Erkek ‘evlenmemiş’ kadın ‘evlen-e-memiş’

Güncelleme Tarihi:

Erkek ‘evlenmemiş’ kadın ‘evlen-e-memiş’
Oluşturulma Tarihi: Nisan 19, 2004 00:00

30’unu geçmiş kadınlar geçerken ‘Evlilik zamanı, çocuk zamanı’ diye yanıp sönüyor tüm ışıklar.Erkeğin bekar olması kendi tercihiymiş gibi görünürken, kadın belli bir yaşa gelip de evlenmediyse ‘Olsa olsa onu isteyen olmamıştır’ diye düşünülüyor. Tabii her zaman ve herkes için geçerli değil bu söylediklerimiz. Özellikle Hülya Avşar’la Sohbet’in bu haftaki konukları için asla. Çünkü onlar kariyer kadınları, çünkü onlar evliliği bir amaç değil ancak bir sonuç olarak görüyorlar. Kariyer mi, jartiyer mi? Kısacası kariyer yapmak için de bir hedef olmalı. Bir işe yaramayan kariyer olmamalı. Çünkü bana göre Türkiye’de kariyer sahibi olmak aslında dezavantaj. Herkesin gözü üstünüzde. Hem yaşantınız kısıtlı, hem de her türlü dışarıdan gelecek darbeye açıksınız. Üstüne üstlük her an ayağınızı kaydırabilir ve üç gün sonra yaptıklarınız ve başarılarınızla birlikte gömülürsünüz. Ya da olmadık, hak etmedik insanlarla aynı kefede tutulursunuz. İşte bu yüzden yapabiliyorsanız kariyer yapın ama kariyer sizi değil, siz kariyeri kullanın. Çünkü sırf hava olsun diye hırs yapıp, altı boş olan kariyerliler o kadar fazla ki, hiç olmazsa kariyeriniz sayesinde hedeflerinize ulaşın. Kariyer hedefe ulaşmak için elde edilen en büyük şanstır.Elif ÖNAY(Foot Cone & Belding Genel Müdürü) Sadece reklam şirketinde genel müdürlük yapmıyorum, aynı zamanda Nişantaşı Banyan Restoranın ortaklarındanım. Üniversite zamanı geniş bir kitle var. Orada biriyle evlenecek kadar sevgi, aşk bulduysanız, işte ilk evlenme faslı o dönemde oluyorsa, oluyor. Bir oyun gibi, müzik durduğunda çoğu sandalye kapılmış oluyor. Beklentileriniz yaş ilerledikçe farklılaşıyor ve evlilik zorlaşıyor. Türkiyenin genç nüfusu için evlilik hiçbir zaman üst sıralarda yazmıyor, bir mecburiyet de değil. Bizim İngiliz bir yönetmenimiz vardı. Bir gün dedi ki, ‘Benim sıtkım sıydıldı. Eskiden mağara adamları varmış, erkeğin görevi belliymiş. Ben erkek olarak gideceğim, avlanacağım, kadın da çocuk doğurup, yemek pişirecek. Şimdi ne sizi koruyabiliyoruz, ne besleyebiliyoruz. Her şeyi kendiniz yapıyorsunuz. Peki ben ne işe yarıyorum? Varlık nedenimi, misyonumu kaybettim’ dedi.Evlilik benim için hiçbir zaman bir amaç olmadı. O olsa olsa sonuçtur. O yüzden evlilik sitelerini, ajanslarını anlayamıyorum. Kariyer insan hayatındaki tek şey olmamalı. Yoksa zirveye çıkınca aşağıda derin bir uçurum bulabilirsin. Ama bunun altını dolduracak tek şey aile mi? Hayır. Evliliği değil de, aşık olmayı özlüyorum. Ve bence aşk kariyerden daha zor bulunuyor. Tamam şu anda bir çocuğum olsa tercih ederdim. Ama böyle bir adam çıkmadı karşıma. Bunun sebebi de fazla çalışmak ve çok yoğun çalışmak belki, kabul ediyorum. Çocuk isteği daha yeni yeni başladı. Belki biyolojik saatim çok geç, belki de çevremde çok fazla ‘Artık zamanı geldi, geçiyor’ sözlerini duymaya başladığım için de böyle düşünüyor olabilirim. Biz birkaç sene sonra görüşelim. Nihal Sandıkçı(Halıcı Bilgi İşlem ve Yazıcı A.Ş Tanıtım Koordinatörü) Bence insanlar üniversiteyi bitirdikten sonra evlendi evlendi. Yoksa kariyerinde bir yere gelene kadar, bu da otuzlarına denk geliyor, evlilik için bir ara verme, öteleme lüksü oluyor. O yüzden ‘evlilik’ defteri 30’larda tekrar açılıyor. O kadar yoğun bir iş hayatımız oluyor ki, ailene bile zor zaman ayırıyorsun. Her şeyi kendine ve işine kanalize ediyorsun. İlişkilere, özel yaşamına ayırdığın zaman diliminde tahammülün daha az oluyor bu yüzden. Kaldıramıyorsun bir takım şeyleri. Sabır da göstermek istemiyorsun açıkçası. Toplumsal baskıyı inkar etmek güç. En basiti, belli bir yaştaysan ve evlenmediysen, kadın da erkek de olsan, sanki bir problem varmış gibi duruyor, puan düşürenler oluyor! Çocuk insanı çok tamamlayan bir şey. Ama erkek tarafında, büyük bir şans gizli. Onun için şu evlilik şeyi bir atlatılırsa, bir kalkarsa sorunlar da kalkacak sanıyorum. Gerçi Amerika gittikçe muhafazakarlaşıyor ama.. Kariyer sahibi kadının da evlenmek isteyebileceğini unutmayalım. Bizim sadece iş düşündüğümüzü kimse söylemesin. Biz de hoş ve bekar bir erkekle tanışınca etkilenebiliyoruz. Biz de aşık olmayı seviyor ve özlüyoruz. Biz de doğamız gereği beğenilmek istiyoruz tabii. Kendimizi kapattık diye bir şey yok!! İstediğin kadar kariyerine devam et. O arada ‘Bir elmanın iki yarısıyız’ dediğin aşkı bulursan zaten yaşarsın. Ama bir kurum haline gelmek farklı şeyler istiyor. Erkekler artık ilk adımı atmada da, evlilik aşamasına gelirken de daha korkaklar. Kadın aşık olunca çok daha cesur davranabiliyor. Pekçok şeyden fedakarlık edebiliyor. Kimse kimse için değişmemeli. Sen kişiliğine sahip çık. Kariyerimizle de biz bir bütünüz ve bundan vazgeçersek, ileride de erkek bizde aradığı kadını bulamayacak, o da bizden vazgeçecektir. Onun istediği kıvama gelmemek gerekir. Gamze AvcuProje MüdürüYükselen değer yeniden aile oluyor. Bunun astrolojiyle de bir bağlantısı olabilir mi? Doğa bir toparlanma dönemi geçiriyor. Acaba insan inançları ve değer yargıları da toparlanıyor mu?. Ben biraz eski kafalıyım herhalde. Ama ailemde bulduğum ortamı, kendim için de istiyorum. Benim için kariyer bir güç. Ama evlenince eski değerlerin korunduğu bir evlilik isterim. İnsan kariyerini olduğu kadar özel hayatını da planlamasını bilmeli. Özel hayatı da disipline etmemiz gerekiyor. Evlenmek, evlenmemek benim için bir problem değil. Ama hayattan beni tatmin edecek başka şeyler bulduğum müddetçe! Şu an bu tatmini kariyerim veriyor. İkisi birarada olursa da ne ala! Serter ÖztürkAvukat (Sosyal Danışman)Kadınların evlenmeden de mutlu olabilmeleri erkekleri sarsıyor. Kadınlar değişti belki ama erkekler hala aynı! Kadınlarda aidiyet, erkeklerde mülkiyet duygusu baskın. Mağara dönemi erkeklerin avcılık yapması hep bu içgüdülerle ilgili. Erkek sahip olmak istiyor. Ama ‘evlenmek’ denilince soru işareti onun için. Kadın ise tohumunu en iyi şekilde yaşatabilecek partneri arıyor, yani sağlıklı ve maddi gücü olan erkeği arıyor, annelik içgüdüsüyle. İş kadını terkettiğinde kadın yanında bir hayat arkadaşı arayacak. 55 yaşındaki bir kadın bunu çok daha iyi anlar. Aile kutsal bir kurumdur. Tamamen reddedersek toplumun düzenini de sarsarız. Her şeyi her insana bırakırsanız olay boyut değiştirebiliyor. Kadının bireysel olarak ayakta durma gücü ekonomik, o da kariyeri gerektiriyor, işte burada kadın bunu abartabiliyor.İnsan zaman zaman kendini uzaktan seyretmesini bilmeli. Bu yüzden toplumsal baskı dediğimiz şey aslında gerekli de olabiliyor. Kulağın açık olması ‘Ben ne yapıyorum, nereye gidiyorum’u düşünmemizi sağlıyor. Burak KayaVentura Yazılım ve evlilik.com sahibiEskiden üniversite bitirdikten sonra iş bulunuyor ve emekli olana kadar o işyerinde kalınıyordu. Şimdi hırslılar, hedefler büyüdü. Bu amaçlarda başarı için de evlilik 20’lerden 30’lara taşınıyor. 30’larındaki insanların beklentileri ‘yalnızlık ve paylaşmak ihtiyacı’ oluyor. 30’un altındaki insanlar daha farklı şeyler istiyorlar. Erkekler, bakımlı kadın ararken, kadınlar açık açık ‘Kariyer sahibi, iş sahibi, yüksek gelirli’ diye erkek adayı tarif ediyorlar. 30 yaşını aşmış erkek için ‘evlenmemiş’ deniliyor. Kadın için ise ‘evlenememiş!’ Bilinçaltında sanki ‘başarılamamış’ bir şey var gibi. İnsanlar uygun partnerleri bulunca, koruma içgüdüsüyle onu değiştiriyor, sonra kendileri de soğuyor. Modern toplumun tuzakları evlilik kurumunun yok edilmek istenmesi, çocuğun kadın hayatında bir bağ olması, evliliğe ihtiyacı olmaması olarak sıralanabilir. Oysa insanın dünyada olması için üremesi lazım. Yoksa dünya üzerinden yok olacak! İnsanlar önce bana kızıyor, sonra dediğime geliyorlarBen bir çizgiyi geçmeden asla evlenmeyi düşünmedim. 34 yaşındayken, artık istediğim zaman ‘Kusura bakmayın ben bugün çocuğumu emzirmeye gideceğim’, ‘Ben bu işi erteliyorum’ deme gücüne sahip olduktan sonra çocuk sahibi olmaya karar verdim. Çalışarak bu hale gelmeyi bekledim. Ben kendime ‘evlenememiş’ dedirtmedim. Kariyerim çok önemli oldu hayatımda. İnsanlar bana bunu sormadı, sanki erkeklerin üstüne çıktım da ben tercih etmeliyim, ancak ben istersem evlenilir gibi bakıldı bana. Beni yaralayan bakış açısı ise bir kadındım ve evlenme teklifi almak istedim. Sonuçta aldım da, sonuçta kadınım ya.. Doğru adamı bulamasam da ben kendim için çocuk yapardım zaten Eşim istemese de ben çocuğumu doğururdum. Doğurduktan sonra konuşuruz! Bunları bilmek lazım, görüyorum çünkü, izliyorum. Gözlemliyorum. Hiç çocuk istemeyen adamlar, çocuklarını omuzlarından indirmiyorlar. İnsanların istemediği şeyleri söylüyorum ama sonunda dediğime geliyorlar. O gözlemler beni buraya getirdi. -Aman Kaya yanlış anlamasın- Çocuğu kendim için doğururdum. Eksta çocuğumla babası da ilgilenirse bu benim şansım olurdu ancak. Ama ben canımdan kanımdan bir şey istiyorsam, bu devirde asla ‘çocuğumun babasını seçmek için’ uğraşmam. Öyle bir şey kalmadı. İyi baba olacak adamı aramaktan vazgeçsin kadınlar. Çocuk ele gelmeden, koklamadan kimin iyi baba olacağını anlayamazsın. Benim kocam da çok iyi bir baba ama bekarken bunu hiç göstermezdi.. Çocuk babası aramak yanlış bir arayış. Çocuğu kendin için doğur ama bu demek değil ki sokaktaki serseriden doğur! Ben şanslıyım ama böyle bir şansım olmasaydı da 34 yaşında çocuk için tutuştuğum dönemde, mutlaka bir erkek arkadaşımdan evlenir çocuk yapardım, ama sonrasına da katlanırdım. Tuzağa düşmemek lazım. Değişmeyen tek hedef aile ve çocuk olacak Eskiden otomatiğe bağlı bir makina gibi çalışıyordum. İşini seviyorsan bu kurallar şart. Benim çok canım yandı ama sonuçta her şeyim programlıydı benim. İşi için birtakım şeylerden vazgeçen insanlara maalesef acıyarak bakıyorum. Bir müddet sonra doğanın dengesi denen bir şey var. İş sizi bırakınca, yapacak hiçbir şeyiniz yok hayatta. Çocuk yapmak menfaatler üstüne oturmuyor tabii ama bir çocuk hayatın başka bir boyutunu beraberinde getiriyor. Ben bunları yapmasaydım, işimdeki başarımı hiçe sayardım açıkçası. Benim için çalışmak ve kariyer sahibi olmak, özel hayatımı istediğim gibi kurmamı sağlar ancak. Ben niçin çalıştım, sıradan ama rahat yaşayabilen bir insan olmak için yaptım. İyi ki de çocuk yapmışım, şimdi asla ‘Sanatım için ölürüm’ diyecek kadar gerizekalı değilim. Sanatım için olmadık köylerde, aç susuz yaşamam eskiden yaptığım gibi. Kıymetiniz bilinecek mi sanıyorsunuz? İki günlük insanlarla, sadece göz renginden dolayı kıyaslanabiliyorsun, bunlar çok kırıyor insanı. Hülya AvşarKariyer yapan kadınlarda bir zamanlama hatası olabiliyor. Dur denecek zaman var, bunu bilmek lazım. Kariyer demek, bir yere kadar. Bir zaman sınırı koyacaksın, ama o zamana kadar da eşek gibi çalışacaksın. Ha, ondan sonra başka bir boyuta geçebilirsin. Ben eşek gibi çalışmasam da evlenseydim ne olurdu, kendimi evliliğime veremezdim. Ben şu anda her yıl 1,5 ay tatil yapabiliyorum. Bunu yap bakalım 15 sene önce. Çalışman gerektiğinde çalışacaksın! Aşk uğruna kariyerinden vazgeçenlere de karşıyım. Duyguların peşinden gitmek, işe yapılan nankörlüktür.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!