Dansözsüz yılbaşı mı olur

Güncelleme Tarihi:

Dansözsüz yılbaşı mı olur
Oluşturulma Tarihi: Aralık 24, 2011 00:00

Ben hâlâ yeni yıla dansözsüz girilmeyeceğine inananlardanım. Ama artık ailece gidilip dansöz izlenip eğlenebilecek yerler yok. O eski gazinoların özlemini çekiyorsanız işte güzel bir yılbaşı önerisi.

Haberin Devamı

Taksim Elmadağ’daki Sultanas turistlere hizmet veren bir yer. Yabancı konuklar otellerinden alınıp getiriliyor; yemekli-müzikli eğlendirilip gecenin sonunda yine otellerine bırakılıyor. Girişinden, kırmızı halılarına, dekorundan sahnesine, servisinden yemeklerine kadar her şeyiyle gazino gibi gazino. Malum böyle ailece gidilip eğlenilecek, dansöz seyredilecek yerler kalmadı. Ama özlemini çekiyorsanız turistlerle birlikte Sultanas’ta bir gece geçirebilirsiniz. Her şey beş yıldızlı otellerdeki Türk geceleri masumiyetinde akıp geçiyor, vakit nasıl gece yarısı oldu anlamıyorsunuz.
Sultanas, o turistik, ‘doldur-boşalt’ mekanlardan değil. Yemekler bu tür turistik yerlerdeki adi ordövr tabakları gibi değil. Her şey özenle hazırlanmış, gayet leziz. Pırıl pırıl takımlarda alakart titizliğinde servis ediliyor. Hizmetinizi gencecik garson kızlar yapıyor.
200 kişilik mekanda herkes gruplar halinde. İçeride içki içmeyen Pakistanlılar da var, kafalarına göre kopup eğlenen İranlılar da.
Şov saat 20.30 gibi başlıyor gece yarısını geçerken bitiyor. Çayda Çıra, Efeler, Atabarı, çiftetelli, davul şov, oyun havaları işin uzmanı dansçılar tarafından sergileniyor. Programda çift dansöz var. Şovun komik bölümlerinden biri de turistlerin yarıştırılıp Sülüman’ın seçildiği bölüm. Fiyatlar 200-300 lira. (212) 219 39 04

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eadb32f018fbb8f89b1255

DİDEM DURUYOR KIYAFET OYNAMAYA DEVAM EDİYOR

İbrahim Tatlıses’in dansözü Didem’in peşinden, bir röportaj yapabilmek için çok koşmuşluğum var. O dönem Tatlıses onu hiçbir basın mensubuyla görüştürmüyordu. Yıllar sonra Sultanas’ta rastlayınca çok şaşırdım. Meğer her akşam burada program yapıyormuş. 22.30 gibi şova başlıyor. Yarım saatten fazla
sahnede kalıyor. Bence canlı hali televizyonda göründüğünden çok daha etkileyici. Öyle ki, ani bir dönüşten sonra mesela, kıyafet duruyor içinde Didem
oynamaya devam ediyor. Sonra birden Didem duruyor, bu kez hızını alamamış kıyafet oynamaya devam ediyor. Saç savurmalardan, titremelerden hipnotize
oluyorsunuz. O halinizle dalga geçen bir de gülümsemesi var Didem’in..

Haberin Devamı

Cemaatler çağı

Sürekli muhafazakâr dünyadaki cemaatleşmeden söz ediliyor. Peki seküler hayatta yok mu sanıyorsunuz? İşte gece hayatından birkaç örnek...

Bir baba ve kızı, elinde fotoğraf makinesiyle orta yaşlı bir hanım, sevgililer, kuzenler, komşular, iş arkadaşları... 30-40 benzemez, aynı sahnenin etrafına toplanmış, bir ağızdan belki de kendilerinden başka kimsenin bilmediği şarkılara eşlik ediyor. Sanki onlar küçük bir cemaat, sahnedeki kişi de tebaasına vaaz eden bir kanaat önderi.
Mesela Mabel Matiz... Birkaç ay önce Beyoğlu Hayal Kahvesi’nde konseri vardı. Ama benim dikkatimi çeken kendisinden çok etrafındakilerin hal ve davranışları. Kılıkları, yaşları, sosyal sınıfları arasında hiçbir korelasyon kuramayacağınız bu insanlar Mabel hayranlığı etrafında aynı ailenin fertleri gibi davranıyor. Çoğu birbirini tanıyor. Muhtemel ki internet üzerinden konser duyurularını paylaşıyor, fotoğraf alışverişi yapıyor, hatta Mabel’in şarkılarıyla ekran başında sanal konserler düzenleyip, efkardan efkara, duygudan duyguya dalıyorlar.
Büyük hayranı Murat Meriç, Mabel’den ‘modern şehir ozanı’ diye söz ediyor. Sesinin önce beğenilmemesi, (helyum yutmuş gibi okuyor) sonra bağımlılık yaratmasıyla biliniyor. Ama ister cover ister kendi şarkılarını söylesin, dinleyeni duygusallığa gark ettiği tartışılmaz. Hayranlarının internet forumlarına, sözlüklere yazdıkları yorumlara bakıyorum. Sahiplenmeyle kıskançlık arası kafası karışık entry’ler yapılmış: Hem çok seviyor, müziğini, sesini, sözlerini, yorumunu yere göğe sığdıramıyorlar; hem de popüler olmasını, geniş kitlelerin onu bilmesini istemiyorlar. Kendilerine has bir imtiyaz şeklinde hep orada, hep ulaşılır, hep dokunulabilir ama sadece kendilerinin olmasını istiyorlar.

Haberin Devamı

Dansözsüz yılbaşı mı olur

POŞETLİ MÜRİTLER DE VAR

Benzer cemaatler, farklı müzik tercihlerine göre çeşitleniyor, farklı isimler etrafında kümeleniyor. İsteyene pop-rock yapan Can Bonomo da var, bazı yönleriyle Komedi Dans Üçlüsü’nü hatırlatan Büyük Ev Ablukada da. Bazı cemaatler coğrafik: Seni Görmem İmkansız grubu Anadolu Yakası ve Kadıköy’de faal mesela. Elif Çağlar ise Nardis gibi caz ortamlarının kraliçesi. Cemaatler de kendi içlerinde cinsiyetlerine göre ayrılabiliyor. Mesela Multitap’in yakışıklı basçısı sayesinde müritler ağırlıkla hatun kişilerden oluşuyor.
Kiminin kitlesinin kendisine haz giyim tarzı var: Cüppe yerine poşet. Haossaa’nın hayranlarından bazıları konserlerine kafalarına geçirdikleri BİM poşetleriyle geliyor. Grup Ses Beats’in cemaati tamamen hipster’lardan; Çok Güzel Sıçtım grubununkiyse müzik yazarı, karikatürist ve müzisyenlerden müteşekkil. Öyle ki Melis Danişmend kendi konseri ÇGS ile aynı saate denk gelince Twitter’a “Bana gelmeyin ÇGS’ye gidin, onlar çok eğlenceli” diye yazdı.

Haberin Devamı

ONLARI NASIL TANIRSINIZ

- Radyolarda, müzik kanallarında şarkıları çalınmıyor, albümleri anonslanmıyor. Konser öncesi ve sonrası PR çalışmaları yapılmıyor. Onlar kendi küçük cemaatlerinin starları.
- Sosyal medyayı çok iyi kullanıyorlar. Facebook ve Twitter üzerinden hayranlarıyla buluşuyor, çok samimi ilişki kuruyorlar. Cemaat de kendi arasında çok interaktif. Tanışıyor, haberleşiyor, sosyalleşiyorlar.
- Sanki para kazanmak gibi bir amaçları yokmuş gibi hareket ediyorlar, kazandıklarını yine müziğe yatırıyorlar.
- Piyasanın bildiği isimlerle çalışmıyor/çalışamıyorlar. Kostüm, imaj, prodüksiyon ve organizasyon gibi işleri kendi çevreleriyle imece usulü hallediyorlar.
- Hayranları bu isimleri bulup keşfetmiş olmaktan gurur duyuyor. Kendi çevrelerine bu isimlerle hava atmaya çalışıyor. Diğer popüler starların aksine sevdikleri bu kişilerin albüm çıkarmasını, bilinmesini, tanınmasını istemiyorlar.
- Asmalımescit Babylon, Şişhane İKSV Salon, Beyoğlu Peyote, Beyoğlu Hayal Kahvesi, Galatasaray Ghetto ve Kadıköy Arkaoda gibi yerlerde ve genelde hafta içleri sahne alıyorlar.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eadb32f018fbb8f89b1259

F1 gitti ama simülasyonu geldi

Ala ve vala ile İstanbul’a gelen F1’in artık kendisi yok. Ama ralli meraklıları üzülmesin, Sapphire Çarşı’da F1 simülasyonu başladı. Ralli pilotlarının eğitim simülatörleri playmotion teknolojisiyle interaktif sürüş keyfi yaşatıyor. Bu ralli simülatörlerini kullanabilmenin iki yolu var: 31 Ocak’a kadar Sapphire Çarşı’dan 100 lira ve üzeri alışveriş yapmak ya da 25-26 Aralık günü Grupon Şehir Fırsatı etkinliğinden yararlanmak. Yarışları
en hızlı tamamlayarak kazanana Türk ralli şampiyonlarıyla birebir ralli simülasyonu ödülü var.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!