Çomakdağ’da düğün turizmi

Güncelleme Tarihi:

Çomakdağ’da düğün turizmi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2006 00:00

Muğla Milas’taki tarihi Çomakdağ Köyü’nün sakinleri, dört gün dört gece süren 500 yıllık geleneksel düğün törenlerini, üç saatlik paket program halinde turizmin hizmetine sunuyor. Milas Kaymakamı Hulusi Doğan’ın önerisiyle beş yıl önce başlayan gösteri düğünleri, 2004’ten beri yaz aylarında her çarşamba akşamı düzenleniyor.

Köyde kurulan derneğin anlaştığı turizm şirketi kanalıyla köye gelen turistler, yol parası, rehberlik, yemek ve alkollü ya da alkolsüz bir içecek karşılığında 35 YTL ödüyorlar. Bu paranın 25 YTL’si derneğe kalıyor.

40 kişi ve üzerindeki gruplara yapılan gösteri düğünleri paket programı için Bodrum’dan hareket saati 18.00. Saat 19.00’da köyde olan turistler, geleneksel bir taş evi ziyaret edip, ipek dokumacılığını görüyorlar. Gösteri düğünü, köy meydanında yapılıyor. Yemekte, keşkek, gözleme, helva, bulgur pilavı, et yemeği, salata ve ekmek yerine bazlama var. Rakı, bira, şarap ve meşrubatların ilki ücrete dahil. İkinci duble için para ödeniyor. Bir duble rakı 5 YTL. Üç saat süren düğün boyunca, aslı dört gün süren geleneksel düğünün bayrak dikme, dibek dövme, nişan götürme, şeker paralama, oğlan dolandırma, kına gecesi, gelin alma ve duvak, zeybek oyunlarını izlemek mümkün.

Organizasyonu yürüten ÇOKDER (Çomakdağ Tanıtım Derneği) Başkanı Hasan Yıldırım, turizm şirketinin verdiği davetli sayısına göre hazırlık yaptıklarını anlatıyor. Gelin ve damat son evlenen çiftlerden seçiliyor. Yıldırım, evli olmayanların asla bu rolü üstlenemeyeceklerini vurguluyor. Çift düğün başına 50-100 YTL arasında değişen ücret alıyor. Törenlerde yer alan kaynana, yenge gibi figürler için de köy içinde bir ekip kurulmuş. Davul-zurna komşu köyden keman, cümbüş, darbukadan oluşan grup ise Milas’tan geliyor.

DÖRT GÜN DÖRT GECE

Çomakdağ’da evlenme kararı alan gençler, aileleriyle birlikte evlilik tarihi belirliyor. Bu karar alınırken, evlenecek diğer çiftlerle aynı tarihe rastlamaması için komşulara da danışılıyor. Köyde düğün davetiyeleri "Okuntu" denilen yöntemle yapılıyor. Akraba ve komşular, havlu, gömlek, ayakkabı, mendil, şapka gibi hediyeler verilerek, düğüne davet ediliyor.

BİRİNCİ GÜN Düğünün ilk günü kadınlar başbaşa eğleniyor. Tabii danslar da kadın kadına. Ancak diğer günlerde eğlence birlikte sürüyor.

Düğün, damat evine bayrak dikilmesiyle başlıyor. Daha sonra evliliğin bereketli olması için misafirlere sunulacak keşkekte kullanılmak üzere, dibek taşında buğdaylar dövülüyor. Bu törene erkekler, zeybekle eşlik ediyorlar. Birinci günün akşamı, ailelerin ileri gelenleri kız evine nişan bohçası götürüyor. Geline beşibirlik başta olmak üzere çeşitli büyüklükte altınlar takılıyor.

İKİNCİ GÜN İkinci gün gelin de damat da bekarlığa veda ediyorlar. Gelinin evinde kına gecesi sürerken, damat evinde de "Oğlan dolandırması" denilen ayrı bir eğlence yapılıyor. Kına gecesinde ağıtlarla gelinin el ve ayaklarına kına yakılıyor. Daha sonra evliliğin tatlı geçmesi dileğiyle, gelinin başında gelin şekeri kırılıp parçaları konuklara dağıtılıyor.

ÜÇÜNCÜ GÜN Ertesi gün damat ve ailesi ellerindeki bayrakla gelin evine giderek, davul zurna eşliğinde gelini alıyorlar. Gelin at üzerinde köyde dolaştıktan sonra erkek evine getiriliyor. Eve girişi sırasında evliliğinin bolluk ve bereketli geçmesi için başından aşağı bozuk paralar ve buğday dökülüyor. Bu sırada köy halkı halay çekip, zeybek oynayarak, çiftin mutluluğuna eşlik ediyor.

DÖRDÜNCÜ GÜN Düğünün son günü erkek tarafı, gelinin akrabalarına hediyeler dağıtıyor ve "Duvak eğlencesi" denilen şölen düzenleniyor. Şölenin olmazsa olmaz yemekleri, keşkek, et kavurma, ekşili köfte, sarma, otlu börek, pilav ve helva. Köy halkının geç saatlere kadar eğlendiği duvak eğlencesiyle düğün sona eriyor.

KARYA’NIN İLK BAŞKENTİ

Tarihte Karya medeniyetinin ilk başkenti olan Çomakdağ-Kızılağaç köyünü M.Ö 3000 yılına kadar uzanan tarihi, Karyalılar’dan başka Pers, Helen, Roma, Bizans ve Osmanlı izlerini barındırıyor. Bölgeden çıkartılan silisyumlu kayalarla inşa edilen ve en eskisi 500 yıldır ayakta olan evleri, ayrak taşından bacaları, süslemeli kapıları, büyüleyici düğünlerini korumayı başaran 304 haneli, 1200 nüfuslu Çomakdağ, bölgeye hakim bir tepe üzerine kurulu. Devlet Sanatçısı, piyanist Gülsin Onay’ın köy meydanında verdiği resitalle adını bir kez daha duyuran Çomakdağ’da yaşayanların 127’si üniversite mezunu.

NASIL GİDİLİR

Bodrum’a 60 kilometre mesafede olan Çomakdağ’a iki ayrı yoldan gidilebiliyor. Köylüler, yolların dar olduğunu otobüs yerine, minibüs veya otomobillerin tercih edilmesini öneriyorlar. Çomakdağ’a Labranda antik şehri yolunu takip ederek, Bahçeburun ve Çınarlı köyleri üzerinden gidebilirsiniz. Ya da İzmir-Bodrum otoyolu üzerinde, Milas otogarını geçtikten sonra Kafaca ve Epçe köylerinin yoluna saparak ulaşabilirsiniz. Köyde otel yok. Kalmak isterseniz, köylülere misafir olacaksınız. Niyetiniz uzun süre kalmaksa, bazı köylüler evlerini pansiyon olarak kiralıyorlar. Köyde zeytinyağı, zeytin, halı, ipekli dokumalar ve işlemeler satılıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!