Deseler ki Kenan, abilerin gibi 24 yaşında öleceksin, umarım yarışırken olur, derim

Güncelleme Tarihi:

Deseler ki Kenan, abilerin gibi 24 yaşında öleceksin, umarım yarışırken olur, derim
Oluşturulma Tarihi: Ekim 12, 2008 00:00

2007 yılı Supersport Dünya Motosiklet Şampiyonu Kenan Sofuoğlu (24), iki hafta önce İtalya’daki yarışlarda 220 kilometre hızla giderken öyle bir kaza geçirdi ki, havada en uzun taklalar atarak yere düşen pilot olarak motosiklet tarihine geçti. Ama yılın en kötü motosiklet kazasından burnu bile kanamadan kurtuldu. Her ikisi de Türkiye Motosiklet Şampiyonu olan ağabeyleri onun kadar şanslı değildi.

Motosiklet tamircisi bir baba düşünün. Üç oğlu aynı yıl Türkiye Şampiyonası’na katıldıklarında birincilik, ikincilik ve üçüncülük kürsüsüne çıkıyorlar. Fakat aradan bir yıl geçmiyor, 2002’de en büyükleri Bahattin henüz 24 yaşında, karşıdan karşıya geçerken bir arabanın çarpması sonucu hayatını kaybediyor. Geçen mayısta da bu kez Sinan antrenman yaparken motosikletten düşüyor ve 24 yaşında hayata veda ediyor. Geriye motosiklet üzerinde bir tek Kenan kalıyor. Kenan, 18 yaşında Türkiye’den destek bulamayıp Almanya’ya gittiğinde, ona "Türkler motora biniyor mu" diye soranları, son 25 yılın gelmiş geçmiş en yenetekli pilotu seçilerek utandırıyor. Altı yılda, hiçbir yarışı ilk üçe girmeden bitirmiyor. Ama bu yıl, abisinin ölümünün de etkisiyle ilk kez 16. sıraya düşüyor. Kenan Sofuoğlu’na İtalya’da atlattığı korkunç kazadan sonra "Ölümden korkmuyor musun" sorusunu sormak için yanıp tutuşuyordum. Cevabımı aldım: "Deseler ki, Kenan 24 yaşında öleceksin, umarım işimi yaparken, umarım yarışırken ölürüm."

İki motosikletçi abisini kazaya kurban veren biri, hálá motora biniyorsa buna ne denir? Tutku mu, hırs mı, abilerine karşı vicdan borcu mu ne?

-
Ecelin nerede bizi yakalayacağı belli değil. 1999 depreminde oturduğumuz apartman tamamen yıkıldı ve burnumuz kanamadan kurtulduk. Ama ölüm abilerimi bambaşka yerde yakaladı. Bir insan bir amaç uğruna koşarken hayatını kaybettiğinde bence en güzel ölüm odur.

Abinizin motosiklet kazasında ölümünden sonra içinizde hiç mi ölüm korkusu olmadı? Hiç mi ben de elimi ayağımı çekeyim diye içinizden geçirmediniz?

- Ölüm bizim aile için olağan. En büyük abimi daha bir yaşındayken hastalıktan kaybetmişiz. Diğer iki abim öldüklerinde 24 yaşındaydılar. Şimdi ben de 24 yaşındayım. Bana deseler ki, "Kenan 24 yaşında öleceksin" umarım işimi yaparken, umarım yarışırken olur derim. İçimde hiç ölüm korkusu yok. Evet bir korkum oldu ama o da bana da bir şey olursa annemin babamın ne yapacağı.

ANNEM YARIŞTAN ÖNCE SAKİNLEŞTİRİCİ ALIYOR

15 gün önce yarışlarda taklalar atarak yerlerde süründünüz, motosikletiniz parçalandı. Herkes sizi öldü zannederken elinizi kaldırıp, iyiyim mesajı verdiniz. O taklaları atarken aklınızdan neler geçiyordu?

- Her yarış televizyondan canlı yayınlandığı ve annem de izlediği için düşersem ilk yaptığım şey elimi kaldırıp, anneme iyiyim mesajı vermektir. Fakat o yarışta çok kötü düştüm, elimi kaldıracak halim yoktu, korkunç acı çekiyordum, belimden aşağısını hissetmiyordum. Kırılmadık kemiğim kalmadı zannediyordum. Ama annemi düşünüp zorla elimi havaya kaldırdım. Hastaneye kaldırıldıktan bir saat sonra karavanıma döndüm. Annemi arayıp, "İyiyim" dedim. Annem zaten artık sakinleştirici alarak izliyor yarışlarımı.

Abilerinizi kaybettikten sonra, anne babanız "Oğlum bırak bu işi" dediler mi?

-
Sinan abimin ölümünden sonra annem, hiçbir yere gitmiyorsun, iki oğlum beni bıraktı sen de beni bırakma dedi. Ama olayın sıcaklığı geçtikten sonra benim motorsuz yaşayamayacağımı bildikleri için bir şey demediler. Babam da, "Bir dünya şampiyonluğu da Sinan abin için alacaksın, daha azimli olacaksın" diye telkin etti.

Motor tutkunuzdan sizi ne vazgeçirir?

- Hiçbir şey! En büyük korkum sakatlanıp motosikletimden ayrı kalmak. 2005 yılında sakatlandığımda 1,5 ay hiç motosiklet kullanamadım. Televizyondan yarışları izlerken benim motorumla başka bir pilotun yarıştığını görmek hayatımdaki en zor andı.

Yarışlara çıkmadan yaptığınız bir uğurunuz var mı?

- Tulumumu giyer, motoruma oturmadan önce anne ve babamın sesini mutlaka duyar, sonra duamı ederim. Sekiz yıldır yarışıyorum, bugüne kadar anne babamın sesini duymadan yarışa çıkmadım.

YARIŞÇI YILDA 250-300 BİN EURO KAZANIR

Motosiklet üzerine bindiğinizde hissettiğiniz şey ne?

-
Yürümek bir insan için neyse, benim için motosiklete binmek de o. Motosiklete ilk kaç yaşında bindiğimi hatırlamıyorum bile. Herhalde 4-5 yaşındaydım. Bugün televizyonda milyonlarca insan beni izliyor, takımda 20-30 kişi motosikletimi hazırlıyor, arkamda büyük sponsorlarım var onları memnun etmem gerekiyor o yüzden o zevk artık yerini mecburiyete bırakıyor. Naif duygu yok oluyor.

Motosiklete binen biri bisiklete bindiğinde ne hisseder?

-
Bisiklet de bende hastalıktır. Altı bisikletim var. Ön tekerleği söküp tek tekerlekle 10 kilometre gidebilirim. Kışın her gün 20 kilometre bisiklet kullanıyorum. Kondisyon için şart.

Ne kadar zayıfsınız. Sizin de jokeyler gibi zayıf mı olmanız gerekiyor?

- Kilolu pilot olamaz. Ben yarışlara ilk başladığımda 70 kiloydum. Boyum 1.74. Daha zayıf olmam gerektiğini söylediler. Şimdi 64 kiloyum.

Bir motosikletçi yılda ortalama ne kadar kazanır?

- Futbolcu kadar kazanmadığımız kesin. Yılda 250-300 bin Euro civarında kazanır.

Cahilliğimi bağışlayın ama siz bir Türk pilot olarak, bir Hollanda takımı adına yarışıyorsunuz. Kazandığınızda Hollanda Milli Marşı mı çalıyor, Türk Milli Marşı mı?

- Motosiklet yarışlarında pilot hangi ülke takımı adına yarışırsa yarışsın, kendi milliyeti neyse onun marşı çalınır. Yani ben kazandığımda, İstiklal Marşı çalınıyor.

KASKINDA ÖLEN ABİLERİN İSİMLERİ VAR
/images/100/0x0/55eadcd1f018fbb8f89b77a0


Kaskımda ölen iki abimin isimleri Bahattin ve Sinan yazıyor. Türk bayrağını temsil eden ay ve yıldızın yanında tarihimizi anlatan Osmanlı arması da var. Eskiden bir Fatih Sultan Mehmed resmi de vardı. Fatih’in 21 yaşında yaptıklarını bütün dünya duymuş, ben de dünya çapında bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Bu kask o kadar beğenildi ki, dünyanın her yerinde satılıyor. Geçen hafta yarışlarda bir Fransız, benim kaskın replikasıyla yarışıyordu. Bu beni çok onurlandırıyor.

HER YARIŞÇI YILDA 15-20 KEZ DÜŞER

Motosiklet tulumu ve kask 10 kilo. Tulumun her eklem yerinde koruyucu plastikler var. Normal bir insana giydirin, yürüyemez bile. 30 dereceyi tulumun içinde 50 derece hissediyoruz.

Kullandığın motora ısınamazsan istediğin kadar yetenekli ol, çalış, birinci olamazsın. Ben mesela bu sene kullandığım motora bir türlü alışamadım, hiç sevmedim. Hep ilk üçe girmiştim ama bu sene 16. sıradayım. Seneye motorumu değiştireceğim.

Bir motosiklet yarışçısı yılda 15-20 kez düşer. Sakatlanma ihtimali çok yüksektir. Ben 220 kilometreyle düştüm, bir şey olmadı, başka bir pilot 30 kilometreyle düşünce omzunu kırdı. Biraz şans işi.

Motosiklet pahalı spor. 500 Euro’luk bir lastik 20 dakikada haşat oluyor. Bir hafta sonu 20 takım lastik kullanıyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!