Çekirge bizden teklif bekliyor

Güncelleme Tarihi:

Çekirge bizden teklif bekliyor
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 30, 2005 00:00

Ãœlkemizde daha çok Kung Fu dizisiyle tanınan ve hálá ‘çekirge’ olarak anılan David Carradine, 42. Antalya Altın Portakal ve 1. Uluslararası Avrasya Film Festivali konukları arasındaydı. Antalya’daki günlerinin rüya gibi geçtiÄŸini söyleyen Carradine, ülkemizde film çekmek için bizden teklif bekliyor.TÃœRSAK ve AKSAV’ın iÅŸbirliÄŸiyle düzenlenen 42. Antalya Altın Portakal ve 1. Uluslararası Avrasya Film Festivali konuklarından David Carradine ile Antalya’dan ayrılmasına saatler kala buluÅŸtum. - Çekirgenin yıllar sonra tekrar ülkemize doÄŸru sıçraması bizleri sevindirdi. Antalya film festivalinin onur konuÄŸusunuz. Çok önceden film çekimi için Türkiye’ye gelmiÅŸtim. Ama ne yalan söyleyeyim, o geliÅŸimden hiçbir ÅŸey anlamadım. Yıllar sonra Antalya’dan gelen davet beni heyecanlandırdı. John Irvin’in jüri baÅŸkanı olduÄŸu bir festivalde bulunmak bir onurdu. Buraya gelmemdeki diÄŸer bir sebep de Woody Harrelson, Michael Madsen ve Nastasia Kinski ile birlikte olmaktı. Nastasia Kinski’nin gelmemiÅŸ olmasına üzüldüm. Neyse ki Kiera Chaplin geldi. Çok güzel ve özel bir kadın.- Kill Bill’deki gibi bir rolün bu kadar geç gelmiÅŸ olması sizi üzmüyor mu? (Carradine 69 yaşında)Kendimi hiçbir ÅŸey için geç kalmış hissetmiyorum. Emeklilik yaşını geçmiÅŸ olmama raÄŸmen, daha yeni baÅŸlıyor gibiyim. - Farklı roller için hazırda tuttuÄŸunuz maskeleriniz olduÄŸu söyleniyor. Evet, ama ben buna katılmıyorum. Oyunculukta iki farklı yöntem var; biri maske takmak, diÄŸeri ise oynadığınız karaktere bürünüp, kameranın sizin içinizdekini görmesini saÄŸlamak. Babam (ünlü aktör John Carradine) maske takmaya inanırdı. Oysa ben babasının yöntemine isyan bayrağı açmış bir oyuncuyum. - En sevdiÄŸiniz cümlelerden birisi, ‘Şair olamıyorsan, ÅŸiir ol.’ Sanatçı elindeki fırça ya da müzik aletiyle sanat yapan insandır. Ama hayatı sanat olan kiÅŸinin elinde bir ÅŸey yoktur. Oyunculuk böyle bir ÅŸey. Åžiir olmak gibi yani. BU KADAR Ä°LGÄ°YÄ° BEKLEMÄ°YORDUM - Birkaç saat sonra yola çıkacaksınız. Ayrılmadan önce festivalle ilgili izlenimlerinizi öğrenebilir miyim?Öncelikle çok şık bir festival. Bu azimle ve biraz daha çabayla Avrupa’nın sayılı festivalleri arasına sokulabilir. Bence sizin tek sorununuz, tabii biz Amerikalılar için konuÅŸuyorum, çok uzakta olmanız. Benim Los Angeles’tan buraya gelmem 24 saat sürdü. Avrupa’dan gelmek daha kolay tabii. - Açılış töreninde siz sahneye çıkınca seyirciden müthiÅŸ bir alkış koptu. Bu kadarını bekliyor muydunuz? Çok ÅŸaşırdım. Beklemiyordum. - Anladığım kadarıyla ülkemizden çok mutlu ayrılıyorsunuz. Ä°leride burada film çekmek ister misiniz?Teklifte bulunun bana. Tabii ki isterim. - Onur ödülünü alırken ‘Ben aslında bu ödülü hak etmiyorum’ dediniz. Neden? DoÄŸruyu söylememi ister misiniz? O anda aklıma baÅŸka bir ÅŸey gelmedi! Birlikte çalıştığı yönetmenleri anlattı Ingmar Bergman, filmlerini olabildiÄŸince basit yapar ama filmde her ÅŸey bir Ä°sveç saati gibi iÅŸler. Kendisi eÄŸlenceli, iyimser ve neÅŸeli biri olsa da filmlerinde duygu yoÄŸunluÄŸu, karamsarlık vardır. Martin Scorsese, sinemaya aşıktır, filmlerine bayılır, içinde her ÅŸey olsun ister. Ve bunu yaparken yanına, birlikte büyüdüğü insanları alır; Robert de Niro, Harvey Keitel gibi. Quentin Tarantino, çemberin hem içinde, hem de dışında olan bir yönetmen. Enerji ve neÅŸe doludur, her ÅŸeye olumlu bakar. Onun filmlerinde inanılmaz bir derinlik vardır. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!