Dağ tutmasına dikkat

Güncelleme Tarihi:

Dağ tutmasına dikkat
Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 2005 00:00

Kış aylarında da dağlara çıkmayı ihmal etmeyen sevdalılar var elbette. Ama asıl tırmanışlar havanın ısınmasıyla başlıyor.Dağlara, yaylalara çıkarken sadece doğanın güzellikleriyle birlikte, hiç aklınıza gelmeyecek sorunlar da sizi bekliyor olabilir. Amacımız sizi korkutmak değil, sadece yaşayabileceklerini hatırlatarak, önlem almanıza yardımcı olmak! Çıkılan yüksekliğe, çıkış hızına ve o yükseklikte kalma süresine göre çeşitli dağ hastalıkları gelişebilir. Herkesin bu hastalıklara olan yatkınlıkları farklı. Kimlerin daha fazla risk altında olduğunu gösterecek bir test ise yok. Ancak bazı araştırmalar, yatkınlığın genetik olduğunu ortaya koyuyor. Yani kişinin fiziksel özellikleri ya da antrenman durumuyla ilgisi yok. Geçmişlerinde yükseklikle ilgili bir hastalık yaşayanların riski daha yüksek. Dağ hastalıklarının en hafifi ‘dağ tutması’. Buna ‘dağ sarhoşluğu’ da deniyor. Ağır durumlarda ölümlere neden olabilen akciğer ödemi de gelişebiliyor. Hastalığın belirtileri ‘akşamdan kalmaya’ benziyor. Hani çok içtiğiniz akşamların ertesinde yaşadıklarınıza... 1200 metrenin üzerindeki irtifalarda görülebilir. Ama asıl 2 bin 500 metrenin üzerinde rastlanıyor. Belirtiler çıkıştan 6-12 saat sonra ortaya çıkıyor.YÜKSEKTE DURUM İYİ AMA...Genellikle, yükseklere çıkan insanlar kendilerini oldukça iyi ve dinç hissederler. Saatler sonra ise bir durgunluk ve keyifsizlik başlar. Gece çoğu zaman huzursuz ve uykusuz geçer. Sabah şiddetli bir başağrısı ortaya çıkar. Bu daha çok alın bölgesinde yerleşmiş inatçı nitelikte bir ağrı. İştahsızlık, baş dönmesi, göğüste sıkıntı hissi, bulantı, idrarda azalma gibi belirtilere de rastlanır. Kalp atışları hızlanır. Araştırmalara göre, dağ hastalıklarına bağlı ölümler, gruplar halinde dağa çıkanlarda daha sık görülüyor. Çünkü bazı belirtiler hissedilebilse bile bunları başkalarını rahatsız etmemek, yolculuk planını aksatmamak için saklıyorlar.Hastalığın tedavisinde erken tanı çok önemli. Hafif belirti gösterenler 300 metre, daha ağır belirti gösterenler ise bin metre aşağıya indirilmekle düzelirler. Varsa, oksijen tedavisi de belirtilerin gerilemesinde çok etkili olur. Aspirin hem başağrısı ve hem de uykusuzluk için yararlı. Buna karşılık, sinir sistemini yatıştırıcı, uyku ilaçları ve alkol kesinlikle sakıncalı. Özel durumlarda idrar söktüren ilaçlar kullanılabilir. Akut dağ hastalığının önlenmesinde, yükseğe çıkışın yavaş yavaş olması ve karbonhidratlardan zengin diyetin önemi büyük. Doktor tavsiyesiyle bir gün öncesinden alınacak bazı ilaçlar da önleyici olabilir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!