Dünyayı dikizleyin
Güncelleme Tarihi:
Kırkından sonra İnternet’i keşfeden aksi yazarımız Baysungur Tanyeri, ABD’de okuyan oğlunu, İstanbul’daki bilgisayarının başından kalkmadan Miami’deki bir barda yakaladı. Ekranına gelen görüntüde, oğlu İnternet’e bağlı kameraya el sallıyordu.
Aslında kafama giren, komşumuz oldu. Bin türlü fedakarlığa katlanıp oğlumuzu Amerikalarda okutuyoruz ya, böbürlenmek de hakkımız olsun. Gel de bunu komşumuz olacak o kıskanç herife anlat. Geçtiğimiz akşam böbürlenmeyi biraz fazlaca kaçırmış olacağız ki, adam taşı gediğine koyuverdi. ‘‘İyi de Amerika biraz riskli bir ülke değil mi? Uyuşturucu, kumar, topluca intihar eden tarikatlar, on dolar için adam bıçaklayan sokak serserileri, nasıl oluyor da gönlünü bu kadar ferah tutuyorsun, anlayamıyorum’’ diyerek oturttuğu taş, o gün bugündür midemin üzerinden kalkmıyor.
İnternet üzerinden yaptığımız görüntülü telefon konuşmalarında, aklımca çaktırmadan okul dışında nelerle uğraştığını soruşturuyorum. O da, benim gizli niyetlerimi sezip, dalga geçen cevaplarla savuşturuyor. Ama biz kaçın kurasıyız, geçtiğimiz hafta başında yolladığı bir e-posta mesajından gerekli ipucunu yakalayıverdim. Mesajda, Miami’deki BASH isimli bir gece kulübünden bahsediyordu. Arkadaşlarıyla arada bir oraya takılıyormuş.
Velet ‘‘gece kulübü’’ lafına allerjim olduğunu biliyor ya, her seferinde mahsus kullanıyor. Şuna ‘‘bar’’ dese olmayacak. Malum bizim kuşaktakiler için gece kulübü demek pavyon demek. Biliyorum, o gizli saklı sorularıma nazire yapmak için özellikle yapıyor hınzır. Yine de kurt, içime bir kez düştü. ‘‘Oğlum, şu BASH dediğin yer nasıl bir yerdir. İtin kopuğun uğradığı bir yer olmasın?’’ diye soracak olsam yine dalgaya alacak.
Ne yapayım, ne edeyim diye düşünürken aklıma İnternet geldi. Hemen arama makinalarından birine bağlanıp, ‘‘MASH’’ kelimesini tarattım. Niyetim, ‘‘BASH’’ı kopasıca barın, tanıtım için hazırlamış olduğu bir Ağ sayfası varsa, oraya bağlanıp neyin nesi olduğunu anlamak. Tek tıklamada ‘‘Bingo’’, tarama sonucunda dört adet ‘‘BASH’’ adresi ekranıma geliverdi. Ve ilkini tıklar tıklamazda kendimi Miami’deki barın tanıtım sayfasında buluverdim. Ve bir de sürpriz, sayfada barımızdaki eğlenceyi canlı olarak görmek istiyorsanız, canlı yayın yapan kameramıza bağlanabilirsiniz diyordu. Durur muyum hemen bağlandım. İşte, bar tüm hengamesiyle karşımdaydı. Üstelik görüntü her dakikada bir tazeleniyor ve barda olan bitenler anında ekranıma akıyordu.
Dört gün, dört gece bilgisayarımın başında nöbete dikildim. ‘‘BASH’’ı kopasıca bar, bar değil nöbetçi eğlence karakolu mübarek. 24 saat açık, her an çılgınca eğlenen insanlarla dolu. Aradaki saat farkını hesaplayıp, bizim oğlanın da gece saat 11’den önce böyle yerlere gitmediğini bildiğimden, ekran başındaki nöbetlerimin saatini yeni baştan ayarladım. Ve sonunda yakaladım keratayı. Ama o da ne? Yanındaki o kız da neyin nesi? Burnumu ekrana yapıştırıp, kare kare gelen görüntüleri seyrediyorum. Tam o sırada bizimki başını kameraya doğru kaldırıp, incelemeye başlamaz mı... Bir de el sallayınca onun da beni gördüğü hissine kapılıp, bağlantıyı kesiverdim.
Bir daha da o gece kulübüne bağlanmadım bağlanmasına ya, yeni bir şey keşfetmenin heyecanıyla dünya üzerindeki binlerce kameradan dünyayı dikizlemeye devam ediyorum. Bu kameraların adresleri için bir rehber isterseniz aşağıdaki adresi tavsiye ederim. ‘‘BASH’’ın adresi mi, basit, ‘‘http://www.justsurfit.com/bash/cam1.shtml’’
http://chili.rt66.com/ozone/cam.htm