Çuvalladığım an...

Güncelleme Tarihi:

Çuvalladığım an...
Oluşturulma Tarihi: Nisan 28, 2004 00:00

DOĞRUSUNU isterseniz ben çok çuvallarım.Ne zaman ‘çuvalladığımı’ bilirim.O zaman boynumu bükerim.Diyelim ki siyasi-sosyal ya da ekonomik konularda yazdıklarımın tam tersi çıkarsa, muhterem karıma sorarım:‘Yani şimdi ne oldu?...’‘Çuvalladın...’*Son günlerde meslektaşlarımız olsun, iktidar olsun, değerli ve akıllı aydınlar olsun, kimi okurlarımız olsun, Kıbrıs konusunda Annan Planı’na ‘hayır’ dediğim için ‘çuvalladığımı’ söylüyorlar.Ama aynı plan reddedildiği için ‘zafer’ kutlamaları var.Ve ben işte yine çuvallıyorum:Hangisi doğru?Aslında bu benim ilk çuvallamam değil. İlk çuvallamayı, Irak’a asker gönderme tezkeresi gündeme geldiğinde ‘Hayır’ diyerek yapmıştım.Tezkere ‘reddedince’ arkadaşlar Türkiye’nin büyük bir fırsat kaçırdığını ve benim ‘çuvalladığımı’ söylediler.Eğer ben çuvallamasaydım, Tayyip Erdoğan çuvallamış olacaktı ve bugün kamyonların arkasında askerlerimizin cesetleri durmadan gelirken, Türkiye tıpkı ABD-İngiltere ve öbür müttefikler gibi ne yapacağını şaşırmış durumda olacaktı.*Bu son çuvallamamda ise; bir an için benim çuvallamadığımı düşünün:Annan Planı kabul edilmiş, kan dökerek giden askerlerimiz, bu sefer gözyaşı dökerek dönüyorlar.Keza oradaki Türkler gemilerle gelmeye başladılar. Türk köyleri, kasabaları boşaltılıp teslim ediliyor.İyi ki çuvallamışım.Zaten ben ‘çuvalladığım’ için Başbakan kendine göre ‘Son 50 yılın en büyük diplomasi başarısını’ yapmış oldu.Peki nasıl oluyor da hem o plan gerçekleşmediği için son ‘50 yılın başarısı’ oluyor, hem ben ‘hayır’ dedim diye çuvallamış oluyorum?*Bence en iyi hakem zaman. O kimin çuvallayıp, kimin çuvallamadığını her zaman bize gösterir.Niçin bakmıyorsunuz etrafınıza:Bizim kızıp-eleştirdiğimiz; utanmazlık-arsızlık-ikiyüzlülük-yalakalık egemen olduğu için kendi çamurunda boğulan bir ülke Türkiye ve oradan çıkamıyor.Ben ise devamlı çuvallıyorum...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!