Birsel’den sıra dışı bir dizi daha
Güncelleme Tarihi:
Röportaj: Ece ALTUNELİ
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 11, 2005 00:04
Star’da yeni başlayan ‘Canın Sağolsun’ adlı dizinin yapımcısı ve yönetmeni Sevgi Birsel ile yeni dizisini konuştuk. ‘Bir Demet Tiyatro’ gibi sıra dışı ve başarılı projelere imza atan Birsel, ‘Fantastik içeriği ve kurgusuyla öne çıkan, eşine az rastlanır bir dizi çekiyoruz’ diyor.
- Dizinin adını değiştirmişsiniz?
Evet dizimizin ilk adı ‘Allah Muhafaza’ydı ama oturduk, düşündük ve ‘Canın Sağolsun’ olmasına karar verdik. Bu ad dizinin genel içeriğine daha uygun.
- Biraz dizinin içeriğini anlatır mısınız?
Fantastik içeriği ve kurgusuyla öne çıkan, eşine az rastlanır bir dizi çekiyoruz. ‘Canın Sağolsun’, söyleyecek sözü olan fantastik bir komedi. Dizide, Balat’ta yaşayan Tayfun ile güzel ve başarılı bir avukat olan Sevgi’nin bir mucize sonucu birleşen yaşamları anlatılıyor. Tayfun bir arabayı kaçırıyor ama araba bir mafya liderine ait. Kovalamaca sırasında Tayfun, Sevgi ve erkek arkadaşı Metin’in bulunduğu otomobile geçiyor. Ancak otomobil bir çöp kamyonunun altına giriyor ve paramparça oluyor. Tayfun ve Sevgi gözlerini açtıklarında kaza sonucu öldüklerini öğreniyorlar. Tayfun ve Sevgi’ye zor durumdaki insanlara yardım etme şartıyla eski yaşantılarına dönme fırsatı sunuluyor.
- Oyuncu kadrosundan memnun musunuz?
Evet, Şevket Çoruh, İdil Fırat, Selim Erdoğan, Bülent Kayabaş, Haktan Pak gibi çok başarılı oyuncularımız var. Bu oyuncularla çalışmak bana büyük keyif veriyor. Oyuncuların sıcaklığı seyirciye geçiyor. Ben reyting denen şeye inanmıyorum. Bence en önemli değerlendirme dizinin izleyicilere ne verdiği.
- İleriye yönelik planlarınız neler?
Hem yönetmen hem de yapımcıyım, bir de şirketim var. Bu yüzden kafamda çok fazla proje var. Hepsini gerçekleştirmek istiyorum. Ben genelde hedeflerine ulaşan bir insanım. ‘Canın Sağolsun’ da hedeflerimden birisiydi ve gerçekleştirdim. Şimdiye kadar başarılı oldum. Kendime güveniyorum.
- Yönetmenliği ve yapımcılığı aynı anda yapmak zor olmuyor mu?
Türkiye’de bir kadın olarak hem yönetmenlik hem de yapımcılık yapmak çok zor. Televizyon dünyası kurtlar sofrası gibi. Senaryoyu da senaristlerle birlikte yazıyorum bazen. Bu yüzden kısa bir süre sonra dizinin yönetmenliğini bir arkadaşa devredip sadece yapımcılık üzerinde yoğunlaşmak istiyorum. Kadromuz iyi olmasaydı bir sete takılır kalırdık. Ama biz dizimizi İstanbul’un her yerinde çekiyoruz.
- Diziniz için öngördüğünüz bir yer var mı?
‘Canın Sağolsun’, çok sevilecek ve güzel yerlere gelecek. Çünkü başta da dediğim gibi çok farklı bir dizi. Dizi daha ilk bölümünde tuttu. Öykü biraz daha netleşsin izleyici oranı çok daha üst sıralara ulaşacak.
- Dizilerde sanatsal bir anlayış olmalı mı?
Dizilerden sanatsal beklentilerde bulmak yanlış olur. Sonuçta sanatsal bir film çekmiyoruz. Elbette dizilerde de içi boş şeyler de yapılmamalı ama dizilerin çok fazla sanatsal kaygısı olduğunu düşünmüyorum.
- Diğer dizileri nasıl buluyorsunuz?
Türkiye’de kaliteli diziler de kalitesiz olanlar da mevcut. Ancak bazen iyi diziler, reyting adındaki garip kavram yüzünden yok oluyorlar.
Evet dizimizin ilk adı ‘Allah Muhafaza’ydı ama oturduk, düşündük ve ‘Canın Sağolsun’ olmasına karar verdik. Bu ad dizinin genel içeriğine daha uygun.
- Biraz dizinin içeriğini anlatır mısınız?
Fantastik içeriği ve kurgusuyla öne çıkan, eşine az rastlanır bir dizi çekiyoruz. ‘Canın Sağolsun’, söyleyecek sözü olan fantastik bir komedi. Dizide, Balat’ta yaşayan Tayfun ile güzel ve başarılı bir avukat olan Sevgi’nin bir mucize sonucu birleşen yaşamları anlatılıyor. Tayfun bir arabayı kaçırıyor ama araba bir mafya liderine ait. Kovalamaca sırasında Tayfun, Sevgi ve erkek arkadaşı Metin’in bulunduğu otomobile geçiyor. Ancak otomobil bir çöp kamyonunun altına giriyor ve paramparça oluyor. Tayfun ve Sevgi gözlerini açtıklarında kaza sonucu öldüklerini öğreniyorlar. Tayfun ve Sevgi’ye zor durumdaki insanlara yardım etme şartıyla eski yaşantılarına dönme fırsatı sunuluyor.
- Oyuncu kadrosundan memnun musunuz?
Evet, Şevket Çoruh, İdil Fırat, Selim Erdoğan, Bülent Kayabaş, Haktan Pak gibi çok başarılı oyuncularımız var. Bu oyuncularla çalışmak bana büyük keyif veriyor. Oyuncuların sıcaklığı seyirciye geçiyor. Ben reyting denen şeye inanmıyorum. Bence en önemli değerlendirme dizinin izleyicilere ne verdiği.
- İleriye yönelik planlarınız neler?
Hem yönetmen hem de yapımcıyım, bir de şirketim var. Bu yüzden kafamda çok fazla proje var. Hepsini gerçekleştirmek istiyorum. Ben genelde hedeflerine ulaşan bir insanım. ‘Canın Sağolsun’ da hedeflerimden birisiydi ve gerçekleştirdim. Şimdiye kadar başarılı oldum. Kendime güveniyorum.
- Yönetmenliği ve yapımcılığı aynı anda yapmak zor olmuyor mu?
Türkiye’de bir kadın olarak hem yönetmenlik hem de yapımcılık yapmak çok zor. Televizyon dünyası kurtlar sofrası gibi. Senaryoyu da senaristlerle birlikte yazıyorum bazen. Bu yüzden kısa bir süre sonra dizinin yönetmenliğini bir arkadaşa devredip sadece yapımcılık üzerinde yoğunlaşmak istiyorum. Kadromuz iyi olmasaydı bir sete takılır kalırdık. Ama biz dizimizi İstanbul’un her yerinde çekiyoruz.
- Diziniz için öngördüğünüz bir yer var mı?
‘Canın Sağolsun’, çok sevilecek ve güzel yerlere gelecek. Çünkü başta da dediğim gibi çok farklı bir dizi. Dizi daha ilk bölümünde tuttu. Öykü biraz daha netleşsin izleyici oranı çok daha üst sıralara ulaşacak.
- Dizilerde sanatsal bir anlayış olmalı mı?
Dizilerden sanatsal beklentilerde bulmak yanlış olur. Sonuçta sanatsal bir film çekmiyoruz. Elbette dizilerde de içi boş şeyler de yapılmamalı ama dizilerin çok fazla sanatsal kaygısı olduğunu düşünmüyorum.
- Diğer dizileri nasıl buluyorsunuz?
Türkiye’de kaliteli diziler de kalitesiz olanlar da mevcut. Ancak bazen iyi diziler, reyting adındaki garip kavram yüzünden yok oluyorlar.