Evlilik sanatçıyı bitirmez

Güncelleme Tarihi:

Evlilik sanatçıyı bitirmez
Oluşturulma Tarihi: Haziran 09, 2009 00:00

“Sana Bayılıyorum” albümünü kısa süre önce çıkaran Altay, evlilik sayesinde hayatının düzene girdiğini söyledi:

Haberin Devamı

“Eşim, işimle evim arasında köprü oluşturdu. ‘Evlilik müzisyenin hayatını bitirir’ derler, ama buna katılmıyorum. Benim değil müziğimin hayranı olunmasından yanayım.”

Müzik kanalları ayrımcılık yapıyor

Son günlerde “kel starım” ve “sokak çocuğuydum” gibi açıklamalarıyla dikkat çeken Altay, yeni albümü “Sana Bayılıyorum”u çıkardı. Şarkıcıyla, çocukluğundaki futbol aşkından günümüzde müzik kanallarıyla yaşadığı problemlere kadar pek çok şeyi anlattığı bir röportaj yaptık.

Son albümünüzle ilgili röportajlarınızda -mütevazılığın ötesinde- kendinize haksızlık etmiyor musunuz? Önce “Kel starım”, sonra da eski müzik firmanızdan yeterli desteği alamadığınızı ifade etmek için “sokak çocuğuydum, şimdi iyi aile çocuğu oldum” dediniz; sonuçta yedi tane albüm yaptınız ve gece kulüplerinde de oldukça talep edilen bir isimsiniz...
- Tüm bunların sebebi önceki firmamla olan problemlerinden kaynaklanıyordu. Sonuçta bir albüm yapıyorsunuz ve bunun halka ulaşması lazım ama bu konuda sizi şirketiniz desteklemeyince, amacına ulaşmıyor o iş. “Sokak çocuğuydum” örneğini bu yüzden verdim. İyi bir ailenin yanında büyüyen çocukla sokak çocuğu arasında sonuçta büyük farklar vardır. Şimdi arkamda daha büyük bir destek olduğu için kendime daha çok güveniyorum. 

Sokak çocukları bulundukları şartlar nedeniyle yanlış kararlar veriyorlar, sizin de böyle yanlışlarınız oldu mu?
- Benim için birinci sırada olan şey iyi bir müzisyen ve solist olmak. Çocukluğumdan beri bunun için savaşıyorum. Hep iyi bir sound ve şarkı arayışı içerisinde oldum. Bu yüzden yanlış yaptığımı düşünmüyorum. Kendi tarzımın dışında deneme işler yaptım. Türkü albümü yaptım. Türkiye’de çok iyi promosyonunu yapamadığımız bir çalışmaydı ama sevgili Erkan Özerman’ın desteğiyle Fransa’da ilk beşe girdi. 

Neydi bu çalışma?
- “Turkish Coffee” adında bir albüm yapıldı. Ben de orada “Koçari” türküsünün sözlerini değiştirip hazırladığım şarkı ile listelere girdim.

Şu anda Fransa’da Altay denilince biliniyor mu? Ya da konserlere davet alıyor musunuz?
- Bizim yurtdışına gittiğimiz konserler genelde oralarda yaşayan Türkler için gittiğimiz konserlerdir. “Avrupa’da konser yapıyoruz” derler ya işte o konserlere genelde yabancılar gelmez. Konser olarak olmasa da Fransa’da “Koçari”nin albüm içinden sıyrılıp ilk beşe girmesi önemliydi. Bundan sonra da farklı işler yapmayı düşünüyorum.

Hayatınızda evlilik neleri değiştirdi?
- Hayatıma bir düzen getirdi. Normalde de düzenli bir adamımdır ama sürekli gece çalıştığım için, eşim işimle evim arasında bir köprü oluşturdu. “Evlilik müzisyenin hayatını bitirir, fanlarını yitirirsin, başarını bitirir” derler ya, ben ise benim değil müziğimin hayranı olunmasından yanayım.

EŞİMLE EVLENECEĞİMİ GÖRÜR GÖRMEZ ANLADIM

Haberin Devamı

Peki eşiniz sizin hayranınız mıydı?
- Yok, eşim benim hayranım değildi. 

Tanışma ve evlilik hikâyeniz nasıl oldu?
- Bacanağımla ben çok yakın arkadaştık ama onun kız kardeşini hiç görmemiştim. Bir akşam benim programıma geldiler. Ben eşimi gördüm ve “seninle evleneceğim” dedim.  O önce inanmadı ama sonra evlendik.

Müziğe olan ilginiz nasıl başladı?
- Aslında 6-7 yaşlarımda bağlama çalarak başladım ben müziğe. 10’lu yaşlarımda da İstanbul Zeytinburnu’nda ara sokaklarda yapılan düğünlerde elektro bağlama çalar şarkı söylerdim. O zamanlarda da tam bu Küçük Emrah, Küçük Ceylan gibi çocuk şöhretlerin olduğu zamanlardı. 

Çocuk yaşta kendinizi böyle bir arenada bulmak sizi nasıl etkiledi?
- Bana sorarsanız, tabii ki kimsenin aile hayatına karışmam ama küçük yaştayken çocukları spor, resim, müzik gibi sosyal aktivitelere yollarsanız çocuğun maneviyatı daha güçlü oluyor. 

Avrupa Müzik ile anlaşma yaptınız, bu değişikliğin sebebi neydi?
- Avrupa Müzik albümümü hazırlarken her aşamasında benim yanımdaydı. Önceki firmamın Kral TV ile arası bozuk diye benim kliplerim yasaklıydı. Bir Orhan Baba yasaklıydı bir de ben. Avrupa Müzik bu anlamda da benim en büyük yardımcım oldu. Yeni yürümeye başlayan bir çocuğa sokağa çıkma yasağı koyarsanız; o çocuk sokaklarda nasıl düzgün yürüyebilir ki. Bu yasak da beni böyle etkiledi.

Fakat Türkiye’de Kral TV dışında başka müzik kanalları da var...
- Var ama birincisi o zamanlar yoktu; ikincisi de o kanalların ilginç bir tutumu var. Kanallarda çalışan arkadaşlar da dahil her tür müziği dinledikleri halde; “ben bunu çalmam, bu bize uygun değil” deyip kaliteli müzikleri es geçiyorlar. Konsepti olmasını da anlarım ama Müslüm Abi Kenan Doğulu’nun şarkısını okuduktan sonra radyoların çalmaya başlamasını da anlamıyorum. Bu şarkıdan önce Müslüm Abi’nin hiç mi güzel şarkısı yoktu? Böyle bir ayrım var. 

Sizin kriteriniz nedir?
- Bir kere müzikal olarak iyi bir beste olmalı. Şarkı sözleriyle müzik uyumlu olmalı ve iyi aranje olması gerekir. Popüler olması değil iyi ve güzel olması önemli. Sonuçta benim albümümü de Suat Aydoğan aranje ediyor, Serdar Ortaç’ın albümlerini de Suat Aydoğan aranje ediyor. Altyapıları aynı olan işler bunlar.

Haberin Devamı

Babam şarkıcı olacağım diye benimle konuşmadı

Hayatınızda futbol ile müzik arasında kararsız kaldığınız bir dönem oldu mu hiç?
- Olmaz mı! Oldu tabii ama ailede büyüklerin sözü geçtiği için okuyup adam olmam istendi. Bu yüzden ilk sene Gemi Makinaları Mühendisliği, ikinci sene matematik bölümüne gittim ama kaçıp, konservatuvar sınavlarına girdim. Konservatuvarda başarılı olunca babam 8 ay, yani bir okul dönemi boyunca benimle hiç konuşmadı. Barışmamız ise okulda dereceye girince oldu. 

Klasik müzik eğitimi aldınız, operayı neden düşünmediniz?
- Çok istedim ama maddi olanaksızlıklar  beni engelledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!