Güncelleme Tarihi:
İnsan meseleye Bodrum’dan bakınca, farklı bir boyutunu görüyor tartışmanın.
Sokrat geliyor aklıma:
(Kadınlar hususunda) “Bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğimdir!”
*
Not: ÇEVRE NOTERİ’nin bir diğer ‘isyanını’ da bu vesileyle size aktarayım. Diyor ki:
“İnsana ‘Bu dünyada ölüm olmamalı’ dedirten doğal güzelliklerle çevrili bir beldedeyim. Dibinde taşların ve koca kayaların gölgelerinin görüldüğü temiz bir deniz. Denize gücü yetmediği için, hırsını ince kumlardan çıkaran bir güneş... Tatilin amacı da bu olmalı, deniz, güneş, kumsal ve dinlenme... Marmara’yı kaybettiğimizden beri Ege ve Akdeniz’e daha bir titizlenir olmamız bundan. Ama bu sahillerde artık deniz, güneş, kumsal ve tatil ‘extra’ haline gelmiş, öyle bir ‘eğlence servisi’ sunuluyor ki plajlarda... Bir ‘biiç’te konser veren Serdar Ortaç, gecenin bir vakti sahneyi bir ‘di-jey’e bırakıp kaçıyor. ‘Uçakla Bodrum’a konsere yetişmem lazım!’ Gülşen gecede üç ‘mekân’ değiştiriyor diyorlar. Amaç o kadar saptırıldı ki, tatilciler plajlara sadece ... geceleri gelir oldular! Sabaha kadar süren ‘eğlence’ sonrası, saat 3’lere, 4’lere kadar uyuduklarından, güzelim plajlar, sabahları... denizanalarına kalıyor. Plaj görevlileri, pardon görevli değil, tişörtlerinde yazdığı şekliyle ‘STAFF’, öğlene kadar denizanası topluyor kumsaldan. Geceleri ortaya çıkan ‘deniz kızları’ huzursuz olmasın diye...”