tasarım ekibine borçlu. Sadece Ferrari’de deÄŸil diÄŸer takımlarda da çeÅŸitli uzmanlık alanlarından gelen 100’e yakın mühendis yıl boyunca yarış kazanacak ve ÅŸampiyonluÄŸa ulaÅŸacak mükemmel otomobili tasarlamak için uÄŸraşıyor.Yıllardır izlediÄŸi Formula 1 yarışlarının, dünyadaki en önemli uzmanlarından biri kabul edilen Ä°ngiliz yazar David Tremayne, 1960’lardan bugüne tasarım iÅŸinin tamamen deÄŸiÅŸtiÄŸini anlatırken tek adam döneminin çoktan kapandığını söylüyor. Tremayne’e göre bugünün dahi tasarım kadroları ne yapıp edip hız sınırlamalarını aşıyor. Elektronik postayla sorularımızı yanıtlayan Ä°ngiliz yazar, 1950’den itibaren Formula 1 tarihinin en önemli 6 otomobilinin tasarımını deÄŸerlendirdi. Tremayne’a göre 1992’de pistleri kasıp kavuran Williams FW14B tüm zamanların teknolojik olarak en geliÅŸmiÅŸ otomobiliydi.2005 Formula 1 Dünya Åžampiyonası iki hafta önce Avustralya Grand-Prix’siyle baÅŸladı. Geçen 5 yılın ÅŸampiyonu Alman pilot Michael Schumacher, sıralama turları sırasında havanın azizliÄŸine uÄŸradı ve yarışa ancak 19. sıradan baÅŸladı. Yarışta da Nick Heidfeld’le çarpışıp yarış dışı kaldı. Halbuki Ferrari 2004 yılını ezici bir üstünlükle kapatıp 18 yarışın 15’inde finiÅŸ çizgisini ilk sırada geçmiÅŸti. Ferrari, henüz 2005 otomobilini devreye sokmadı ama diÄŸer takımların kış aylarında yaptıkları tasarım çalışmaları ve test sürüşleriyle Ferrari’nin otomobili ile aradaki teknik farkı kapadıkları söyleniyor. Bunun sırrı Formula 1’deki tasarım ekiplerinin becerisinde yatıyor. 100’e yakın mühendisten oluÅŸan tasarım ekipleri yıllarca uÄŸraşıp rakiplerini geceçek otomobili yaratmak için uÄŸraşıyorlar.Yine de Formula 1’de bugünkü durum 30 yıl öncesine göre çok farklı. 1960’larda ve 1970’lerde tek bir tasarımcı iÅŸi götürürken bugün büyük bütçelere sahip takımlar 100’e yakın tasarımcı kadrosuyla çalışıyorlar. Yıllardır Formula 1 yarışlarını yakından takip eden Ä°ngiliz yazar David Tremayne’e göre de Formula 1’in ilk yıllarıyla bugün arasında çok fark var. ‘1980’lere kadar Patrick Head, Gordon Murray, Adrian Newey, John Barnard ve Harvey Postlehtwaite gibi tasarımcılar teknik tasarımın her aÅŸamasını yürütebilecek kapasitedeydiler. Öyle ki 1960’larda Mauro Forghieri tek başına Ferrari’nin sadece ÅŸasisini yaratmakla kalmamış aynı zamanda motoru ve vites kutusunu da tasarlamıştı. Bu noktadan sonra tasarım iÅŸi öyle karmaşık bir hale geldi ki! Elektronik ve aerodinamik gibi faktörlerin daha fazla araÅŸtırma gerektirmesi nedeniyle tek bir adamın bütün iÅŸleri kendi başına yapmasına imkan kalmadı.’Artık Adrian Newey ve Patrick Head gibi tasarımcıların her biri, onlarca çalışanı bulunan teknik bölümlerin en üstünde bir teknik yönetici veya baÅŸ tasarımcı kimliÄŸiyle yer alıyor. Daha çok tüm bu bölümleri yöneten birer koordinatör gibi çalışıyorlar.DAHÄ° MÃœHENDÄ°SLER HEP ÇARESÄ°NÄ° BULDUTremayne yine de her baÅŸ tasarımcının fizik ve mekanik ilkeleri konusunda çok iyi bilgi sahibi olması gerektiÄŸinde ısrarlı. ‘Bunu Harvey Postlethwaite de söylerdi. GerektiÄŸinde bir baÅŸkasının iÅŸini yapabilecek beceriniz bulunmalı. Ayrıca tasarım ekibinizden kimsenin sizi istemediÄŸiniz yere götürmediÄŸinden emin olmalısınız. BaÅŸ tasarımcı artık genel konsepti belirler. Ve sonra da bunun uygulamasını takip eder. ÖrneÄŸin otomobilde kullanılacak süspansiyon tipini seçer sonra da süspansiyon tasarımcısının buna uyarak bir süspansiyon sistemi yaratmasını bekler. Bu motor için de böyledir.’David Trelayne Formula 1’in eskiye göre yavaÅŸladığı görüşüne ise hiç katılmıyor: ‘2005 otomobillerinin 1950’lere göre daha yavaÅŸ olduÄŸu kesinlikle doÄŸru deÄŸil. Yarışta ulaşılan en yüksek hızlar çok farklı deÄŸil. Fakat düzlükteki bu hızlar tur zamanlarında hiçbir zaman anahtar faktör olmadı. Tur zamanlarında en önemli nokta virajları alma hızıydı. Mekanik yol tutuÅŸ ve havanın akımıyla yer tutunma gücü çok fazla arttı. Bu yüzden tur zamanları da gözle görülür ölçüde düştü. Ayrıca, tüm hava direncine karşın otomobiller düzlüklerde de benzer bir sürate ulaÅŸabiliyor. Fakat, 30 yıldan beri de otomobilleri yavaÅŸlatmaya yönelik yeni talimatlar birbirini izledi. Ya motor kapasitesini düşürerek ya kanatların boyutlarını düşürerek ya da yol tutuÅŸ zayıflatılarak hızın düşürülmesi amaçlandı. Ancak bu mühendisler öyle dáhi ki! Her seferinde bu hızı geri kazanmak ve daha hızlı gitmek için gerekli yöntemi bulmayı baÅŸarıyorlar. Hem de çok kısa süre içinde...’TREMAYNE’İN 2005 YORUMLARIFERRARÄ°: Ä°lk yarışın sonuçlarına bakıp hemen karar vermemek lazım. Ferrari 2005 otomobiliyle henüz yarışmadı.RENAULT: Renault en büyük aÅŸamayı yapan takım. 2001’de Benetton olarak yarışırken motorları herkesten en az 100 beygir gücü daha zayıftı. 2002’de motorda ve aerodinamikte ilerleme saÄŸladılar. Geçen yıl motor tipini tamamen deÄŸiÅŸtirip V ÅŸeklindeki motorda birtakım sorunlar yaÅŸadılar. Fakat bu sezon gördüğümüz V10 otomobilin yeni versiyonu sorunu çözmüş görünüyor. Otomobiller hem hızlı hem de çok iyi aerodinamiÄŸe sahip.MCLAREN: 1999’dan sonra McLaren takımıyla Ferrari’nin arasındaki fark müthiÅŸ açıldı. Bunun kısmen nedeni motoru tasarlayan Mercedes’in berilyum maddesinin yasaklanması karşısında çaresiz kalmasıydı. McLaren’ın 2003’teki M4/18 modeli bir süper otomobil diye lanse edildi ama her test sürüşünün beÅŸinci turundan sonra motoru yandı. Hiç yarışmadan pistten çekildi. MP4/19 modeli de geçen yılın başında çok geride kalmış gibi gözüküyordu. Ama istikrarlı bir geliÅŸmeyle iddialarını artırdılar ve Kimi Raikkonen Belçika Grand Prix’sini kazandı. Hiç şüphesiz McLaren son birkaç sezondur en fazla ilerleme gösteren takımlardan birisi. Avustralya Grand Prix’sinde arabalar istenen performansı gösteremedi ama kış testlerindeki bütün göstergeler yeni MP4/20 modelinin de iddialı olacağını iÅŸaret etmiÅŸti.HIZ MERAKLISI GAZETECÄ° DAVÄ°D TREMAYNEÄ°ngiliz David Tremayne, uzun yıllardır serbest gazeteci olarak Formula 1 Dünya Åžampiyonası’nı izliyor. ÇoÄŸu Formula 1 üzerine toplam 14 kitap yazarak bu konudaki bilgisini kağıda döktü. Formula 1 dışında hız rekoru denemelerine de ilgi duyan Tremayne roketli bir hız otomobiliyle 1,8 saniyede 397 km hıza ulaÅŸacak derecede iddialı da bir sürücü. Halen Independent gazetesi için Formula 1 Dünya Åžampiyonası yazıları kaleme alıyor. Yazdığı kitaplar arasında Formula One: 50 Golden Years, The Science of Speed / The Hi-Tech World of Formula 1, Ferrari Formula One Racing Team da var.GÜÇLÃœYDÃœ AMA SU GÄ°BÄ° YAKIT TÃœKETÄ°YORDU1950 Alfa Romeo: Guiseppe Farina’ya dünya ÅŸampiyonluÄŸunu kazandırdı Alfa’nın en önemli özelliÄŸi 380 beygirlik motor gücüydü. O dönemdeki en büyük rakibi Ferrari’yle aÅŸağı yukarı aynı ağırlıkta olmasına karşın daha güçlü bir otomobildi. Tüm bu hıza karşın sürücüler sadece bir kask ve gömlekle, üstelik kemer takmadan kokpite yerleÅŸiyordu. Ancak, sekiz silindirli supercharge beslemeli motoruyla çok fazla yakıt tüketiyordu: Kilometrede 5,6 litre. Ferrari 1951’de kilometre başına 4,5 litre ile daha az yakıt tüketen bir model geliÅŸtirince Alfa’nın üstünlüğü sona erdi.MOTORU ARKAYA YERLEÅžTÄ°RÄ°NCE ÅžAMPÄ°YONLUKLARI TOPLADI1959 Cooper: Jack Brabham bu otomobille iki kez dünya ÅŸampiyonu olduÄ°lk kez arkaya takılan motoru yaptılar ve bunla baÅŸarıya ulaÅŸtılar. Cooper 1958’de de hızlıydı ama sadece 2,2 litrelik hacme sahip bir motorla yarışıyordu. 1959’da ise yeni ÅŸaftla birlikte 2,5 litrelik motora kavuÅŸunca ve aerodinamik özellikleri üst seviyeye çıkarılınca Cooper dünya ÅŸampiyonluÄŸuna ulaÅŸtı. 1958 modeli zaten çok iyi bir direksiyon hakimiyetine sahipti. Bu deÄŸiÅŸikliklerle her tür pistte kazanacak güce de kavuÅŸtu.RÃœZGAR KANATLARI AERODÄ°NAMÄ°K ÇAÄžINI BAÅžLATTI1967 Lotus 49: Jim Clark ve Graham Hill’e dört yarış kazandırdı3 litrelik motora sahip ilk Formula 1 otomobiliydi. Ama Lotus 49’un asıl artısı tasarımındaki üstünlüktü. Tasarımcı Colin Chapman’ın tasarladığı hafif ve eÄŸilmez ÅŸasi sayesinde tüm rakiplerine üstünlük saÄŸladı. Motoru da ÅŸasiye tamamen monte edilmiÅŸti. Ayrıca, arka kısmındaki kanatlar sayesinde aerodinamiÄŸin etkisi oraya çıktı. Bu kanatlar virajlarda Lotus’un piste adeta yapışmasını saÄŸlıyordu. Brabham’dan daha hafifti, Eagle Weslake’den daha fazla beygir gücüne sahipti. Lotus 49, bu güç-ağırlık orantısı sayesinde tüm rakiplerine fark attı.EN GELÄ°ÅžMÄ°Åž TEKNOLOJÄ°K ÖZELLÄ°KLERE SAHÄ°PTÄ°1992 Williams FW14B: Nigel Mansell, bu otomobille tek sezonda 9 yarış kazandıTeknolojik olarak belki de en geliÅŸmiÅŸ Formula 1 otomobiliydi. Düşünülebilecek tüm özellikler Williams FW14B’de bir araya gelmiÅŸti: Bilgisayar kontrollü sürüş süspansiyonu ve çekiÅŸ kontrolü, elektro hidrolik ÅŸanzıman, güçlü Renault V10 motoru ve süper bir aerodinamik. Tüm bu faktörlerin yanı sıra yüksek beygir gücü ve çok iyi bir yol tutuÅŸu Williams’ı rakipsiz kıldı. Ancak, otomobillerin çok hızlanması gerekçe edilerek bilgisayar kontrolleri 1993 sonunda kaldırıldıl ve Williams’ın üstünlüğü sona erdi.VÄ°RAJLARDA ADETA YERE YAPIÅžIYORDU1978 Lotus 79: Mario Andretti’yi zafere taşıdıLotus tasarımcısı Colin Chapman zemin etkisi (ground effect) özelliÄŸine sahip ilk Formula 1 otomobilini tasarladı. Önce yakıt tankını sürücünün arkasına yerleÅŸtirdi. Sonra tüm otomobilin altında bir hava akımı yaratıyor ve bunu daha fazla yol tutuÅŸu saÄŸlamak için kullanıyordu. Ãœst kısmındaki aerodinamiÄŸin de katkısıyla Lotus 79, 1978’in en hızlı otomobiliydi, virajlarda adeta yere yapışıyordu. Sadece hızlı pistlerde Ferrari onunla baÅŸa çıkabiliyordu.BAÅžARISININ SIRRI AERODÄ°NAMÄ°KTE2004 Ferrari F2004: Michael Schumacher tam 13 yarış kazanarak 7. ÅŸampiyonluÄŸuna ulaÅŸtıFerrari’nin F2004 modeli aslında BMW Williams’ın otomobiliyle neredeyse aynı, BAR Honda’nın otomobilinden ise daha zayıf bir güce sahip. Ancak onu benzersiz kılan, baÅŸka hiçbir otomobilin sahip olmadığı aerodinamiÄŸi. Otomobili yere kene gibi yapıştıran, müthiÅŸ yol tutuÅŸunun sırrı iÅŸte o aerodinamik gücü.FORMULA 1 OTOMOBÄ°LLERÄ° TASARIMINDAKÄ° KÄ°LÄ°T TARÄ°HLER1958: Cooper’ın ilk arkadan motor tasarımı.1962: Colin Chapman’ın Lotus 25 için geliÅŸtirdiÄŸi monokok ÅŸasi.1967: Ford Cosworth’un DFV V8 modeli.1968: Brabham, Ferrari ve Lotus’un geliÅŸtirdiÄŸi, hava akımı gücünden de yararlanmayı saÄŸlayan arka kanatlar.1970: Lotus 72’yle birlikte geliÅŸtirilen yan radyatör.1971: Oluksuz, düz tekerleÄŸin geliÅŸtirilmesi.1976: Ä°lk kez Brabham BT45’te kullanılan karbon frenler.1977: Renault’nun RS01 modeli için geliÅŸtirilen ilk turbo motor1981: McLaren ve Lotus’un geliÅŸtirdiÄŸi ilk karbon elyafı monokok ÅŸasi.1982: Bilgisayarla kontrol edilen süspansiyonların ilk denemeleri.1980’lerde FIA’nın kaza testleri yapmaya baÅŸlamasıFotoÄŸraflar: www.atspeedimages.com Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!