Eşcinselliğinden korkan, kaçan, itiraf edemeyen bize geliyor

Güncelleme Tarihi:

Eşcinselliğinden korkan, kaçan, itiraf edemeyen bize geliyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 12, 2002 22:52

Sayıları hızla artıyor. Her kesimden bir dolu adam, onları tercih eder oldu. Onlar da kendilerine pek güveniyorlar. ‘‘Yakında size bir şey kalmayacak.

Lezbiyenler bile bize geliyor’’ diyorlar. Peki nedir travestilerin bu çekiciliği? Nedir erkeklerin gerçek kadınlar dururken onlara gitme nedenleri? Merak ettik, sorduk, soruşturduk. Sonuçta aradığımızı bulduk: ‘‘Travestiye gidenler aslında gizli eşcinseller. Sadece kendilerini kandırıyorlar.’’ Savımızı uzmanlar doğruladı... Ama travestileri tercih eden ‘‘Sapına kadar erkekler’’ bize çok kızdı.

Aradığı, istediği bir erkek ama o erkeklere bakamıyor. Çünkü homoseksüel dürtülerinin farkında değiller. Travestiye gidince bu gerçeği kendilerine itiraf etmeyi geciktiriyorlar. Hatta gömüyorlar.

‘‘Yanında bebek gibi bir kız vardı. Adam da yakışıklı, havalı. Hayatta bana bakmaz' derdim. Ama baktı. Hem de yana yakıla geldi. Kızı bıraktı yani. Sadece o mu? Erkekler çok şaşırttı beni, çok! ’’

Kartları açık oynayalım istedik.

‘‘Tenin yumuşak değil’’ dedik.

‘‘Elin kocaman. Kahverengi strech eteğinin yırtmacından görünen bacakların da acilen epilasyon istiyor.’’

‘‘Bu arada göğüslerin de formsuz’’ dedik.

Aldırmadı.

Çünkü piyasanın en çok iş yapan travestilerinden biri. Çünkü koca koca adamlar eşlerini, sevgililerini onunla aldatıyorlar. Karşısında ağlayıp çocuk oluyorlar. Kimsenin görmediği yüzlerini ona gösteriyorlar.

Peki neden? Nedir, Kader'de erkekleri çeken?

Karısında bulamadığı, sevgilisinde göremediği, kadın fahişelerde satın alamadığı ne?

Kader anlatıyor, o anlattıkça travestilerin sırrı çözülmeye başlıyor:

‘‘Travesti bir arkadaşımın çok yakışıklı manken bir sevgilisi vardı. Ona o kadar bağlandı ki, her tehlikeyi göze alıp ameliyat oldu. Fakat ne oldu, manken çocuk, arkadaşımı terk etti. Sırf ameliyat oldu diye.’’

EŞCİNSEL İLİŞKİYE KILIF

Kader müşterilerinin yalnız kaldıkları an, önce rujunu silmesini istediklerini söylüyor. Hatta ‘‘Ne diye tıraş oluyorsun’’ diyenler bile varmış: ‘‘Adam, ‘ameliyat olduktan sonra... evde zaten karım var' diyor. Peruğunu çıkarmanı istiyor. Bacağındaki kıllar uzamış, ellerin çok kalınmış, ayağın kocamanmış, bunlarla ilgilenmiyor. Hatta hoşuna gidiyor. Çünkü adam bir kadınla olmak istemiyor. O bir erkek arıyor.’’

Kader, ‘‘Bize gelenler aslında erkek arayanlar’’ diyor. ‘‘Ama eşcinsel ilişki için cesaret lazım. Riske giremiyorlar’’ diyor. ‘‘Yoksa neden kadına benzemeye çalışan bir travestiyi tercih etsinler ki bebek gibi kadınlar dururken?’’ diye soruyor.

Anlattıklarına göre toplumdaki travesti sayısı, eşcinsellerin sayısına bağlı olarak artmış. ‘‘Vallaha erkekler bizi tercih ediyor. Lezbiyenler bile bazen bizi istiyor. Yakında kadınlara bir şey kalmayacak. Asıl her haliyle ben erkeğim diye bas bas bağıranlardan korksun kadınlar. Bu tür adamlar açık vermek istemedikleri için daha erkeksi görüntü peşindeler. Ama onların ne olduğunu ben bilirim.’’

KADIN OLMAK İSTEYEN KİM?

Ev arkadaşı Deniz atılıyor hemen:

‘‘60 yaşlarında bir müşterim oldu. Zayıf ve keldi. Bıyıklıydı. Kumarcının biriydi. Boş musun' dedi, beni aldı. Bir otele gittik. Orada benim elbiselerimi giydi, aynada kendini izledi. Kimseye söyleme, diye tembih etti. Ben gülünce de, ‘Neden, olamaz mı? Ben de kız olmak istiyorum' diye kızdı.’’

Kendilerini ilişkideki kadın taraf olarak görmüyorlar. Ama erkeklere aşık oluyorlar. Bir erkekle birlikte yaşamaya başladıktan sonra da fazlasıyla kadınlaşıyorlar.

Yemekler pişiyor, ütüler yapılıyor, kaşların alınması hiç ihmal edilmiyor. Sorunlar da o dönemde başlıyor zaten. Erkekler hayatlarındaki varlığın kadınlaşmasından rahatsız oluyorlar. Kader, ‘‘Bu hakikaten üçüncü cins’’ diyor. Aşık oldukları adam kendilerini bir erkekle aldatırsa nispeten ‘‘az koyuyor.’’ Ama eğer bir kadınla aldatılıyorlarsa, bu çok zorlarına gidiyor. Kendilerini ‘kullanılmış' hissediyorlar.

‘‘Bir şansın olsa’’ diye soruyoruz. ‘‘Hayatını fuhuşla kazanmak zorunda kalmasaydın... Nasıl görünmeyi tercih ederdin? ‘‘

Düşünüyor. Başka başka cevaplar veriyor. Soruyu türlü şekillerde yineliyoruz.

Belli ki, bir travesti olarak yaşarken, giyinirken, konuşmaya çalışırken ağzından çıkacaklar zorluyor onu. Sonunda omuzlarını gevşetiyor.

‘‘Ne makyaj yapardım, ne de strech etekler giyerdim‘‘ diyor. ‘‘Zaten kadın olmak isteyen kim? ‘‘

Prof.Dr. Gürhan Özcan (Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrani Uzmanı)

Memeden penis, kalın bağırsaktan vajina

Cinsiyet değiştirme, amaçlarının vücuduna ters bir ruh yapısında bulunan kişilere yani transeksüellere uygulanır.

Cinsiyet değiştirme ameliyatları kadından erkeğe ve erkekten kadına yapılıyor. Kadından erkeğe döndürme ameliyatları çok daha zor.

Ameliyat öncesinde uluslararası kodlara uygun psikiyatrik rapor gerekiyor.

Kadın cinsel organı kalın bağırsaktan ve penis derisinden yapılıyor. Erkek cinsel organı da, iriyse hastanın kendi memesinden yoksa kol içinden yapılıyor. Penis, kıkırdak ve kemik içeriyor. Bükülebilir, ya da şişip inen protezler mevcut. Testis yapılmıyor, torba konuluyor.

Kadından erkeğe cinsiyet döndürme ameliyatı 10 saat sürüyor. Ameliyata önce jinekolog girip yumurtalık, rahim temizliğini yapıyor. Ardından plastik cerrahi ekibi giriyor.

Erkekten kadına cinsiyet döndürme ameliyatı da üç saat sürüyor. Testisler ve penis çıkarılıyor. Vajen yapılıyor.

Ameliyat sırasında bedenin sahip olduğu üreme organı tamamen imha ediliyor.

Ameliyat sonrası istenilen üreme organı yapılıyor ama sperm de yumurta da sağlanamıyor. Bu nedenle kişi çocuk sahibi olamıyor.

Ameliyat sonrası kurulan cinsel ilişkilerde, yeni bedenle de haz alınabiliyor. Ancak bu, biraz da ameliyatı yapan hekime bağlı. Hekim yaptığı organa, erojen duyguyu taşıyan pudental sinir dallarını bağladığında, yeni cinsel organ sadece dokunma duyusunu değil, erojen duyuyu da taşıyor.

Ameliyat sonrası transseksüellerin yüzde 95'inde sosyal ve psikolojik iyilik hali görülüyor. Yüzde 70'i ise cinsel ilişkide mutluluk yaşıyor.

Cinsiyet değiştirme ameliyatı olanlar ömür boyu hormon tedavisine devam etmek zorunda.

SİGARA TİRYAKİSİNE CİNSİYET DEĞİŞTİRMEK HARAM

Ameliyatlarda başarı şansı hasta sigara içmiyorsa yüzde 95, hasta günde bir paket sigara içiyorsa yüzde 65. Ameliyat sonrası üç hafta sigara içilen ortamlarda dahi bulunmak yasak. Aksi takdirde tüm ameliyatı yinelemek gerekiyor.

AMELİYAT ÖNCESİ NEYE BENZEYECEĞİNİ BİLİYORLAR

Partnerleri profesyonel olmadıktan sonra ameliyat sonrası kişinin cinsiyet değiştirdiği anlaşılmayabiliyor. Yine de sonuçta tabiatın yarattığının aynını yapamayacakları için, ameliyat öncesi hastaya yeni cinsel organının neye benzeyeceği fotoğrafla gösteriliyor.

Prof. Şahika Yüksel (İ.Ü. Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı)

Kendi cinsiyle ilişkide ikisi de eşcinseldir

Çeşitli ruhsal sorunlar, eşcinsel ya da heteroseksüel kimselerde, her cinste benzer oranlarda bulunabilir. Biseksüel olmak doğrudan psikolojik hasta olmakla aynı şey değil. Bugün insanların yüzde 10'u eşcinsel.

Eşcinsel (homoseksüel): Kendi cinsiyle ilişki kurar. Bedeniyle barışıktır. Kendi cinsiyle ilişki kuran kişinin birinin eşcinsel, diğerinin heteroseksüel olmasını söylemek olmaz. Her ikisi de eşcinseldir. (Günümüzde erkek eşcinseller için İngilizce bir kelime olan gay, kadın eşcinseller için de Fransızca lezbiyen kullanılıyor.)

Transvesti: Seksoloji literatüründe adları cross-dressing. Yani karşı cinsin elbiselerini giyenler olarak tanımlanırlar. Ya bir kadınla ilişki kurabilmek için kadın giysisi giymeye ihtiyaç duyan heteroseksüellerdir, ki bu bir nevi fetişizmdir, ya da transeksüeldirler.

Transeksüel: Mutlaka bedeninin değişmesini ister. Dış giysi olarak bedenine değil, içindeki ruha uygun giyinir. Erkek bedeni vardır ama o kadın ruhu taşıdığı için kadın giysileri giyer. Organlarından utanır, iğrenir ve dokunamazlar.

Biseksüel: Hayatının farklı veya aynı devrelerinde her iki cinsiyetten kişiyi de erotik bulabilir.

Önce bir büyük rakı içiyorum

‘‘İlk kez iki yıl önce bir travestiyle birlikte oldum. Çok sarhoştum farketmedim. Sabah yüzüne bile bakamadım. Çok pişman oldum ama travestilerle ilişkiye girmeye devam ettim. Aslında bir travestiyle birlikte olmadan bir büyük rakı içiyorum. Hiç kolay olmuyor yani. Ama kadınlara onlara yaklaştığım kadar rahat yaklaşamıyorum. Terslenmekten korkuyorum. Kadın fahişeler de paralarının karşılığını verip çekip gidiyorlar. Bir travesti duygusallık da veriyor, size sevgilisiymişsiniz gibi davranıp saygı gösteriyor. O da siz de orgazm da oluyorsunuz. Gerçi bunlar savunma araçları değil. Evlenince ne olacak onu da bilmiyorum. Ama karımdır, bir travestiden beklediklerimi ondan beklemem.’’

Tolga ‘‘Sen homoseksüelsin yani. Bir erkekle ilişkin oldu mu peki?’’ diye sorunca sinirleniyor: ‘‘Öyle bir şey olur mu? Ben sapına kadar erkeğim. Bir daha böyle şey sormayın. Hayatımda erkek erkeğe bir ilişki yaşamadım.’’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!