Demedim mi nazlı yarim ben sana!

Güncelleme Tarihi:

Demedim mi nazlı yarim ben sana
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 05, 2005 00:00

BÃœYÃœK devlet ve hükümet adamlarımızdan Abdullah Gül esip gürledi. Tam manÅŸetlik sözlerdi ama medyada nedense gargaraya geldi.AB’nin Ankara Temsilcisi olan Kretschmer isimli zat bir açıklama yapmıştı: ‘Türkiye 17 Aralık sonrasında uygulama alanında ilerleme saÄŸlamadı.’AB Dönem BaÅŸkanı Lüksemburg’un DışiÅŸleri Bakanı da geçen hafta Ankara’ya geldi. O da aynı uyarıları yapmak zorunda kaldı. Art arda gelen bu uyarılar Abdullah Bey’in sinirlenmesine neden oldu... Ve sonuçta gazetecilerin bu konudaki soruları üzerine AB’ye inanılmaz bir posta koydu!‘Gazetelerde Lüksemburglu bakan için ikaz etti, uyardı gibi baÅŸlıklar görüyorum. Türkiye’yi neden ikaz edecekmiÅŸ? O kim oluyor ki?’Valla helal olsun! Okuyunca gözlerim yaÅŸardı. Ama iÅŸ bununla da bitmedi. Bay Gül bu kez aynı sözleri AB’nin Ankara Temsilcisi Kretschmer için söyledi: ‘Ben DışiÅŸleri Bakanı olarak onun sözlerine mi yanıt vereceÄŸim. Kim oluyor ki Kretschmer?’Kocaman bir aferin daha! Devlet adamı dediÄŸin iÅŸte böyle olur! GerektiÄŸinde postasını koyar. Ä°yi de, bu AB masalının peÅŸinde koÅŸturanlar, onların kapılarında yalvar yakar olanlar, aÄŸlaÅŸanlar, rica minnet edenler, esas duruÅŸta bekleyenler, onlar tak diye emredince istenilen her yasayı ÅŸak diye çıkaranlar kimdi? Abdullah Bey ve hükümeti deÄŸil miydi? Åžimdi bu ağız deÄŸiÅŸikliÄŸi neyin nesi?.. Çünkü yalan söylendiÄŸini, AB’nin Türkiye’yi hiçbir zaman üye olarak içine almayacağını anladılar. Önleri tıkandı. Bu yüzden iÅŸi boÅŸlamaya baÅŸladılar. Kulları Emin ÇölaÅŸan burada bu olacaklar konusunda yıllardan beri yırtındı. ‘Bunların kapısında böyle küçülmeyin, onurumuzu çiÄŸnetmeyin’ diye yalvardı ve olacakları aynen yazdı. Müneccim deÄŸildi ama görünen köy kılavuz istemiyordu. Beyefendi ÅŸimdi iÅŸler tıkanınca çıkıyor ortaya ve söyleyecek sözü olmadığı için feryat ediyor: ‘Onlar kim oluyor ki...’ GeçmiÅŸ olsun! Onların kim olduÄŸunu düşünmekte geç kaldınız bayım. Bunu onların emirlerini alıp derhal yerine getirirken, kapı aralıklarında Türkiye Cumhuriyeti’ni küçük düşürürken düşünecektiniz. Abdullah Bey’e ben buradan sesleniyorum:‘Demedim mi nazlı yarim ben sana!’RAKI REZALETÄ° Siz bir ülkeyi yönetiyorsunuz. Para yok. O halde iÅŸin kolayına kaçıp bir ÅŸeylere sürekli zam yapacaksınız. Elinizde nasılsa ‘enflasyonun sihirli deÄŸneÄŸi’ var. Rakamlar sizde. Sürekli zamlar geliyor ama açıkladığınız rakamlara göre hayat neredeyse ucuzluyor! Gelelim rakı konusuna. Maliyeti yaklaşık 4 milyon lira olan bir ÅŸiÅŸe rakıya sürekli zam bindiriyorsunuz. Bugün bir ÅŸiÅŸe rakı fiyatı 22 milyon. Buna karşın bir ÅŸiÅŸe viski 45 milyon. Viski ithal ediliyor. Nakliyesi, gümrük vergileri vesairesi var. Bunları düşün, ikisi neredeyse aynı fiyata geliyor. Ä°ÅŸte bu ortam kaçakçıların, sahtekarların ve hatta katillerin iÅŸine yarıyor. Adamlar metil alkol kullanıp neredeyse sıfır maliyetle rakı üretiyor ve bunları ucuz fiyata satıyor. İçen ya sakat kalıyor, ya da ölüyor. Ä°ktidarın niyeti ‘Ahali içki içmesin, günahtır’ olabilir. Günahı içenlerin boynuna! Ä°ktidar ‘Madem içiyorlar o halde paralarını iyice alalım, zam yapalım, vergi bindirelim’ diyebilir. Ä°ÅŸte böyle ortamlarda malın kaçağı, sahtesi, öldürücüsü devreye girer. ÖrneÄŸin sigaraya biraz daha zam yapın, sigara kaçakçılığı hortlayacaktır. Viskinin kaçağı ve sahtesi ÅŸimdiden piyasada. İçkiye, sigaraya, akaryakıta zam yapıp ülkeyi böyle yönetmek en kolay iÅŸtir. Ama sonucunu iyi hesaplarsanız!Bunları polis-jandarma ile önlemeniz asla mümkün deÄŸildir. On binlerce ÅŸiÅŸe sahte ve zehirli rakı piyasaya boÅŸuna verilmedi. Nedeni, rakı zamları. Bunun adı liberal ekonomi! Arz talep vaziyeti!Bizi yönetenler arasında ‘Madem içiyorlar, gebersin günahkar keratalar’ diyenler bile var. Bu iÅŸlerin ve ölen masum insanların vebali acaba en çok kimin, kimlerin üzerinde? Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!