Çocuğumu aç bırakmadım

Güncelleme Tarihi:

Çocuğumu aç bırakmadım
Oluşturulma Tarihi: Nisan 22, 2004 01:36

Ebru Şallı, bebeğinin 40’ı çıkar çıkmaz Kelebek’e konuştu. Fiziği bozulmasın diye hamileliği sırasında iyi beslenmediği için eleştirilen güzel manken, bebeğini aç bıraktığı iddialarını sert bir dille yanıtladı.

8 ayda 240 kilo kivi yedim

‘Çirkinleşeceğim, yemek yemeyeyim’ diye bir savaş vermedim, yazıldığı gibi de çocuğumu aç falan bırakmadım. Hamileliğim boyunca 7 kilo aldım. Çünkü ben bir vejetaryenim. Et yemediğim için çocuğumun protein ihtiyacını mercimek, nohut, süt ve süt ürünleriyle karşıladım. Çok programlı ve dengeli beslenerek çok güzel bir hamilelik geçirdim. Üç ay sonra spora başladım. Günde 5 kilometre yürüdüm. 240 kilo kivi yedim.

Bebek gelişimini tamamladı

Spor bana inanılmaz bir enerji verdi. Kısacası hamileliğim süresince çok yemek yedim. Hayatım boyunca bu kadar yemek yediğimi hatırlamıyorum. 6 aylık hamileyken bebeğin kilosu değerlere göre çok öndeydi. 8 aylık doğum yapmamın sebebi ise bebek her şeyini tamamlamıştı.

HER ZAMAN ÇALIŞACAĞIM

Benim tek bir hayalim vardı, evlenip çocuk sahibi olmak istiyordum. Bu yüzden mesleğim açısından hiçbir zaman hırslı olmadım. Harun’la tanıştıktan sonra işlerimi azalttım. Çünkü onunla gerçekten çok büyük bir aşk yaşadım, yaşamaya da devam ediyorum. Eğer bu sevgiyi yakalamasaydım zaten evlenmezdim. Dolayısıyla yakaladığım bu mutluluğun bozulmaması için kendimi her şeyden çektim. Ama tabii ki boş durmadım. Hamilelik öncesine kadar diksiyon dersleri aldım, ve yemek ve İngilizce kurslarına devam ettim.

DÜŞÜK TEHLİKESİ YAŞADIM

Hamile kalmadan önce tedavi görüyordum. Ama çocuk sahibi olmak için değil. Kadınsal bir problemim vardı. Bu tedaviden dolayı zaman zaman regl dönemim gecikiyordu. İşte böyle bir dönemde hamile kalmışım. Hiç farkında değilim. 1,5 ay regl olmayınca şüphelendim ve evde test yaptım. Test, pozitif çıktı. O gün de Harun ve Demet Şener’le beraberdik. Testin pozitif olduğunu görünce, hiç unutmam hepimiz oynamıştık. Fakat ertesi gün hastanede bir test yaptırdım, negatif çıktı. Şok olduk. O sıralar doktorum yurt dışındaydı. Onun gelmesini bekledik ve bir test daha yaptık, bu kez hamile olduğum ortaya çıktı. Fakat düşük tehlikesi vardı.. Bu yüzden ailemizden bile hamileliğimi sakladık. Çünkü kimseyi üzmek istemiyorduk. Basından da gizlememizin nedeni buydu. İki ay geçtikten ve her şey düzeldikten sonra da basına açıkladık.

ÇOCUĞUMU AÇ BIRAKMADIM

Ben de kilo takıntısı falan olmadı. Aman çirkinleşeceğim yemek yemeyeyim diye bir savaş vermedim, öyle yazıldığı gibi de çocuğumu aç falan bırakmadım. Ne kadar çirkin şeyler bunlar. Bakın ben, her gün spor yaptım. Çok programlı ve dengeli beslenerek çok güzel bir hamilelik geçirdim. Her şeyi çok doğru yaşadım, yanlış hiçbir şey yapmadım. Sonuç ortada zaten. Hamileliğim boyunca 7 kilo aldım. Çünkü ben bir vejetaryenim. Dolayısıyla benim her zaman sağlıklı beslenmek için danıştığım bir doktorum vardı. Et yemediğim için çocuğumun protein ihtiyacını karşılamak için ne yapmam gerektiğini sordum. Protein için mercimek, nohut, süt ve süt ürünleri yemem gerektiğini, karbonhidrat ihtiyacımın ne kadar olduğunu bana bir çizelge halinde verdi. Ve üç ay sonra da spora başlayacağımı belirtti. Günde 5 kilometre yürümeğe başladım. Bu bana inanılmaz bir enerji verdi. Kısacası hamileliğim süresince çok yemek yedim. Harun bile şaşırıyordu. Et dışında her şeyi yedim ve her gün spor yaptım. Asitli içecekler içmedim, sigara içmedim, içki içmedim.

HAMİLELİK HASTALIK DEĞİLDİR

Ne yazıkki biz de hamile bir kadın hareket etmekten çekinir. Aileler de, ‘aman sen eğilme, aman sen kaldırma’ diyerek hamile kadına hasta muamelesi yaparlar. Bana göre hamile olmak bir hastalık değil. Eğer her öğün tatlı yersen tabii ki kilo alırsın. Ben tatlımı da yedim ama yanında sporumu da yaptım. Çok meyve yedim. Kasa kasa kivi ve portakal yedim. Günde bir kilo kivi yiyordum. 6 aylık hamileyken bebeğin kilosu değerlere göre çok öndeydi. 8 aylık doğum yapmamın sebebi ise bebek her şeyini tamamlamıştı. Doğum öncesinde hiç sancı hissetmedim. Bunun tek nedeni düzenli spor yapmamdır. Ben normal hayatıma hemen dönüş yaptım. Hastahaneden çıktıktan üç gün sonra yemek pişirmeye başladım. Hiç yatmadım ki. 3 haftadan sonra da yürüyüşlere başladım. Yatan insan daha kötü oluyor, hasta gibi oluyorsun. Ben hamile kaldığımda 48 kiloydum, doğumdan hemen sonra yine 48 kiloya düştüm. Yani hastaneden çıktığım gün çok rahat podyuma çıkabilirdim...

HARUN KLASİK KOCA OLMADI

Her gün gece 2’ye kadar oturuyorum. Beren’i emzirdikten sonra yatıyorum. Sonra sütümü makine ile sağıp, evdeki kadına teslim ediyorum. Hemşiremiz gece Beren’e bu sütü veriyor. Ben de 5-6 saat dinleniyorum ya da eşime zaman ayırıyorum. Hemşiremiz olmadığı günler Harun’la ortaklaşa Beren’e bakıyoruz. Beraber yıkıyoruz, beraber altını değiştiriyoruz. Harun bebeği emzirirken yanımda durup, elimi hala tutuyor. Genelde erkekler ilgisiz olur diye düşünüyordum. Harun beni bu anlamda da çok şaşırttı. Hem çocuğum hem de ben çok fazla ilgi görüyoruz eşimden.

İki ay sonra kitabı çıkacak

İki ay sonra bir kitabım çıkacak. Bu kitapta hamilelik dönemimi anlatacağım. Hamileliğim sırasında neler yaşadığım, neler yaptığım, nasıl beslendiğim, hangi sporları yaptığım bu kitapta yer alacak. Çünkü dışarıdaki insanların bakışları, ‘Bunu nasıl başardın?’ der gibi. İşte bu kitap, bu meraklı bakışlara cevap verecek. Yine sunuculuk yapacağım. Yeni yayın döneminde televizyona başlamak istiyorum. Oğlum üç aylık olmadan hiçbir şey yapmak istemediğim için yeni yayın dönemini bekliyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!