Bir yemek duası hikayesi

Güncelleme Tarihi:

Bir yemek duası hikayesi
Oluşturulma Tarihi: Şubat 18, 2005 00:00

ERKAN Mumcu benim başından beri çok beğendiğim genç bir siyasetçidir.Geçen salı akşamı uçakla İzmir’e hareket etmeden istifa kararını öğrenince kendisini aradım.‘AKP ile aramızda kültür farkı var’ dedi.Bu sözleri işitince onunla yaptığımız iki sohbeti hatırladım.O AKŞAMBunlar, onun kültür farkı sözleriyle neyi kastettiğini çok iyi anlatıyordu.İki ay kadar önce kızım ve damadım, evlerinde Erkan Mumcu ile eşine bir yemek verdi.Mumcu’nun eşi, tiyatro alanında başarılı işlere imza atmış, kişilikli bir insandır.O akşam özellikle Mumcu’nun eşinin, yaşadığı bazı şeylere karşı tepkili olduğunu gördüm.Mesela, İstanbul’da önemli bazı işadamlarının eşlerinin, Emine Erdoğan’a verdiği yemeğe katılmış.Bu yemekte bazı kadınlar, ‘Hadi yemek duası edelim’ demişler.Işın Mumcu, ‘Bu kadınların çoğunu tanıyorum. Daha önce yemeklerine de katıldım. Hiç öyle yemek duası gibi ádetleri yoktur. Şimdi Emine Erdoğan’la yemek yiyorlar diye bunu yapıyorlar’ diyor.Herkes elini kaldırıp yemek duası yaparken, o ellerini kaldırmamış.Herhalde bu Emine Erdoğan’ın dikkatini çekmiştir.İkinci sohbet, geçen yıl Cumhurbaşkanı Sezer’in verdiği cumhuriyet resepsiyonunda geçti.Hatırlayacaksınız o resepsiyon, türbanlı eşlerin davet edilmemesi nedeniyle epey tartışılmıştı.Resepsiyondan ayrılırken Erkan Mumcu ve eşine rastladım.Cumhurbaşkanı’nın türbanlı eşleri davet etmemesine tepkiliydi.‘Türkiye sadece türbansız kadınlardan ibaret bir toplum değil’ diyor, arkasından ekliyordu: ‘Ama Türkiye sadece türbanlı kadınlardan da ibaret değil.’O DA NORMAL DEĞİLAKP Grubu ve Bakanlar Kurulu üyelerinin eşlerinin bu kadar ağırlıklı bir şekilde türbanlı olmasını da normal bulmuyordu.Ahmet Hakan dün köşesinde mükemmel bir Erdoğan-Mumcu karşılaştırması yaptı.Gerçekten de Mumcu, AKP tabanının hassas olduğu bazı konularda Erdoğan’dan daha cesur, radikal görüşlere sahiptir.Ama burada çok önemli bir fark bulunduğunu düşünüyorum.ARADAKİ FARKMumcu türban, imam hatip okulları gibi meselelere ideolojik değil, özgürlük açısından bakar.Bu nüans, yeminli AKP düşmanları için hiçbir şey ifade etmeyebilir.Ama demokrasiye inanmış insanlar açısından çok çok önemlidir.Erdoğan ve çevresinin zina olayını anlayamamasının nedeni buydu. Onların tamamen dini gözlükle, basit bir ahlak meselesi olarak gördüğü bu davranışı, Batı, bir insan özgürlüğü meselesi olarak değerlendiriyor.İşte Erdoğan ile Mumcu arasındaki temel yaklaşım farkı burada ortaya çıkıyor.Bana göre Erkan Mumcu, AKP’ye gerekli bir siyasetçiydi.AKP’den daha çok Erdoğan’a yararlıydı. Ben, eleştirdiğim bazı nobran tavırlarına rağmen Başbakan Erdoğan’ı başarılı buluyorum. Pratikliğini, cesaretini ve gerekli yerlerde popülizme pabuç bırakmamasını Özal’ın bazı meziyetlerine benzetiyorum.Bu tutumun Türkiye’ye yararlı olduğunu düşünüyorum.Ancak Erdoğan’ın çevresinde, klasik milli görüşe sıkışıp kalmış insanlar var.Bu insanlar, AKP’nin aldığı oyları milli görüşün dar kalıplarına sokmaya çalışıyorlar.Mumcu’nun istifası, milli görüşün çekirdek kadrosunun zaferi olabilir.Ama Erdoğan ve onun makul çizgisinde kalmak isteyenlerin, bunun geçici bir zafer olduğunu bilmeleri gerekir.Ben, Erkan Mumcu keşke AKP’de ve Erdoğan’ın çevresinde kalabilseydi diyorum.İNŞALLAH KALIRÇünkü hem AKP’nin, hem Türkiye’nin Mumcu gibi demokrasi ve ekonomiye gerçek anlamda liberal merceklerden bakan siyasetçilere ihtiyacı var.Umarım Mumcu, daha uzun yıllar Türk siyasetinde etkin yerlerde kalır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!