Evlilik müessesesi de bir nevi hamam yani

Güncelleme Tarihi:

Evlilik müessesesi de bir nevi hamam yani
Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 2004 00:00

Ergenlik dönemimde, rahmetli babaannemin ‘‘mürüvvetimi görecek kadar uzun yaşamak istediğini’’ her ifade edişinde, aynı latifeyi yumurtlamayı huy edinmiştim: ‘‘Ama babaanne, benim sünnet yaşım çoktan geçti!’’Kadıncağız bu gibi zırvalarıma alışkın olduğu için sözlerimi hiiiç kaale almaz, ilk kez nikáh masasında tanıştığı dedemle ‘‘aman da nasıl mutlu bir ömür’’ sürmüş izdivaçlarına dair bölük pörçük hikáyeler anlatmayı yeğlerdi.Babaannem, şimdiki aklımla daha iyi anlıyorum ki hakikaten komik kadındı. Onunla gülmediğiniz zamanlarda bile en azından ona gülerdiniz... Geçenlerde rahmetli beni anmış olacak, bütün günüm evlilik müessesesi denen garabetle hoşbeşte geçti.Toplantı odasında oturmuş, açık televizyonun önünde haftalık dergilere göz atıyorum. Önüm, arkam, sağım, solum, saklanmayan ebe, sobe: Ekranda Biz Evleniyoruz, dergilerde Biz Evleniyoruz... Gözümün değdiği her yerde rüküş gelinlik ve damatlıklar, alyanslar... Dünyada kendini pazarlamaktan büyük saadet yokmuş intibaı uyandıran, sırıtkan maskeleri andıran suratlar... Bu ne be?!Zihnimde Ümit Besen'in Nikáh Masası adlı müstesna eseri çalmaya başladığında durumun iyiden iyiye sakata sardığını idrak ettim. Bünyenin istifra raddesine gelip dayandığını fark edip, kanalı değiştirdim.Bahtsız bedeviyiz nitekim... Ne çıktı karşıma, tahmin edin: Ege'nin, Sonsuza Kadar isimli bir albümde yer aldığı düşünülünce, hayli ironik anlamlar içeren şarkısı ‘‘Evlilik Yaramamış Sana’’nın klibi...Dandik bir klişeyle ifade etmemiz gerekirse: Olay banyoda geçiyor. Káh klozetin, káh havluluğun yanında gördüğümüz Ege; ‘‘Beni terk edip hıyarın biriyle evlenir misin? O sırma saçların süpürgeye dönmüş işte; canıma değsin’’ türü intikam sözleri terennüm ediyor: ‘‘Evlilik yaramamış sana / Çok süzülmüşsün / Benden ayrı geçen her gün / Çok üzülmüşsün.’’Tasarım aşamasında epey ‘‘ince’’ hesaplar güttüğünü ve pek ‘‘yaratıcı’’ bir şahsiyet olduğunu tahmin ettiğimiz Ege Bey, klipte, Rafet el Roman ile boşanma hikáyesi Kerime Nadir tefrikasına dönmüş Tuğba Altıntop'un rol almasını özellikle tercih etmiş: ‘‘Klip, evlenip mutlu olamayan bir kadının öyküsünü anlatıyor. Bütün hikaye banyoda geçiyor. Üzüntüler, heyecanlar ve mutlulukların hepsi banyoda gerçekleşiyor. Bu yüzden klipte özellikle Tuğba Altıntop'un oynamasını istedim.’’Bu kısmı ben pek iyi anlayamadım gerçi... Altıntop'un başarılı performans sergilediği alanın mutsuz izdivaç mı, banyo mu olduğunu yani...Olsun varsın; önemli olan iyiniyet... Zira dediklerine bakılırsa Ege, Altıntop'un boşanma sürecinde ‘‘kendisini yeterince ifade edemediğini’’ düşünmüş. Anlayacağınız, kendi için bir şey istiyorsa namert...Bu arada, başlarda -olur a- Altıntop rolü kabul etmezse hesabına, Pınar Altuğ, Şenay Akay, Yüksel Ak, İpek Tuzcuoğlu gibi isimler de ‘‘boşanma klibi kadın başrol aday adayı’’ olarak ihtimal dahilinde bulundurulmuş. Bütün bu listede yer alanlar, gayet isabetli isimlerdir elbet... (Şahsen Gönül Yazar'ı niçin listeye eklemediklerini anlayabilmiş de değilim hani... Fakat bana söz düşmez; Ege Bey'in takdiridir nihayet...) Neticede, hangi boşanmada, hangi saf, kendini yeterince ifade edebilmiş ki?Tuğba Altıntop, bu klipte yer almaktan dolayı ne kadar mutlu olduğunu şu sözlerle dile getirmiş: ‘‘Bol bol terledim ama güzel bir klip oldu. Oynamadım, adeta yaşadım.’’ Ben kendi adıma, Altıntop'un samimiyetine inandım.Eee, evlilik müessesesi de bir nevi hamam sayılır yani; ille ki girmeye niyetliysen, terlemeyi göze alacaksın tabii...Tuğba Altıntop bilmeyecek de kim bilecek; babaannem mi?..
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!