Bizim Barnard'lar görev başındalar

Güncelleme Tarihi:

Bizim Barnardlar görev başındalar
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 25, 2000 00:00

Deniz SİPAHİ1967, insanlık adına önemli bir yıldı.ABD'de doktor Christian Barnard, ilk kalp naklini gerçekleştirerek birçok hasta için umut oldu.Çok değil, 33 yılda tıp alanında büyük gelişmeler yaşandı.O dönem mucize olarak değerlendirilen örnekler, bugün artık rutin yapılır hale geldi.Gen transferleriyle insan yaşamının uzayacağı ve çözümsüz olarak kabul edilen hastalıkların tedavilerinin kısa bir sürede yapılacağının açıklanması da gündeme bomba gibi düştü.Eminim, tıp hergün başka bir buluşu ortaya koymaya devam edecek.Arkadaşımız Nesrin Coşkun, ‘‘Yabancı Kalple Yaşam‘‘ başlıklı güzel bir dizi hazırladı.Organ nakli sayesinde ikinci hayatlarına başlayan insanlarımızı anlattı.Hepsi hayatlarından memnun, sağlıklı her kişi gibi işlerine, günlük yaşamlarına devam ediyorlar.Bizim Barnard'lar yani Türk doktorları gecelerini gündüzlerine katarak ‘‘ikinci hayat‘‘ kazananların sayısını artırmaya uğraşıyor.Röportajın bir bölümünde, Doç. Dr. Mustafa Özbaran şunları söylüyor:‘‘Kalp bulmak çok zor. Hastaya bunu söylemek ise daha zor. İflas ettiniz demek lotodan altı tutturmanız gerekiyor demekle eşdeğer...‘‘Sahneyi gözümde canlandırabiliyorum.Umutla birlikte çaresizlik...*HEM Ege hem de Dokuz Eylül üniversitelerimiz organ nakli konusunda geçmişte iyi sınavlar verdiler.Ege Üniversitesi'nin rakamlarına baktığımızda 450'nin üzerinde böbrek, 62 karaciğer, 15 kalp nakli gerçekleştirilmiş.Başarı oranları da bir hayli yüksek.Nakillerden sonra böbrekte yüzde 95'lik, karaciğerde yüzde 83'lük, kalpte yüzde 80'lik başarı...Parça karaciğer naklinde ise Ege, dünyanın en iyi ikinci merkezi olarak kabul ediliyor.Ama rakamlar tatmin edici değil.Organ bağışı konusunda ne yazık ki, istenilen seviyelere bir türlü gelemedik.Organ bağışının kuralları dünyanın birçok ülkesinde yasal çerçeveye oturtulup kolaylaştırılıyor.Oysa Türkiye’de bu soruna kalıcı bir çözüm hala bulunamadı.2238 sayılı ‘‘Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Yasası‘‘ tam 33 yıl önce çıkmış.Yasaya işlerlik kazandırmak için 1 Haziran 2000 tarihinde yayınlanan yönetmelik de beklenen çözümü sağlayamadı.Yönetmelik, yakını izin verdiği takdirde, tıbben ölen kişinin organının nakledilebilmesine olanak sağlıyor.*ORGAN naklinde başarılı olmak için nüfusun en az yüzde 10’nun yani 6.5 milyon kişinin organ bağış bildiriminde bulunması gerekiyor.Türkiye'de bu sayı 6 bine bile ulaşmıyor.Binlerce kronik böbrek, kalp ve karaciğer hastası organ beklerken, sağlam organlar toprağa gömülüyor.İnsanlar yakınlarının organlarının toprakta çürüyüp yok olmasına razı oluyor ama organı bağışlayıp hayat kurtarmaya ‘‘evet’’ demiyor.Sağlık Bakanlığı, Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde Organ Nakli Dairesi kurarak önemli bir adım attı.Ege Üniversitesi'nde de Organ Nakli Koordinatörlüğü'nün başına Operatör Doktor Ata Bozoklar getirildi.Bizim Barnard'lar 24 saat göreve hazır.Yeter ki...Toplum bu konuda daha bilinçli hale gelsin...Organ bağışı sayısı artsın...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!