Dünya bu adamı konuşuyor

Güncelleme Tarihi:

Dünya bu adamı konuşuyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 16, 2002 00:00

Kim demiş kadınlar görsel uyarıcılardan etkilenmez diye. Bu bizim hakkımız. Arka sayfa erkekleri istiyoruz!Böyle de bir kent efsanesi vardır:İnsanların kadın kısmı, görsel uyarıcılardan etkilenmez.Tahrik olmaz, kati suretle baştan çıkmaz.Yani erkekler kadar.Varsa yoksa, erkekler etkilenir.Onlar, güzel bedenli, güzel iç çamaşırlı, sarışın, esmer, kızıl kadınlara bakmaya bayılırlar, hemen hayal kurmaya başlarlar.Ama kadınlar... Ih ıh.Böyle bir yetenekleri yoktur kadınların.Zaten merakları da...Bir kere beyinleri farklı çalışır.Uğraşmaz onlar görsel uyarıcılarla...Gerçekten öyle mi acaba?*Bizim gazetenin bir ASG'si var biliyorsunuz.Formülün açılmış hali: Arka Sayfa Güzeli.Gazetenin vazgeçilmezlerinden biri.Her gün ben de bakarım.Çünkü güzel kadınlara sadece erkekler bakacak diye bir kural yok.Yasak da değil.Güzellik güzelliktir, herkes içindir.Ben, bir de, bakmakla kalmam, saf saf altındaki yazıyı da okurum.O fotoğraf Victoria Secret katoloğundan alınmış olsa bile, bana ne, ben mutlaka o kadın hakkında bir kaç satırlık bilgi de isterim. Saçma da olsa ciddiye alırım orada yazılanları. Bir de tabii gazetemizin erkek yöneticilerinin estetik ölçülerini anlamaya çalışırım.Ertuğrul Özkök ve Fikret Ercan'dan başka kimsenin o kadınları seçme hakkı yok.Bu bir kent efsanesi değil.Doğru.Böyle de liberal bir gazeteyiz.E, o kadar üst düzey yöneticiysen, bu hakkı da kimseye kaptırmazsın haliyle.Bizim gazete için seçilen kadınları ben de genellikle beğeniyorum.Ama arada sırada, aynı yerde, kadınların seçtiği erkek fotoğraflarına da aynı şansın tanınmasını istiyorum.*Bu fikrin anası Nurcan Akad'tır aslında.Bildiğiniz gibi Nurcan, Akşam Gazetesi'nin yayın yönetmeni olmadan, bizim gazetenin en tepedeki kadın yöneticilerinden biriydi.Biriydi?Yok, tekti.Ve ısrarla bu meselede diretirdi.Olmadı.Erkek yöneticiler, arka sayfa güzelinin kırk yılda bir olsa da, erkeğe dönüştürülmesine izin vermediler.Daha doğrusu, bir kere denediler, sonucu olumlu bulmadıkları için vazgeçtiler.Nurcan, Akşam'a yayın yönetmeni olunca, ‘‘Yaşasın. Türk basınına arka sayfa erkeğini kazandırma şerefi ona nasip olacak’’ diye düşünmediğimi söylesem yalan olur.Düşündüm.Ama Akşam'da bu konuda herhangi bir tık yok.Bakıyorum, bakıyorum hiçbir şey göremiyorum.Neden?*Kesiyoruz konuyu burada.Bizimkiler farkında değil ama...Bir ‘‘Travis travması’’ yaşanıyor dünyada.Dünya, Travis Fimmel adındaki 22 yaşındaki bir erkek modeli konuşuyor.Avustralyalı bu genç adam, Calvin Klein'ın yeni yüzü.Siz de görmüşsünüzdür, gazetelerde, dergilerde, neredeyse her yerde Travis var. O, bir içim su. Yine kesiyoruz konuyu burada.Beş bin tane şey okuyorum Travis hakkında, farklı bir model o, bir kere model filan değil aslında, ekstrem sporlara ilgi duyan, yamaç paraşütü yapan, neredeyse bütün dünyayı (Güney ve Doğu Asya, Meksika, Avrupa, Amerika) sırt çantasıyla dolaşan, geçen sene Los Angeles'a vardığında cebinde sadece 60 doları olan, ‘‘E bari modellik yapayım, işin ününde şöhretinde değilim ama bu yolla Avustralya'ya anneme de para yollayabilirim’’ diyen, özgür ruhlu bir çocuk.Nedense Travis Fimmel, hem görsel açıdan hem de verdiği mesajlarla bana bizim gazetenin arka sayfa erkek güzeli olmaya çok uygun gibi geliyor.Bu dahiyane fikrimi de söylüyorum.Diyorlar ki, ‘‘Fikret Ercan'la konuş.’’E peki o zaman neden ben Travis'i bugün Gözlük'e konuk ediyorum.Çünkü kıyamıyorum.Ben Travis'i onlara veremiyorum.Böyle de pintiyim, cimriyim.Vaziyet bu yani.Bekliyorum, etkilenip etkilenmediğinizi yazın bari...*Şimdi gelelim Travis'e.Bakar mısınız şu güzelliğe?Bir çocuk-erkek o.Rahatlıkla kadın olabilecek kadar güzel ve masum.En çok kullandığı cümle:‘‘Bilmiyorum.’’Echuca, Victoria doğumlu. Harbi köylü bir Avustralyalı yani. Çiftlik hayatı yaşamış. Çocukluğunda sürekli çıplak ayakmış. Bisiklete binen, süt sağan, koyun kırpan, balık tutan, yani son derece doğal yaşayan, orta halli çiftçi bir ailenin, kafayı dünyayı görmekle bozan oğlu.Eline biraz para geçince kendini yollara vuruyor.Sırtında çanta yeni kültürler, ülkeler keşfediyor.‘‘Model olayım, mankenlik yapayım, şöhret olmazsam yaşayamam ben’’ gibi saplantıları yok. Ama para kazanmak istiyor. Calvin Klein, kampanyayı götürecek model olarak bunu seçtiğinde de hayır demiyor. Çünkü o aralar züğürt, Calvin Klein demek para demek, para da seyahat, yamaç paraşütü ve eve dolar yollamak demek.Amerikalılar'dan alıyor, Avustralya'daki annesine gönderiyor.Pek de gururlu.Ve açıksözlü.İç çamaşırlarla fotoğraf çektirmekten hoşlanmıyor, ‘‘Kim hoşlanır ki?’’ diyor, ‘‘Bunun özgüvenle de alakası yok. Ne özgüveni? Epey içki içmem ve havaya girmem gerekiyor. Bayılmıyorum yani. Son ana kadar da havluyla duruyorum. Bedenime güvendiğim için bu pozları verdiğimi düşünüyorlar. Saçma. Söylüyorum tek sebebi var: Para. Hakkımda tonla şey yazıp çiziyorlar. Okuduklarınızın hiçbirine inanmayın, gördüklerinizin ise bir kısmına...’’Böyle diyor.Çünkü bebek yüzlü Travis'in pantalonundan görünen iç çamaşırı ve görünmeyen bazı uzuvlarının ölçüsü konuşuluyor.Tahminler yürütülüyor.E magazin basınının ağzı torba değil, büzemiyorsunuz.Türkiye'de ya da dünyada bu tür geyikler prim yapıyor.Ama Travis cidden şeker, Oscar törenleri dahil pek çok davete gitmesi gerektiğini, çok içinden gelmese de itiraz etmediğini, en azından bedava içki içebildiğini söylüyor.Ve ‘‘Kimin ne söylediği umrumda değil. Ne erotik bir adamım, ne de seksi. Ben sadece bir Avustralyalıyım’’ diyor.Hamiş: Eğer sizde erkek AGS’lere yer verilmesini istiyorsanız lütfen bunu yazın. Mümkünse bir isim listesi de yollayın.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!