Ekranın yeni aile reisi

“Aile Reisi” adlı dizide dört çocuklu bir adamı canlandıran Emre Kınay, “Nazım alışılmışın dışında bir baba, çocuklarla daha içli dışlı” diyor.  �

Star TV’de bugünden itibaren her salı saat 20.10’da ekrana gelecek yeni bir dizi başlıyor. “Aile Reisi” adlı dizi, evli, dört çocuk sahibi ve birbirlerine aşık Nazım’la Bahar’ın komik maceralarını konu alıyor.

Pınar Altuğ         �
Su da benimle sete geliyor     �

Sizin canlandırdığınız Bahar nasıl bir karakter?           �
- Aslında birçok kadının olmak istediği gibi bir kadın. Dört aslan gibi çocuğu var ama bir yandan da mesleği devam ediyor. Çok çok iyi bir mimar hatta işte terfi bile alıyor. Hepsini idare etmeye çalışıyor ama en büyük destekçisi eşi Nazım. O olmasaydı yapamazdı çünkü Nazım okul yıllarında daha Bahar’ın hamile kaldığını öğrenince okulu bırakıp karısına ve çocuklarına bakmak üzere kendine bir iş hayatı kurmuş bir adam. Bahar okula devam etmiş ve iyi bir mimar olmuş. Karı koca büyük bir mutluluk içinde yaşayıp gidiyorlar.

Dizideki karakter biraz bizim topluma ters gibi, evin reisi sizsiniz galiba... �
- Aslında son söz Nazım’ın: ‘Peki karıcığım’. Ama Bahar ne derse o oluyor.
 �
Dört çocuklu olmak nasıl bir duygu?�
- Eğlenceli. Ben kendi yaşlarımda bir anneyi oynuyorum. 5. çocuk Su da benimle sette oluyor.   �

Onun da odası var değil mi size yakın olması için?
- Gittiğim yerde mutlaka ona bir bölüm ayarlıyoruz. Zaten çok küçük olduğu için oturuyor veya uyuyor. Onunla ilgilenecek bir yardımcı abla götürüyorum yanımda, böyle idare ediyoruz yani. Öbür türlü ona çok uzak kalıyorum, buna ne ben ne o dayanamayız. Henüz birbirimize çok ihtiyacımız var. Su daha çok küçük, bu yüzden böyle bir çözüm bulduk. Sahne aralarında oynuyoruz beraber, mamasını yediriyorum eğer mama saatine denk geliyorsa yönetmenim de anne olduğu için bu konuda extra anlayışlı bana karşı. 

“Aile Reisi”yle “Çocuklar Duymasın” birbirine benzetilir mi sizce?
- İnşallah başarısı benzesin. “Çocuklar Duymasın”a  aile komedisi olması bakımından benzetilebilir ama orada hiç ev işlerine karışmayan, çok maço bir erkek vardı. Burada taş fırın erkeği yok. Burada tam tersi evde her işi yapan, mükemmel yemek pişiren, çocuklarıyla inanılmaz ilgilenen süper bir baba var.

Peki siz gerçek hayatınızda evin reisliğini yapıyor musunuz?
- Bizim evde çok güzel bir görev dağılımı var. Bazı şeyler benim sorumluluğumda, bazı şeyler Yağmur’un sorumluluğunda. Dolayısıyla düzen kendi kendine kuruldu ve öyle de devam ediyor. Kimsenin kimseye üstünlük tasladığı, söz geçirmeye çalıştığı bir ortam yok. Ama küçük hanım (Su) hepimize söz geçiriyor. 

Bu yaz başka projeleriniz var mı?
- “Bir Şarkısın Sen”  devam ediyor. Sabah programı projesi var. Eğer Allah kısmet eder “Aile Reisi” devam ederse bunların üstesinden nasıl geleceğim merak konusu.

Emre Kınay
Duru, ‘Senin esas kızın benim’ diyor

Dizide Pınar Altuğ’yla zıt karakterler misiniz?
- Tam olarak zıt karakterleri canlandırmıyoruz. Pınar, iş hayatına dalmış bir kadını canlandırıyor. Baba Nazım, işlerinden biraz daha feragat etmiş ve kendini çocuklarına adamış. Anne ise “Çocuk da yaparım kariyer de” diyen bir kadın. Baba Nazım hem evin birlik ve düzenini takip eden hem de işine gücüne koşturan bir adam. Alışılmışın dışında bir baba, çocuklarla daha içli dışlı. Ani parlayan ama öfkesi çabuk geçen sadece geçim ve aile gündemi olan bir adam. Biraz fevri, Karadenizli olmasından kaynaklı. Ama evdekiler de az fevri değil.

“İki Aile” dizisinde de benzer bir rolünüz vardı.
- Evet ama orada karı koca değildik, başka babalardan ve annelerden olan iki çocuk vardı ortada. İclal Aydın ile beraber rol almıştık. O da çok başarılı bir dizi olmuştu.

Sette yaşadığınız komik durumlar oluyor mu?
- Olmaz mı sette çocuklar olunca biz çok eğlenerek çekiyoruz. Seyircinin de aynı eğlenceyi bulacağını düşünüyoruz.

Çocuk oyunculardan yana bir sıkıntınız var mı?
- Yok hepsi pırlanta gibi. Büyük oğlumu oynayan Eren ile daha önce de oynamıştım. Eren zaten çok yetenekli bir delikanlı. Ece, Elif de çok şeker.

Ekran başında babasının 4 tane çocuğu olması sizin kızınız Duru’yu nasıl etkiliyor?
- “Dört tane çocuğun var ama esas olarak bir tane çocuğun var o da ben” diyor. Sete geldi tanıştı Ceren ile. İyi de arkadaş ettik onları. Evde soruyor bana, “Orada dört tane çocuğun var, onlar film değil mi” diyor. Hatta yönetmenimiz geçen gün onu monitörün arkasına aldı. O “üç, iki, bir, kayıt” dedi ama ben yapamadım. “Olsun, yapamadın ama iyi oynuyosun gene de” dedi. 

Kızınızla bir oyun yazıyormuşsunuz...
- Bir sürü masal yazıyoruz, çalışıyoruz. Duru’nun tasarladığı bir masalı çocuk oyunu yaparak çocuklarla da paylaşabilir miyiz diye düşünüyoruz şu sıralar.

Peki siz bir oyunun içinde oynayacak mısınız bu sezon?
- Tabii, biz “Hamlet”i sahneye koyacağız bu sene eğer kısmet olursa. �