Er meydanında tek başınayım

Güncelleme Tarihi:

Er meydanında tek başınayım
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 02, 2005 00:00

‘Bir Ä°stanbul Masalı’ndan önce TRT’de iki yıl boyunca canlı yayında çocuk programı sunan Ahu Türkpençe’nin bir sonraki hedefi, sinemada kendini kanıtlamak. BulunduÄŸu duruma gelebilmek için çok koÅŸturduÄŸunu belirten Türkpençe, ‘Tiyatrocu olmak, er meydanına yalnız çıkmanız gibi bir ÅŸey’ diyor.Onun adı Ahu Türkpençe. Ekranlardan size bazen gülümseyen, bazen yaÅŸlı gözlerle bakan, hüzün ve mutluluÄŸun girdabında sıkışmış, kendince bir çıkış yolu arayan ‘Bir Ä°stanbul Masalı’ dizisinin Esma’sı. BaÅŸarılı performansıyla son günlerin en gündemdeki oyuncularından biri olan Ahu Türkpençe, bilinmeyenlerini ve geleceÄŸe dair umutlarını Kelebek’e anlattı.- Sizin için ekranlara bir geldiniz, ama pir geldiniz dememiz gerekiyor galiba.Çok teÅŸekkür ederim. Ne mutlu bana ki, bu tarz övgülere layık görülüyorum. Ä°nanın bana bir oyuncu için en mutluluk verici ÅŸey, yaptıklarının neticesinde alkış ve beÄŸeni dolu sözler duymaktır. EÄŸer ben bu tarz övgülere layık olabiliyorsam, ne mutlu bana. Çünkü hayatta paranın dahi satın alamayacağı tek deÄŸer, insanın insana gösterdiÄŸi saygı ve sevgidir.- Önce ekranlardaki Esma’yı anlatmanızı istiyoruz sizden.‘Bir Ä°stanbul Masalı’ndaki Esma, bazen benim kimliÄŸimin üzerine çıkıyor. Aslında bu iÅŸin buralara geleceÄŸini, yani Esma’nın bu kadar çok sevileceÄŸini sanki tahmin ediyordum. Çünkü bu dizideki iÅŸimi almam, pek kolay olmadı. Benim bazı inançlarım vardır. EÄŸer bir iÅŸim zor oluyorsa, o mutlaka iyi olur. Bu da öyle oldu. Bu dizide oynamam için ilk çaÄŸrıldığımda, Esma rolü için baÅŸvuran birçok insan vardı. Ä°lk elemelerden sonra birçok kez gittim. Bir daha, bir daha. Sonunda benim oynamama karar verdiler. Daha sonra dizide kimler olduÄŸunu sorduÄŸumda, inanılmaz derecede sevindim ve çok mutlu oldum. Daha senaryoyu bile okumadan bu iÅŸte olmaktan çok büyük mutluluk duymuÅŸtum. Çünkü Mehmet AslantuÄŸ, Çetin Tekindor, Altan Erkekli gibi hepsi birbirinden ünlü isimlerle aynı dizide olmak, benim için her ÅŸeyden önemli idi. - Sanırım bugüne kadar, epey bir yol alındı bu dizide.Evet, ÅŸu ana kadar 53 bölüm yayınlandı. Çok enterasan ÅŸeyler oldu tabii. Her bölüm bir öncekinden daha renkli ve zevkli çekilmeye baÅŸlandı bence. ÖrneÄŸin ben dizinin ilk baÅŸlarındaki Esma’yı çok daha sevmiÅŸtim. Gözlüklü, kalın kaÅŸlı, sakar kiÅŸilikli halini gülümseyerek hatırlıyorum bazen.- Peki Ahu Türkpençe’yi de anlatır mısınız?Ben 2 Ocak 1977 doÄŸumluyum. OÄŸlak burcuyum. Ama öyle astrolojiye falan fazla inanmam. 12 tane karakter, bir sürü insan var dünya üzerinde. Nasıl 12’ye bölünebilir ki?- Tiyatroya nasıl ve nerede baÅŸladınız?Ben sekiz yıldır bu mesleÄŸi yapıyorum. OyunculuÄŸa bir arkadaşımın tavsiyesiyle baÅŸladım diyebilirim. Müjdat Gezen Sanat Merkezi Tiyatro Bölümü mezunuyum. Dört yıllık bir eÄŸitimden sonra bu iÅŸlere baÅŸladım. Ä°lk oyunum ise ‘Dur Bakalım Ne Olacak’ idi. Ä°lk oyunumun ismine bakacak olursanız, iyi ÅŸeyler oldu galiba. Aynı dönemlerde ‘Güzel Günler’ isminde bir de televizyon dizisinde rol aldım. Yani hem tiyatro, hem televizyon iÅŸini birlikte yürütmeye çalışıyorum.- BaÄŸlı bulunduÄŸunuz herhangi bir reklam kurumu veya oyunculuk ajansı var mı?Hayır, benim ne ajansım, ne de baÄŸlı bulunduÄŸum herhangi reklam kuruluÅŸu yok. Bugüne kadar yaptığım tüm iÅŸlerde, kendi referansımı götürdüm. Åžunu söylemek istiyorum, benim tüm iÅŸlerimde yaptığım çalışmalar, bir sonraki iÅŸim için referans oldu. Kısacası baÅŸarımı devam ettirebilmeyi yine kendi çabalarımla saÄŸladım. Bir iÅŸten diÄŸerine koÅŸuÅŸtururken, oradaki çabam, baÅŸarım, bir sonraki iÅŸimin anlaÅŸması oluyordu. Tiyatroda birbirinden baÅŸarılı iÅŸlere imza attım. Aslında benim çıkış noktam oyunculuÄŸum oldu.- Tiyatrocu oyuncu olmak sizin için bir yaÅŸam tarzına dönüşmüş galiba...Bir istanbul Masalı’ndan önce TRT’de iki yıl boyunca canlı yayında çocuk programı sundum. Tiyatro kökenli olmam, benim televizyonda baÅŸarılı olmamı destekledi. Ben sekiz yıldır çalışıyorum. Åžu an olduÄŸum konuma gelebilmek için inanın bayağı koÅŸuÅŸturdum. Tiyatrocu olmak, er meydanına yalnız çıkmanız gibi bir ÅŸey. Tiyatro bir oyuncunun er meydanıdır. Tek başınıza gövde gösterisine çıkıyorsunuz. Ve kazanmak istiyorsanız, hata yapmamak zorundasınız. Yani perde açıldıktan sonra oyunun herhangi bir yerinde kalkıp, ‘Afedersiniz seyirciler, bir önceki sahneyi tekrar etmek istiyorum, yanlış oynadım’ diyemezsiniz. O yüzden ne yaparsanız, en iyisini yapmak zorundasınız. Yerine göre çok uzun soluklu bir iÅŸi sonuna kadar hatasız götürmek zorundasınız. O yüzden tiyatroda ne kadar zaman geçirirseniz, oyun oynarsanız o kadar iyi olursunuz. ÖrneÄŸin ben 10 yıl sonra daha iyi olacağıma inanıyorum.Bundan sonraki hedefim sinema- Bu baÅŸarınızdan sonra neler yapmak istiyorsunuz?Åžu andan itibaren daha dikkatli davranmam gerektiÄŸini düşünüyorum. Benim artık kendimi tekrar etmek gibi bir ÅŸansım yok. Bir sonraki iÅŸimde daha farklı bir karakteri oynamak istiyorum. Sizin de sorduÄŸunuz gibi, ÅŸu andan sonra aslında en çok istediÄŸim de ne biliyor musunuz? Aradan yıllar geçse de, 15 -20 yıl mesela, bir senaryoda yönetmen demeli ki ‘Bu iÅŸi Ahu’ya verelim. O yaparsa baÅŸarır.’ Ben iÅŸte bunu duymak istiyorum. Haluk Bilginer, Engin Alkan, Åžener Åžen gibi iÅŸlerinde baÅŸarının zirvesindeki insanlar gibi olup, onlar gibi anılmak istiyorum. En çok da sinema istiyorum. Sinema daha farklı bir soluk gibi geliyor bana. BaÅŸarımı orada da devam ettirmek istiyorum.Ölene kadar oyunculuk yapmak istiyorum- Esma’yı artık herkes tanıyor sanırım.DoÄŸrusunu söylemem gerekirse, bugüne kadar tek düşüncem, nasıl olursa olsun, televizyonda bir ÅŸekilde yüzümü gösterip tanınmaktı. Çünkü oyunculuÄŸumda kendime güveniyordum. Ama ÅŸu andan sonra daha dikkatli olmam gerekiyor. Çünkü artık çok gözönünde bir yerlerdeyim. Åžu andan sonra yalnızca kendi adıma deÄŸil, iÅŸ yaptığım çevreye karşı da kendimi sorumlu hissediyorum. Yıllarca hiç dur durak bilmeden koÅŸuÅŸturmamın semeresini alıyorum ÅŸimdi. ‘Bir Ä°stanbul Masalı’, mesleÄŸimdeki zirve oldu diyebilirim. Sokakta yanıma teyzeler geliyor, ‘Seni çok seviyoruz’ diyerek övgülerini söylüyorlar, eleÅŸtirilerini yapıyorlar, uyarıyorlar. ‘Şurada daha dikkatli ol, böyle yap, şöyle yap’ gibi öğütler veriyorlar. Çok hoÅŸuma gidiyor bütün bunlar. Bu dizide oynadığım karakteri çok seviyorum. Gerçi oyuncu olan herkes hangi iÅŸi olursa olsun severek yapmalı bence. EÄŸer bana sorarsanız, ölene kadar bu iÅŸi yapmak istiyorum.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!