Erkek kısırlığına çözüm sperm avlama yöntemi

Güncelleme Tarihi:

Erkek kısırlığına çözüm sperm avlama yöntemi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 17, 2002 22:35

Mikroskop eşliğinde testisten sperm bulma operasyonu, erkek kısırlığı tedavisinde yeni bir yöntem. Testislerinde çok az sperm üretimi olan erkeklere uygun iki tedaviden biri.

Ürolog Dr. Emre Bakırcıoğlu tarafından Türkiye'de henüz iki aydır uygulanıyor. Yöntem 1997'de New York Cornell Üniversitesi'nden Peter Schlegel tarafından bulundu ve yayımlandı. Yapılan çalışmalara göre yeni yöntem eskisine oranla başarı şansını yüzde 60 artırıyor.

Erkekte kısırlık dediğimiz durum menide hiç sperm bulunamaması halinde ortaya çıkıyor. Menide sperm bulunmamasının ise iki nedeni var. Ya testiste normal sperm üretimi olduğu halde, kanallarda meydana gelen bir sorun yüzünden dışarı çıkamıyor, ya da testisler çok az sperm üretiyor veya hiç üretmiyor.

ÖNCE TEST YAPILIYOR

Hastanın bu iki gruptan hangisine dahil olduğunu ürologlar testlerle kolayca saptayabiliyor. Eğer testisler sperm üretiyor da, dışarı çıkmasında sorun yaşanıyorsa tedavi çok daha kolay. İğneyle testise girip, rastgele bir bölgeden sıvı aldığınızda bile sperme rastlanıyor. Alınan bu spermler mikro enjeksiyon yöntemiyle kadının yumurtasına enjekte ediliyor ve böylece döllenme sağlanıyor.

DOKUDA ARAMA TARAMA

Eğer sperm üretimi çok düşük olduğundan menide sperme rastlanmıyorsa, testisten sperm bulma yöntemleri uygulanıyor. Bu yöntemler de ikiye ayrılıyor. İlki Türkiye'de mikro enjeksiyonlu kısırlık tedavisinin başladığı 1995 yılından bu yana kullanılan çoklu biyopsi yöntemi. Bu aynı zamanda en sık kullanılan yöntem. Testis üzerinde rastgele birkaç noktadan doku alınıyor. Bu doku ameliyat bittikten sonra mikroskop altında incelenerek içinde sperm aranıyor. Alınan doku sayısı testisin büyüklüğüne göre 10'a kadar çıkabiliyor.

Mikroskop eşliğinde testisten sperm bulma operasyonu ise ikinci ve en yeni yöntem. Türkiye'de henüz iki aydır İstanbul Memorial Hastanesi doktorlarından ürolog Emre Bakırcıoğlu tarafından uygulanıyor. Yöntem 1997'de New York Cornell Üniversitesi'nden Peter Schlegel tarafından bulundu ve yayımlandı. Emre Bakırcıoğlu da Schlegel ile bir süre çalıştıktan sonra yöntemi Türkiye'ye getirdi. Temelde çoklu biyopsi yöntemine benzemekle birlikte, Bakırcıoğlu 2-3 kez çoklu biyopsi denenip, başarı sağlanamamış hastalarda sonuç aldıklarını söylüyor.

BÜYÜK OLANDAN BAŞLANIYOR

Ameliyat genel anestezi altında yapılıyor ve 1.5-3 saat sürüyor. Operasyona hacmi büyük olan testisten başlanıyor. Enine olarak boydan boya testis kesilip açılıyor. Önce mikroskopta testisin boyutları 9 kat büyütülüyor. Sonra sperm üretiminin olduğu düşünülen bölge saptanıp, buranın görüntüsü 20 kat daha büyütülüyor. Testisin içinde sperm üretiminin olduğu tubulus kanalları var. Bu kanalların geniş ve parlak opak renklilerinde hálá sperm üretimi olduğu düşünülüyor ve onlar bir tür cımbızla dışarı alınıyor.

TEK GÖRÜLEN BİN SPERM

Alınan kanallar hemen mikroskop altında parçalanıp içindeki sıvı dışarı akıtılıyor. Sıvıda sperm aranıyor. Bulunamazsa ikinci bir kanal aranıyor. Her bir seferde çıkarılan doku miktarı ancak bir buğday tanesi kadar oluyor. Mikroskop altında görülen tek bir sperm aslında yaklaşık 1000 sperm bulduğunuz anlamına geliyor. Mümkün olduğunca fazla sayıda sperm alınıyor ki, dondurulup ikinci bir deneme için saklanabilsin. Anestezinin etkisi geçtikten 2-3 saat sonra hasta evine gönderiliyor.

Bakırcıoğlu uyguladığı yöntemin avantajlarını şöyle sıralıyor: ‘‘Çoklu biyopside parçalar rastgele alınıyor. Şanssızlık eseri sperm bulunmayan bölgelerden alınabilir parçaların hepsi. Ayrıca 70 kat daha fazla doku çıkartılıyor. Bunun iki türlü dezavantajı var. Bu operasyona ihtiyaç duyan hastaların zaten küçük testisleri oluyor. Bu doku sadece sperm üretmiyor, testosteron salgılanmasını da sağlıyor. Hormon düzeyinde istenmeyen düşüşler meydana gelebilir. Hastanın testisinde daha da fazla küçülme ortaya çıkabilir. Bir de bu yöntemle alınan dokular laboratuvara gönderildiğiunde dokunun içinde kan ve diğer dokular bulunuyor ve bunların içinde sperm aramak gerekiyor’’.

Bakırcıoğlu 2 ay içinde 30 kişiye bu yöntemi uyguladı. Bir tarafta sperm bulamazsa diğer testisi de açıyor. ‘‘Bu hastaların artık şon şansı ve iyi değerlendirmek gerekiyor. O nedenle sperm bulana kadar uzun süre arıyorum.’’

Yeni yöntemin avantajları neler?

200 hasta üzerinde yapılan çalışmaya göre başarı şansı yüzde 60 daha fazla

Testisten çok daha az doku alınıyor

Alınan doku daha temiz oluyor

Dondurulan spermler sayesinde ikinci bir ameliyata gerek olmuyor.

Ürolog Emre Bakırcıoğlu kimdir

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunu. İhtisasını Haydarpaşa Tıp Fakültesi'nde yaparken Amerika'daki California Üniversitesi'nde çalışmalar yaptı. Burada erkekte cinsel fonksiyon bozukluğu üzerine çalıştı. İhtisasını bitirdikten sonra yurtdışındaki çalışmalarına devam etti. Gen terapisiyle ilgili yaptığı çalışma Amerika'da iki ödül aldı. 1999 sonunda Türkiye'ye geri döndü. Nisan ayından bu yana da İstanbul Memorial Hastanesi'nde çalışmalarını sürdürüyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!