Bulancak halkı 30 yıldır sahneden inmiyor

Güncelleme Tarihi:

Bulancak halkı 30 yıldır sahneden inmiyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 2008 00:00

Bu tiyatro topluluğu 60 Bulancaklıdan oluşuyor. Aralarında terzi, motor tamircisi, fındıkçı, pazarcı, öğretmen, mimar, teknisyen var. Gündüzleri işlerinin başındalar, akşamları ansızın başka bir aleme gidiyorlar. Gündüz terzilik yapan bir usta geceleri Danimarka kralına, balıkçılık yapan bir diğeri 1940’larda memleket hapishanelerinde ömrünü çürüten bir aydına dönüşüyor.

Haberin Devamı

Tiyatro Bulancaklılar için sadece bir eğlence değil, bir hayat tarzı. Bu işi 1979’dan beri yapıyorlar üstelik. Hepsi çocuk denecek yaşta girmişler bu hayatın içinde. Tiyatroda büyümüş, evlenmiş, yaşlanmışlar. İlk başlarda bazı Bulancaklılar tiyatroyu gazino gibi birşey zannetmiş, "dansöz de gelecek mi" diye soranlar bile olmuş. Ama şimdi vezgeçemeyecekleri bir alışkanlık. Salonları her zaman tıklım tıklım. Geçen yıl 5000 kişi izledi oyunlarını.

Karadeniz sahilinde, Giresun’un Bulancak adında bir ilçesi var. Köyleriyle birlikte nüfusu 60 bin civarında. 1924’ten yani "mübadele"den önce çok hareketli bir ticaret ve liman kenti. Rumlar gittikten sonra nüfus 10 bin civarına iniyor ama Selanik’ten gelenlerin yerleştirilmesiyle yavaş yavaş kendini bulmaya başlıyor. 1960’lardan itibaren Karadeniz’in en uygar muhitlerinden biri oluyor. O tarihlerde ilçede üç sinema salonu, iki konser salonu var. 1970’lerin sonunda Bulancaklı gençler tiyatroya merak salıyor. Bulancak Lisesi’nde kurulan tiyatro kolu 1979’da ilk tiyatro oyununu sahneliyor.

Bir gençlik hevesidir gelir geçer diye düşünen çok ama lisedeki grup bu işin peşini hiç bırakmıyor. Bir kısmı başka şehirlere ve ülkelere gidiyor ama kalanlar gündelik hayatlarının bir yerinde tiyatroyu hep yaşatıyorlar. 12 Eylül’de grubun elemanları sorgulardan, işkencelerden geçiyor. Suçsuz yere yatıp çıkıyorlar fakat hiç yılmıyorlar. 1981’de Dostlar Tiyatrosu adı altında yeni bir platform oluşturuyorlar ama fazla yaşatamıyorlar.

Haberin Devamı

Bulancak halkı 30 yıldır sahneden inmiyor


1987’ye kadar bir sessizlik yaşanıyor. O tarihte, Mürsel Gülmez, Sezai Yeşiltepe ve Ömer Mustafa Yılmaz’ın öncülük ettiği tiyatro sevdalıları Bulancak Sanat Tiyatrosu (BST) adı altında yeni bir grup kuruyor.

MARMARA DEPREMİNDEN DÖNERKEN KAZADA ÖLÜYOR

Bu topluluğun doğal lideri Mürsel Gülmez, 1999’a kadar genel sanat yönetmenliğini yapıyor. 1987’de Turgut Özakman’ın yazdığı "Güneşte On Kişi"yi, bir yıl sonra Cevat Fehmi Başkut’un "Buzlar Çözülmeden"ini oynuyorlar. Sonra Oktay Arayıcı’dan "Rumuz Goncagül", Bilgesu Erenus’dan "Misafir", Ferdi Merter’den "Mahkûm", Emmenuel Robles’den "Özgürlüğün Bedeli (Montserrat)" izliyor.

Marmara depremi sırasında Bulancak’ta bir yardım kampanyasına öncülük eden Mürsel Gülmez, içi yardım paketleriyle dolu TIR’ları Karamürsel ve Yalova’ya götürdükten sonra dönüş yolunda geçirdiği bir feci bir trafik kazasında iki Bulancaklı arkadaşıyla birlikte hayatını kaybediyor.

Bu beklenmedik ölümün ardından toplanan tiyatro sanatçıları Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu oyuncularından Coşkun Çetinalp’e yönetmenlik öneriyor. Ve Çetinalp işin başına geçiyor. Bir süre sonra bayrağı, BTS oyuncularından kadastro teknisyeni Şenol Yaşar’a devrediyor.

YÖNETMEN HER HAFTA 1400 KM YOL YAPIYOR

Bu arada Bulancaklılar tiyatro kursları düzenlemeye başlıyorlar; bu kurslardan ve toplulukta oynayan gençlerden güzel sanatlar fakültelerini, konservatuvarları kazananlar oluyor. Bu yeteneklerden sonuncusu olan ve küçük yaşta sahnenin tozunu yutmaya başlayan Mustafa Çolakoğlu Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nı kazanıyor.

Geçtiğimiz yıl, Şahin Ergüney adlı başka bir Bulancaklı sanat yönetmenliği bayrağını devralıyor. Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncusu olan Ergüney’in gelmesiyle birlikte tiyatronun havası ansızın değişiyor. Ergüney, "Bu ekibi yıllardır izliyordum. Hepsi dünya çapında sanatçılar aslında ama kimse bunun farkında değil. Bana bu görevi teklif ettiklerinde gözümü kırpmadan hemen kabul ettim" diye anlatıyor ilk günleri.
/images/100/0x0/55eb5feaf018fbb8f8bd021c


Ergüney, her haftanın iki gününü Bulancak’ta geçiriyor. Yani her hafta otobüslerle toplam 1400 kilometre yol yaparak ulaşıyor tiyatroya. Yaz demeden, kış demeden, kar, fırtına dinlemeden görevinin başında. Bulancak tiyatrosunun yaşadığı sıkıntıları çıkıp Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin’e anlatıyor. Bilgin bu olağandışı tiyatro hikayesinden çok etkileniyor ve hemen Devlet Tiyatroları’nın depolarını açarak ne kadar kullanılmayan malzeme varsa Bulancak’a yolluyor.

HEDEF SHAKESPEARE FESTİVALİNE GİTMEK

Şu andaki tiyatro salonu işte oradan gelip tamir edilen eski koltuklarla hayat buluyor. Ergüney, Yunus Emre İlköğretim Okulu’nda oluşturulan çocuk tiyatrosu için de bir salonun yapılmasını sağlıyor. Yine Ankara’dan gelen eski koltuklarla okulun içinde çok güzel bir salon ortaya çıkarılıyor.

Önümüzdeki sezon için çok iddialılar. Can Yücel’in nefis çevirisiyle Türkçeye kazandırılan William Shakespeare’in eşsiz eseri Bahar Noktası’nı sahnelemeye kararlılar. Her yıl Shakespeare’in doğum yeri olan Stratford’da düzenlenen tiyatro günlerinde bu oyunu İngilizce olarak da sahnelemeyi hedefliyorlar.

HER YERE YETİŞİYORLAR

BST tiyatroyu bölgeye de yayıyor: 1992’de Bulancak Belediyesi Kültür Sanat Şenliği’ni organize etmeye başladılar, 1996’da Karadeniz Tiyatrolar Birliği’ni kurdular. Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu, Giresun Belediyesi Şehir Tiyatrosu, ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Tiyatrosu’nun katılımıyla "Karadeniz Tiyatrolar Derneği"nin kurucu üyesi oldular.

TİYATRODA AŞIK OLUP EVLENDİLER

Bulancak Sanat Tiyatrosu, birçok çiftin de tanışıp evlenmesine sahne oldu. Olgun ve Birgül Kartal çifti öğretmen. 12 yıl önce tiyatroda tanışmışlar. Kızları Dilan tiyatroda doğup büyümüş. Harun ve Fatma Gündoğdu da üç yıl önce tiyatroda tanışıp evlenmeye karar vermişler. İkisi de 72. Koğuş’ta çok önemli rollerin başarıyla üstesinden geliyor.

KASABANIN TİYATRO EFSANESİ

Bulancak Sanat Tiyatrosu’nun ilk genel sanat yönetmeni Mürsel Gülmez, trafik kazasında ölümünün ardından bir Karadeniz efsanesine dönüşmüş. Yaklaşık on yıldır anlatmakla bitiremiyorlar ona dair anıları. Belediye Meclisi de ilk defa oybirliğiyle bir karar alıp, onun adını sokaklardan birine vermiş. Mürsel Gülmez, Bulancaklı bir sebze yetiştiricisi. "Tiyatro da domates kadar önemlidir" sözünü hálá herkes hatırlıyor. Ölümünden bir yıl sonra Bulancak’ta, "Mürsel Gülmez Tiyatro Günleri" adı altında bir etkinlik başlatılmış ve geleneksel hale gelmiş.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!