‘Efendi’

Güncelleme Tarihi:

‘Efendi’
Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2004 00:00

ELİMDE bir kitap. Gazeteci arkadaşımız Soner Yalçın yazmış. ‘EFENDİ. Beyaz Türklerin Büyük Sırrı.’ (Doğan Kitap.) Soner’i daha önceki Bay Pipo, Reis, Ersever’in İtirafları, Teşkilatın İki Silahşoru gibi kitaplarından tanıyoruz.Kimdir bu kitapta anlatılan Beyaz Türkler? 1400 ve 1500’lü yıllarda özellikle İspanya’da baskı ve işkenceden kaçıp Osmanlı’ya sığınan, toprağımızı vatan sayan ve yüzyıllar boyu özgürce yaşayan Yahudiler! Bir bölümü bu süreçte dillerini, dinlerini, kültürlerini koruyor. Ancak pek çoğu zamanla Müslüman oluyor. Onlara Sabetaycı, başka bir deyişle ‘dönme’ deniliyor. İçlerinde kimler yok ki! Hangi akrabalık ilişkileri kurulmamış ki!..İnsan okudukça şaşırıyor, ‘vay be’ diyor. Vatana hizmet edenler, vatan uğruna can verenler, Atatürk’e suikast girişiminde bulunup idam edilenler, geçmişin ünlü belediye başkanları, gazeteciler, sporcular, siyaset sonrası idam edilenler, büyük işadamları, sanayiciler...Kitapta ismini çok iyi bildiğimiz yüzlerce ünlü isim geçiyor. Bunların yakınlık, akrabalık ilişkileri Sabetaycılık açısından irdeleniyor, ya da sorular soruluyor. İnsan okudukça şaşırıyor. * * *Soner Yalçın kitabını 1875 yılından başlatmış. O yılların dönme olduğu kitaptan anlaşılan İzmir Belediye Başkanı, kentin en büyük zenginlerinden Evliyazade Hacı Mehmet Efendi. Ortağı, şimdi Koç ailesinin dünürü olan Giraud ailesi. İttihat Terakki döneminde oğul Evliyazade Refik belediye başkanı yapılıyor. Mehmet Efendi’nin kızı Naciye Hanım. Onun kızı Berin Hanım sonraki yıllarda Adnan Menderes’le evleniyor. Sabetaycı olduğu kitapta öne sürülen ailenin damatları çok ilginç. Ünlü İttihatçı Dr. Nazım, 1926 yılında İzmir’de Atatürk’e düzenlenen suikast sonucu idam ediliyor. O sırada bir başka damat ise Atatürk’ün Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras. Öteki damatlar, yaşamları yine idam sehpasında sona eren Adnan Menderes ve Fatin Rüştü Zorlu. Peki onlar da Sabetaycı mı? Yani önce Yahudi iken sonra Müslümanlığı benimsemiş dönme mi? Soner Yalçın bu sorulardan bir bölümüne evet veya hayır yanıtı vermiyor. Kitapta olayları anlatıyor ve kararı size bırakıyor. Ancak bütün bu aşamada karşımıza ilginç isimler çıkıyor. Hasan Tahsin, Halide Edip Adıvar, Osman Kibar, Abdi İpekçi... İzmir’i işgal eden Yunan ordusuna ilk kurşunu atıp oracıkta şehit edilen gazeteci Hasan Tahsin’in, İstanbul’da Bülbülderesi Mezarlığı’nda bir büstü var. Bu mezarlığa dönmeler gömülüyor. Halide Edip Adıvar’ın dönme olduğu, kitabı okuyunca ortaya çıkıyor. * * *Bu ilginç hadiseleri, bu kitabı niçin yazdığını dün Soner Yalçın’a sordum. Şöyle yanıtladı: ‘Sabetaycı meselesi konuya sadece ve sadece din açısından bakan siyasal İslamcılara bırakılmayacak kadar önemlidir. Sabetaycı meselesi bizim tarihimizdir. Onu yok sayarak, üzerini örterek, onlara leke sürmeye kalkışarak tarih yazamayız. Aksi takdirde tarihimizi yanlış yönlendirmiş oluruz.’Doğru söylüyordu. Osmanlı ve Türkiye’nin aydınlanmasında büyük emeği geçen, Osmanlı’nın çöküş döneminde kelle koltukta savaş veren, ulusal kurtuluş mücadelemize bire bir katılan, ulusal sanayinin kurulması için çaba harcayan bu insanlara saygı göstermek zorundayız. Onlar Osmanlı’da var, Cumhuriyet kadrolarında var. Hem de her alanda. Ülkeleri için büyük ve önemli işler yapmışlar. Elbette hataları-sevapları olmuş. İçlerinden -her kesimde olduğu gibi- iyiler ve kötüler çıkmış. Soner Yalçın çok araştırmış, gerçekten ilginç bir kitap yazmış. Dün borsada oynayıp kazanan, araba sevdası peşinde koşan Osmanlı aydını ile günümüzde ver-kurtul diye bağıran Türk aydını arasında hiçbir fark olmadığını ibretle görüyorsunuz. Taaa Osmanlı döneminden bu yana pek çoğu ‘örtülü’ kalmış isimler önünüzden sırayla geçiyor, inanılmaz ilişkiler sergileniyor ve pek çoğunda karar okuyucuya bırakılıyor. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi İzmir’de Evliyazade ailesinin ekseni çevresinde, ama çok geniş boyutlarıyla anlatılıyor. Kitabı okurken ülkemizin bir dönemini de öğrenmiş oluyorsunuz. ‘Efendi’ çok okunacak, çok tartışılacak bir kitap.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!