Büyük dönüş

Türk Müziği’nin ‘‘bülbül sesli’’ sanatçısı olarak bilinen Neşe Karaböcek, Amerika’dan döner dönmez tamamladığı ‘‘Bir Öptüm-Yağmur’’ adlı albümüyle özlem gideriyor.

Bundan 20-30 yıl önce birbiri ardı sıra kazandığı altın plaklarla rekor kıran Neşe Karaböcek’i son yıllarda izleme olanağı bulamıyorduk. Amerika’da eğitim gören oğlunun yanında olduğu için ülkesinden ayrı kalan sanatçı, bu süre içinde yurtdışında müzik elçiliği görevini sürdürdü. Geçtiğimiz aylarda son albümünün hazırlıkları için yapımcısı Şahin Özer tarafından Türkiye’ye davet edilen sanatçı, ‘‘Bir Öptüm-Yağmur’’ albümüyle hayranlarına yeniden ulaştı.

‘‘Kara Böcek’’ adlı bir müzikal çocuk oyunu için seçmelere katıldığında henüz 3.5 yaşında olan sanatçının yaklaşık yarım asırlık bir sanat geçmişi var. O minicik haliyle Hamiyet Yüceses’ten şarkılar okuyarak Muhsin Ertuğrul’u bile etkileyerek rolü alan sanatçı, o zamanki adıyla Neşecan Göktürk, oyundaki rolüyle artık ‘‘Kara Böcek’’ olarak anılmaya başlıyor.

7 YAŞINDA PLAK YAPTI

‘‘Kara Böcek Neşe’’ gazinolarda da söylemeye başlayarak 7 yaşında plak dolduruyor. ‘‘Allome’’ adlı şarkısı satış rekorları kırıyor. Müziğe getirdiği yeniliklerle yaparak kendi senteziyle seslendirdiği ‘‘Artık Sevmeyeceğim’’ şarkısında ilk kez bir Türk Müziği’ni Batı enstrümanlarıyla İspanyol tarzı okudu.

Konservatuvar eğitimini de tamamlayarak devam ettiği müzik maratonu boyunca tam 16 altın plak kazandı Neşe Karaböcek. Aralarında hiçbir ayrım yapmadığı bu altın plaklar ona ‘‘En çok altın plak sahibi sanatçı’’ unvanını da kazandırdı. Karaböcek tiyatro ve sinema çalışmalarıyla birlikte yürüttüğü müzikte karar kılışını şöyle açıklıyor: ‘‘Zaten şarkıcıydım. Çok sevildiğim için filmciler geldi. Ben müzikallerde oynadığım için konu bulmakta zorlanıyorduk. Bu nedenle bıraktık. Benim için müzik her zaman önemliydi. Ben şarkıcıydım. Sinema artisti değilim. Ama tiyatrocuyum.’’

En verimli çağında ayrıldı ülkesinden Neşe Karaböcek. Bu kararı alması aslında kolay olmadı. Ama o yine de çalışmalarına hiç ara vermedi: ‘‘Başlangıçta Amerika’da konser anlaşmalarım vardı, ama ben hepsini iptal ederek gitmedim. Bir süre sonra merak etmeye başladım. ‘Acaba Amerika nasıl’ diye düşündüm. Aranjörüm Noray Demirci NewYork’ta yaşıyor. Onu ziyaret etmeye karar verdik. 15 gün için gittik, 3 ay kaldık. Orada ilk ‘‘Amerika 1’’ albümünü çıkardık. Albüm çok tutuldu. Ertesi yıl ‘‘Amerika 2’’yi yaptık. O da çok beğenildi. Bunun üzerine sürekli gidip gelmeye başladık. Bu arada oğlum Hasan’ın eğitimini tamamlamayarak yüksek eğitim görmesi gerekiyordu. Madem bizim bir ayağımız burada, Hasan’ı da burada okutalım dedik. Böylece ben de kaldım.’’

ELLERİNDEN TUTTU

Müzik dünyasında yalnızca kendi başarılarıyla anılan bir isim değil Neşe Karaböcek. O, 10 yıl boyunca çalıştırdığı ‘‘Altın Plak’’ müzik firmasında kendi albümleriyle birlikte birçok sanatçıya tanınma fırsatı sağladı. Bunlardan biri de Ağrı’dan kalkıp İstanbul’a gelen Burhan Çaçan oldu. Birçok plakçının dinleyip de önem vermediği Çaçan’a, Neşe Karaböcek ilk plağını yapma imkanı sağladı. Çalıştığı gazinonun saz grubu içinde ud çalan Coşkun Sabah’ı bir kez sahneye çağırarak ona solist olma yolunu açan da yine Neşe Karaböcek oldu. Böylece sanatçı, yeni yetenekleri de keşfederek başarı basamaklarında onlara destek oldu.

Evet, uzun yıllardan sonra ülkesine dönen Karaböcek, şimdi hem yeni albümü hem de televizyon programlarıyla sık sık karşımızda. Yine o canlı, mutlu, enerjik ve müziğimizin ‘‘gülen hanımefendisi’’ görüntüsüyle sımsıcak bakıyor kameralara... Kendisine altın plak kazandıran eserlerden ve daha önceki albümlerinin hit parçalarından oluşan ‘‘Bir Öptüm-Yağmur’’ isimli albümüyle ekranlarda izliyoruz onu. Bu albüm için Orhan Gencebay, Neşet Ertaş, Yıldırım Gürses, Mehmet Yüzüak ve Ülkü Aker bir araya gelmiş. Albümün ilk klip çalışması da albümle yine aynı adı taşıyan parçaya çekildi. Neşe Karaböcek, bu romantik albümüyle de yeni aşklar yaratacağa benziyor.