Ciguli’nin Binnaz şarkısını dünyaya tanıtmak istedim

Güncelleme Tarihi:

Ciguli’nin Binnaz şarkısını dünyaya tanıtmak istedim
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 29, 2009 00:00

Balkan müziğini kulüp dünyasına taşıyan Alman şarkıcı Shantel, en az Türk sanatçılar kadar ülkemizde tanınıyor. İki yıl önce çıkardığı şarkısı Disco Partizani, 2007-2008’de MÜ-YAP tarafından “En Çok Satan Yabancı Albüm” seçildi. Hâlâ da gece kulüplerinde istek alıyor, çalınıyor. O da Türkiye’yi çok seviyor. Sık sık konser vermek için geliyor.

İstanbul’u kliplerine dekor olarak kullanıyor. Şimdi de yeni albümü Planet Paprika ile geri dönüyor. Bu sefer orkestrası Buconica Club’a yeni kadın vokalisti, akerdeon ve trompetten oluşan genişletilmiş konser kadrosu eşlik ediyor. Türk motifleri yeni albümde de karşımıza çıkıyor. Ciguli’nin Binnaz parçası yeni düzenlemesiyle “Binnaz in Dub” ismiyle albümde yer alırken, “Eyes Of Mine” isimli parçada “Ada Sahillerinde Bekliyorum”un melodisi sizi karşılıyor. “Müziğimde romantizm, anarşi ve insan var” diyen Shantel ile yeni albümünü ve Türkiye’yi konuştuk.

Aslında adınız Stefan Hantel. Shantel sahne adınız mı?
- Lisedeyken yaptığım ödevlerin, resimlerin altına ismimin baş harfini kullanıp S. Hantel yazardım. Seneler sonra o aradaki nokta bir anda kayboluverdi. Stefan ismi de yaptığım müzik için ciddi bir isimdi. Shantel güzel oldu.

Hayalinizde hep Balkan müzikleri çalmak mı vardı?
- Önceleri yaptığım müzik çok kişiseldi. Aslında kendime hep “Pop müzik yapma şansım var mı” diye soruyordum. Bunu söylerken dünya müziği ya da etnik müzikten bahsetmiyorum. Popüler olan bir yolu takip ederek, bir şekilde kökenleri ya da kimlikleri saklayan, onları önemsiz kılan bir müzik yapmaktan bahsediyorum.

İstediğiniz müziği yaptığınıza inanıyor musunuz?
- Başlarda başarılı olabileceğimden hiç emin değildim, her şey bir deney gibiydi. Çünkü Avrupa’nın güneydoğusundaki müzik kültürünü çok iyi bilmiyoruz. Balkan müziği konusunda hep bir klişe var. Adım adım, yavaş yavaş meydana getirmeye çalıştım. “Bucovina Club” albümüyle başlayıp “Disko Partizani”yle devam ettim. Özellikle Disko Partizani bu konuda çok büyük bir adımdı.

Yaptığınız müziği nasıl tanımlıyorsunuz?
- Balkan müziğine benziyor ama tam olarak değil. Kendimi daha çok pop ya da rock’n roll kültürüne yakın buluyorum.

Peki sizin de Disko Partizani’de olduğu gibi partizan bir yanınız var mı?
- Disko Partizani şarkısında sınırları görmezden gelip türlere önem vermiyoruz. Bu şarkı aslında pozitif anlamda bir gerilla taktiği, barışçı bir devrim. Biliyorsunuz özellikle kuzeybatı Avrupa’da çok fazla politik sınır var. Mesela gazeteciler bana sürekli “Orijinal olmalısın” diyor. Ama çoğu insan için artık orijinallik bile bir klişe haline geldi. Hayatta ilginç şeylere odaklanmak gerçeklik. Ben müziğimle farklı bir yol göstermek istiyorum. Yunanistan’da, Türkiye’de, İsviçre’de ya da Almanya’da konser vermekten çok gurur duyuyorum. Farklı ülkelerde aynı insanlar bir araya geliyor. Bu çok güçlü bir şey.

ALMAN OLDUĞUMA İNANMAYANA PAPRİKA’DANIM DİYORUM

Yeni albüm “Planet Paprika” (Paprika Gezegeni) neyi anlatıyor?

- Son yıllarda, grubumla ya da DJ olarak canlı çalmaya gittiğim her yerde, nereli olduğumu soruyorlardı. Biliyorsunuz ben Almanya’dan geliyorum. Ama bunu söylediğimde inanamıyorlar, bu tarz müzik yapan birinin Alman olamayacağını söylüyorlar. Ben de bu yüzden “Paprika Gezegeni’nden geliyorum” demek istedim.

Yani hiçbir ülkeyi temsil etmiyor musunuz?
- Bir kimliğe ihtiyacım yok. Balkan müziğini ya da belli bir ülkeyi temsil etmek istemiyorum. Rumen ya da Sırp müziği yapmıyorum. Zaten önemli olan doğu Avrupa’nın temsilcisi olmak değil, iyi ve ilginç müzik yapmak. Mesela hip hop ya da house müzik yapıyor olsaydım kimse gelip bana nerelisin diye sormazdı. İşte burada bir paradoks söz konusu. Yaptığım iş, yaptığım müzik bir şekilde aniden bana bir profil çizdi. Bu nedenle Paprika Gezegeni ortaya çıktı.

Albümünüzde Binnaz şarkısının yeni bir versiyonu var. Nasıl keşfettiniz?
- Şarkıyı uzun zaman önce dinlemiştim. Harika bir şarkıydı ama Ciguli’nin versiyonu beni çok heyecanlandırmamıştı. Prodüksiyonu iyi değildi. Değişik, kulüplerde çalınabilecek bir versiyon hazırlamak istedim. Temposunu hızlandırdım. Öte yandan Binnaz, Türkiye’de belki bir hitti ama Almanya’da, Fransa’da, İngiltere’de kimse bu şarkıyı bilmiyordu. Şarkıyı tanıtmayı amaçladım. Zaten bahsettiğim sorun da işte bu. Ben müzik yaparken pasaport kontrolü istemiyorum.

Eyes Of Mine isimli şarkınızda da Ada Sahilleri’nin melodisini kullandınız.
- Çok geleneksel bir şarkı. Türkçe, Yunanca ve Arapça versiyonları var. Ama kimse gerçekten bu şarkıyı bilmiyordu. Tabii bu özel şarkıları bulmak benim işimin bir parçası. Böyle sanat eserlerinin albümümde yer alması da beni çok mutlu ediyor. Aksi takdirde bu güzel şarkılar zaman içinde kaybolup gidiyor.

ŞU AN ALAÇATI’DAYIM RÜZGÂRIN VERDİĞİ HAFİFLİĞİ ŞARKI YAPABİLİRİM

Türkiye ile ilişkiniz nasıl başladı?
- Dört sene önce. O sıralarda çalıştığım ajans, Babylon’la çalışıyordu ve onlara benden bahsetti. İstanbul’a geldiğim ilk gün Babylon’da çaldım. Kendimi uzaylı gibi hissetmiştim. Kulüp yarı doluydu, çok iyi bir kitle vardı ama kimse neler olduğunu anlayamamıştı. Bir süre sonra olay aile arasında düzenlenen parti durumunu almaya başladı. İnsanlar beni evlat edinmişlerdi. Sonra birden şarkılarım dillere dolandı.

Peki sizi Türkiye’ye bu kadar bağlayan ne oldu?
- Benim için Türkiye bir mozaik, ilham verici birçok malzemenin olduğu renkli bir salata gibi. Bu ülkenin hikayesini anlamak için bir ömür yetmez. Burada devamlı yeni yerler, yeni insanlar tanıyıp yeni deneyimler ediniyorum. Bir noktadan sonra hep sıfırdan başlıyorum.

Disko Partizani’nin klibini neden İstanbul’da çektiniz?
- Turne sırasında üç günlük bir boşluğumuz vardı ve her şey kendiliğinden gelişti. Limitli bütçemizle ve ortada bir metin bile yokken ekibi kurduk, şansımızı denedik. Bence İstanbul doğuştan oyuncu olan bir sürü insanla dolu. Mesela taksi şoförü bize para istemeden taksisini verdi. Böyle bir şey Almanya’da asla gerçekleşmez.

Türkiye için bir şarkı yazmanızı istesem. Nasıl sözleri olur?
- Şimdiye kadar bir şehir hakkında hiç şarkı yapmadım. Yapsaydım o şehrin ya da ülkenin bana hissettirdiklerini yazardım. Mesela şu an Alaçatı’dayım. Burada esen rüzgârın bana verdiği hafifliği size tasvir etmek isterdim.

ALBÜME SINGLE EKLEDİ

Geçtiğimiz sene çıkardığı “Herkes Evine” adlı albümüyle başarılı bir çıkış yapan Ziynet Sali, sözleri Sezen Aksu’ya ait olan Bizde Böyle isimli şarkısına albüm formatında single hazırladı. 7 Eylül’de “Herkes Evine” albümüyle birlikte satışa çıkacak olan single parça, pop, Latin ve kulüp tarzında. Klibini Murat Küçük’ün çekmeye hazırlandığı şarkının Mustafa Ceceli, Sinan Ceceli ve Kıvanch K tarafından hazırlanan üç farklı versiyonu var.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!