Eleştirileri hiç ipliyor muyuz diye sorun... HAYIR!

Güncelleme Tarihi:

Eleştirileri hiç ipliyor muyuz diye sorun... HAYIR
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2005 00:08

Doksanlı yılların en önemli rock gruplarından biriydiler. Yarına Ne Kaldı, Sevmek Zor, Yalnızlık Mevsimi ve Sen Bir Meleksin albümleriyle Türk rock müziğine önemli çentikler atan Kargo, 2000’de ayrıldı.

Grubun solisti Koray Candemir bir solo albüm yayınladı, Serkan Çeliköz ve Selim Öztürk ise prodüktörlüğe geçip Aslı, Yalın, Tarık gibi isimleri müzik dünyasına kazandırdı. Grubun söz ve müziklerinde yoğun etkisi hissedilen Mehmet Şenol Şişli ise gruptan tamamen koptu. 2004’te Kargo yeniden bir araya gelip

‘Ateş ve Su’yu çıkardı. Bu bir fiyasko oldu denebilir. Bekledikleri ilgiyi göremediler. Geçtiğimiz hafta çıkan yeni albümlerinin adı Yıldızların Altında. Bir önceki albümün üç şarkısının yanı sıra, ‘Sen Ağlama’, ‘Seninle Başım Dertte’ gibi cover şarkılar var. ‘Kargo eskisi gibi değil, cover yaparak işin kolayına kaçtılar’ gibi eleştirileri hiç takmıyor grup üyeleri. Hatta Serkan şöyle diyor: ‘Bir de acaba biz bu eleştirileri hiç ipliyor muyuz onu sorun, tabii ki hayır...’

Geçen sene yayınlanan albümünüz Ateş ve Su, grubun yeniden bir araya geldiği ilk albümdü ama ne yazık ki pek ilgi göremedi. Neydi problem?

Koray:
Bizim de hiç beklemediğimiz bir şeydi bu. O albüm Kargo’nun uzun yıllar sonraki dönüşüydü. Belki de sebebi buydu. Hem kendi içimizde hem de şirketle olan uyumu yeniden kurmak gerekiyordu ve bu biraz zaman aldı. Çünkü biz şirketle anlaşır anlaşmaz hızla yaptık albümü. Hemen stüdyoya girdik. Bir ısınma turu yapamadık.

O halde biraz aceleye gelmiş bir albümdü diyebilir miyiz?

Koray
Yok, aceleye gelmedi. Biz çalarak üreten bir grubuz. Geçen sene bunu yapamadık, hemen stüdyoya girdik. Verilen aradan dolayı da bir uyum problemi oldu. Bu albüm, bir nevi Ateş ve Su’ya da bir gönderme gibi.

Ateş ve Su’dan üç şarkıyı tekrar bu albüme koymuşsunuz. ‘O zaman fark etmediniz bu şarkıları ama şimdi fark edin’ mi demek istiyorsunuz?

Koray:
Aynen öyle. O albümün çok güzel olduğunu düşünüyoruz. O şarkıları kolay harcamak istemedik.

Ne yaptınız Ateş ve Su’dan sonra? Nasıl çatıldı bu cover albümün iskeleti?

Koray:
Albüm yeterli ilgiyi görmeyince çok da keyifli bir yaz geçirdiğimizi söyleyemem. Sonra yaptığımız en iyi şeye geri döndük: Taksim’de Yaga’da çaldık bütün kış. Orada paslar atıldı, rulmanlar yağlandı, her şey rayına oturdu. Cover şarkılardan bir albüm yapma fikri orada ortaya çıktı.

Geçen albümün ilgi görmemesi üzerine umutsuzluğa kapıldınız mı?

Koray:
Tabii, kendi içimizde problemler yaşadık ama on yıllık tecrübeye sahip bir grubuz. Çaldığımız zaman her şeyin rayına oturacağını biliyoruz. Paniklemedik. O albüm olmazsa, bir sonraki olur diye bakıyoruz. Ateş ve Su bizim için yenip bitmiş değil, hak ettiği yere geleceğini düşünüyoruz.

Cover albüm fikri cesur bir karar. ‘İşin kolayına kaçtılar’ deniliyor...

Selim:
Aslında cover albüm riskli. Çünkü bilinen şarkıları yeniden yorumluyorsunuz, bu yeni halleri hiç beğenilmeyebilir de. Bir albümde birkaç cover varsa ve çok iyi değillerse arada kaynayıp gidebilir. Ama tamamen cover yapmak, zor bir karardı, biz o kararı aldık.

Ama bir risk daha var. Yeterince ilgi görmeyen bir albümden sonra bu albümün kolay bir formül olduğunu insanlara düşündürmesi. ‘Kargo kötüye gidiyor, cover albümle ömür uzatmaya çalışıyor’ gibi yorumlar dolaşıyor...

Koray:
Elbette insanlar ne isterse düşünebilir, onları kısıtlayamayız.

Serkan: Dört sene ara verdik. Yeniden üretmeye başlamamız bu bar programıyla oldu. Cover şarkılar öne çıkınca biz de neden keyif alıyorsak onu yapalım diye düşündüğümüz için böyle yaptık.

Şarkılara nasıl karar verdiniz?

Koray:
Bize uyup uymaması, sevip sevmememiz önemliydi.

Serkan: Hiç zorlamadık. Şarkıyı çaldık, beğendiysek devam ettik.

Ağlama Değmez Hayat gibi cover’lanmaktan cılkı çıkmış bir şarkıyı niye seçtiniz?

Selim:
Onu biz de koyup koymamayı çok düşündük.

Koray: O tamamen Serkan’ın suçu! O şarkıya öyle farklı bir düzenleme yaptı ki, diğerleriyle çok güzel bütünleşti, biz de dayanamadık koyduk albüme.

Mehmet Şenol Şişli’nin gruptan ayrılması Kargo’ya büyük hasar verdi mi?

Koray:
Grubun çok önemli bir parçasıydı Mehmet. Tabii o zamanki gibi bir Kargo asla olamaz. Ama zaten bizim hiçbir albümümüz birbirine benzemez.

Koray: Kimyamız değişti bir kere. Sözleri ondan sonra ben yazmaya başladım ama artık başka türlü oluyor.

Serkan: Ben artık sözlerin ne dediğini anlamaya başladım.

Eskiden anlamıyor muydunuz?

Serkan:
Bazen küçük beynim yetmiyordu!..

Selim: Mehmet’in yazdığı sözler daha çok kendiyle ilgiliydi. Koray’ın yazdığı sözler, bize daha yakın.

Serkan: Benim için sadelik çok önemlidir. Sezen Aksu’ya çok büyük saygım vardır ama bazen ne dediğini anlayamam.

Yalnızlık Mevsimi albümü Kargo’nun Nirvana’sı mı?

Koray:
İnsanlar böyle düşünüyorsa bırakın öyle kalsın. Biz de U2 dinlerken hálá Achtung Baby’yi arıyoruz ama bir daha öyle bir albümün yapılması mümkün değil.

Selim: Elbette birilerinin ayrılması kolay değil ama gerek içimizdeki denge, gerekse konser performanslarımız açısından çok iyi bir noktadayız.

Burak: Kargo hiç bir zaman kendisini tekrarlayan bir grup olmadı.

Koray: Bize o zaman on sene sonrasının albümünü yapmışsınız diyorlardı. O albümün o döneme birkaç numara büyük geldiğini fark ettik. Yalnızlık Mevsimi çok karanlık bir konsept albümüdür. O dönem yaşadıklarımızdan çok fazla etkiler var içinde. Bir daha öyle bir albümün çıkması için bizim öyle dibe vurmamız lazım yine. Oysa şimdi o havada hissetmiyoruz hiç.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!