BUKOWSKI DE BUNU ASLA YAPMAZDI... "Sevgili Yapımcıma ya da diÄŸer deyiÅŸle benden kısa sürede tüm dünyayı ayaÄŸa kaldıracak bir film yazmamı isteyen o ulu

Güncelleme Tarihi:

BUKOWSKI DE BUNU ASLA YAPMAZDI... Sevgili Yapımcıma ya da diğer deyişle benden kısa sürede tüm dünyayı ayağa kaldıracak bir film yazmamı isteyen o ulu
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 18, 2000 00:00

BUKOWSKI DE BUNU ASLA YAPMAZDI... "Sevgili Yapımcıma ya da diÄŸer deyiÅŸle benden kısa sürede tüm dünyayı ayaÄŸa kaldıracak bir film yazmamı isteyen o ulu kiÅŸiye..."Sevgili yapımcım, bakıyorum da yine çalışma odamın kapısında nöbet tutmuÅŸsun, doÄŸrusu asıl niyetini bilmesem, senaristine gösterdiÄŸin yakın ilgiden ÅŸurada aÄŸlayacağım. Zaten yazarken çok duygusal oluyorum. Ne yapayım, elimde deÄŸil. Nereye mi gidiyorum? Izin verirsen biraz hava alacağım, hem sana söylemek istediÄŸim bazı ÅŸeyler var.Okudun mu bilmiyorum -ama hiç sanmıyorum- Orhan Pamuk bir söyleÅŸisinde, "kendini döve döve, ite ite, terbiye ede ede yazar yaptığından" söz eder.Tüm dışınızda akan hayata karşı kendi iç hayatınızı kurabilmek ve bu hayatın kurallarına göre yaÅŸayabilmek ister istemez Pamuk'un söz ettiÄŸi türden bir tecrübe gerektirir ve bu tecrübeyi edindikten sonra kendinize yaptığınız iÅŸkencelerin farkına varmamaya baÅŸlarsınız. HerÅŸey öyle doÄŸal gelir ki... Biliyorum, bütün bunlar senin için hiçbir ÅŸey ifade etmiyor.Ama ben devam etmek istiyorum.Tek bir hedef vardır artık: "BaÅŸarılı olmak..." Ya da bunu hiç umursamıyorsan: "BaÅŸarılı görünmek..." BaÅŸarı bana göre bir inanç sorunudur. Birilerinin sana inanabilmesini saÄŸlamak, bir kiÅŸi de inansa bu çok önemlidir. Budur baÅŸarı... Åžimdiye kadar söylenenleri unutun. BaÅŸarının kendini ifade etmekle, baÅŸkaları tarafından anlaşılmakla ilgisi yoktur. BaÅŸarı bunları yapabilme özgürlüğünü tanır, en azından bunu deneme ÅŸansını verir. Åžimdi biraz anlamış gibi bakıyorsun yüzüme ama ben yine de şüpheliyim, lafı nereye baÄŸlayacağımı hala tahmin edemediÄŸine eminim.Fatih Terim'i tanırsın. Ona mutluluÄŸun sırrını sormuÅŸlar. O da dünya üzerinde hiçbir kitabın, öğretinin yapamayacığı bir biçimde, ancak derin bir yaÅŸama tecrübesinden çıkartabilecek bir basitlikte açıklamış: "Mutluluk, bir insanın hayallerinin olmasıdır. Kendisini o hayallere ulaÅŸtıracak planlara sahip olmasıdır mutluluk."Kafanı sallamana gerek yok.Şüphesiz ki Terim çok haklıdır. Insan kendi hayallerine daldıkça, o hayalleri gerçekleÅŸtirmek için planlar hazırladıkça unutur dışında akıp giden hayatı. Unuttukça kendini verir iÅŸine, tek başına eler hatalarını, hem de hata yapa yapa... Federico Fellini bir röportajında, "hata yapmaktan korkmamak gerektiÄŸini" belirtir. Hemen ardından da ekler: "bir insanın içinde kalabileceÄŸi en kötü hapishane piÅŸmanlıktır, çünkü hiç kimse bize kendi kendimize ettiÄŸimiz iÅŸkenceden fazla iÅŸkence edemez."Niye Fellini ismi geçince yüzünü buruÅŸturdun. Adamı bütün hayatı sizin gibilerle mücadele ederek geçti. Asıl çekmek istediÄŸi filmleri bir türlü çektirmediniz, sizinle gurur duyuyoruz.Hayır, daha sözümü bitirmedim. Çünkü demek istediklerimi, üzerimde kurduÄŸun o muhteÅŸem baskı sayesinde hala anlatamadım. Biliyorum, benimle ilgili şüphelerin de arttı. Yarım saattir konuÅŸmasına raÄŸmen bir bok anlatamayan bir adam nasıl senaryo yazar diye düşündüğünden eminim. KuÅŸkularını arttıracak ama itiraf edeyim: Ben berbere gittiÄŸimde saçımın nasıl kesileceÄŸini de doÄŸru düzgün tarif edemem.Neyse, yüzünü görmekten çok sıkıldım, ÅŸimdi sana "bir sorun" en kısa yoldan nasıl anlatılır onu göstereceÄŸim, senin iyiliÄŸin için deÄŸil mesleÄŸime duyduÄŸum saygıdan.Asıl söylemek istediÄŸim, bırakın Shakespeare'i Bukowski de bunu asla yapmazdı. Woody Allen bunun üzerinde düşünmezdi bile. Büyük olasılıkla Bergman sırıtırdı arkamdan, Hitchcock ise sabrımı kıskanırdı, Picasso beni asla anlayamazdı, ona böyle bir ÅŸeyi yaÅŸama fırsatı hiç verilmedi.Åžimdi, "KES SESÄ°NÄ°!" Sadece sessizliÄŸe ihtiyacım var. Ya sesini kesip oturursun ya da bu filmi unutursun... Muzaffer ÇINAR - 18 Åžubat 2000, Cuma Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!