Bu kadar yük sadece sizin omuzlarınızda

Güncelleme Tarihi:

Bu kadar yük sadece sizin omuzlarınızda
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2005 00:00

Saygıdeğer Güzin Abla, benim sözüm evlenme ateşi içlerini yakan erkek ve hanımlara... Bu gençler ne yazık ki, istismar tuzakları içerisindeler. Evlenmek arzusu ile yanıp tutuşan pekçok genç hanım, ‘avcı erkeklerin’ kötü emelleri ve tuzaklarına düşüyorlar. O güzel hanımların dünyaları yıkılıyor. Niye kendilerini frenleyici bir iradeye sahip olamıyorlar, anlamıyorum. İyi niyetli erkekler de birçok erkeği bir arada idare eden hanımların tuzağına düşüp, kendilerini mutsuz bir evliliğin içinde buluveriyorlar. Yani, büyük bir karmaşa yaşayan bir gençlik var karşımızda. Mutlu yuvalar kurulamıyor. Kurulanlar da çabuk çatırdıyor. Ben başarılı bir ekonomi uzmanıyım. Yaşananlara sadece seyirci kalıyorum yazık ki! Keşke bu arkadaşlara ulaşabilsek de anlatabilsek hayatı. Onlara televizyonlar ve diğer basın yayın, sizin gibi yardımcı olmuyor. Bazı televizyonlar reyting amacıyla olumsuzlukları ve kavgaları canlı yayında sergiliyor. Birçok genç insan çevresine ve evliliğe daha bir korkuyla ve kuşkuyla bakıyor. Aslında keşke bunları hiç değilse birkaç arkadaşla paylaşabilsem. Onlarla tartışmak ve yanlışlıklarını göstermek beni mutlu eder. Bu kadar yük yıllardır siz değerli ablamın sırtında ve size ebediyen minnettarız. doktorzeki@mynet.comSağolun, var olun, Zeki bey, sizin düzeyinizdeki insanların okurum olması beni inanılmaz onurlandırıyor. Bazı kariyer sahibi hanımların ‘Ben sizi okumam aslında ama...’ diye başlayan mektupları beni kırıyor. Bal gibi okuyorlar ama sanki kültür düzeylerinin köşemdeki yazıları okuyamayacak kadar yüksek olduğunu vurgulamak istiyorlar. Sizin de gözlemlediğiniz gibi gençlerin durumu oldukça endişe verici. Bunu anlamak için sosyolog olmak gerekmiyor. Gözlemci bir kişi, benim gibi, sizin gibi, bunu çevresinden, televizyonlardan, toplumun içine girdiğinde çok kolay fark edebiliyor. Üstelik yüzlerce faks ve bir o kadar da e-mail sayesinde, şahit olduğum hayat öyküsü, gençliğin durumunu bana çok güzel anlatıyor ama elimden bir şey gelmiyor. ‘Kızım, aşkını doya doya yaşa’ diyemiyorum, sonradan karşılaşabileceği sorunları iyi biliyorum. Genç erkek flört ederken rahatlıkla cinselliği paylaşmak istiyor ama, evlendiğinde bekaret arıyor, nasıl bir mantıksa! Sanırım biraz Güzin ablalık yapmak istiyorsunuz, ama inanın, insanı, hayvanı canı gönülden seven ben, sandığınız gibi mutlu değilim. İnsanların nankörlüğünün sonu yoktur, bilirsiniz.Sevdiğim genç beni hiç kıskanmıyor Güzin Ablam, sizi çok seviyorum. Yazılarınızı her gün okuyorum. O kadar iyisiniz ki, sorunlu insanlara tüm çabanızla, samimiyetinizle, insan sevginizle doğru yolu tarif ediyorsunuz. Biliyorum çok yoğunsunuz umarım bana da sıra gelir, yorumunuzu sabırsızlıkla bekleyeceğim. Sorunum belki saçma görünebilir: Bir yıldır arkadaşlık yaptığım biri var, onu çok seviyorum, özlüyorum, kıskanıyorum, ama ne yazık ki o beni hiç kıskanmıyor, bana hiç karışmıyor. Beni kıskanması için ne yapmalıyım?RUMUZ: DESTEŞu insanlar ne kadar ilginç. Diğer yazıdaki genç hanım, sevgilisinin aşırı kıskançlığından, her şeyine karışmasından yakınıyordu. Sen ise kıskanılmamaktan, üzerine düşülmemesinden yakınıyorsun. Kıskançlık iyi bir şey değil ki, bunu sevgi işareti mi sanıyorsun? Kıskançlık güvensizliği, aşırı sahiplenme duygusunu, sorunlu bir kişiliği sergiler. Sevdiğin demek ki sana güveniyor, daha ne istiyorsun? Her şeyime karışıyor Öncelikle teşekkür ederim. Bıkmadan usanmadan gencine yaşlısına öneriler sunduğunuz için. Güzin abla, ben 22 yaşında üniversite mezunu bir bayanım. Çok büyük bir şirkette çalışıyorum. Ailemden ayrı yaşıyorum, çünkü onlar başka şehirdeler. Erkek arkadaşımla iki senedir beraberiz. Evliliği düşünüyoruz. Bu ortak kararımız. Yalnız ben endişeliyim. Onu çok seviyorum, alkol ve sigara alışkanlığı yok, gece hayatını sevmez. İdeal bir eş olur anlayacağın. Ama hayatıma çok müdahale ediyor. Bunları giyme, bensiz bir yere gitme, arkadaşlarınla dolaşma... gibi. Bu konuları defalarca konuşmamıza rağmen ‘Ben buyum istersen kabul edersin’ şeklinde yanıt alıyorum. İlerde, evlendiğimiz zaman katlanamazsam diye korkuyorum. Sanırım ne demek istediğimi az çok anladınız. RUMUZ: ALANYA’DAN S.Anladım kızım, anlamaz mıyım? Aşırı baskıdan yakınıyorsun, bu baskı altında yaşayamayacağını düşünüyorsun. Ki çok doğru, haklısın! Günümüzde, çalışan, üreten, eğitimli bir genç kız olarak, bu kıskançlığa ve baskıya dayanamazsın elbette. İnsanlar, bir beraberliğin, ya da evliliğin, karşısındaki insana tümüyle sahip olma anlamına geldiğini düşünüyorlar. Oysa, sevgili kızım, kişi doğurduğu, etinden kanından olan evladının bile sahibi olamaz. Bu nedenle hiç kimsenin, bir başkasının yaşamına müdahale etmesi, ona esir gibi davranması söz konusu olamaz. Olmamalı da. Bunu o gence anlatabilecek misin bakalım?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!