Bir soru

Güncelleme Tarihi:

Bir soru
Oluşturulma Tarihi: Ekim 01, 2003 00:00

YÖK’ü, üniversiteleri, ilk, orta ve yüksek öğretimi, adalet ve vergi toplama sistem ve işlerini, rektörleri, profesörleri, öğretmenleri ve öğrencileri ben de beğenmiyorum, belki de herkesten fazla beğenmiyorum.En beğenmediğim ise belediyelerdir. Yetkilerini çoğaltarak birer yerel derebeylik haline getirmek istedikleri belediyeler; yolsuzlukların, adam kayırmaların, parti torpillerinin yuvası belediyeler.***Ordunun siyasete karışmasından, siyaset ve yönetim üzerindeki gölgesinden ben de hoşlanmıyorum. Ben de hoşlanmıyorum ama yukarıdaki paragrafta saydığım olumsuzlukların nedeni de TSK değil.Ancak, “TSK gölge etmesin de başka ihsan istemem!” demeden önce, “Neden gölge ediyor?”, “Gölge etme hakkını nereden alıyor?” gibi sorular sormak ve buna inandırıcı bir yanıt bulmak zorundayız.***“Demokrasi için demokrasi”, “Kendisi için demokrasi!” olarak tanımlanan biçimsel demokrasi ilgilendirmez beni. Benim önünde diz çöktüğüm, halk için, özgürlük ve refah için demokrasidir.***Hiçbir yabancı politikacının bir başka ülkenin ve o ülkenin halkının dostu olabileceğini kabul etmem. Bir politikacı kendi halkına dost olduğu zaman başka halkların da dostudur! Bir politikacı kendi halkına ihanet etmeden başka halkın, kendi ülkesine ihanet etmeden başka ülkenin dostu olamaz.Politikada ulusal çıkarlar vardır ve bir politikacı ilkin kendi ulusunun ulusal çıkarlarını düşünmek zorundadır.Bu nedenle, üçüncü bir devletin ve üçüncü bir halkın dostu olduğu söylenen bir politikacı benim ülkemin ve halkımın dostu olamaz!Politikada dostluk olmaz! “Sizin dostunuzum!” diyen bir büyük devlet politikacısı gerçekte “Benim çıkarlarıma hizmet etmeniz için sizi koruyucu kanatlarımın altına almak istiyorum!” demek istemektedir.***Bu uzun girişten sonra o “Bir soru”ya gelelim:“Türk Silâhlı Kuvvetleri, kendi İç Hizmet Yasası’nın verdiği yetkiyle Cumhuriyet’i kollamaktan vazgeçse, İslâmcı irticacılar da Cumhuriyet karşıtı girişimlerinden vazgeçerler mi?”“İslâmcı irticacılar Cumhuriyet karşıtı girişimlerinde vazgeçip Cumhuriyet’in ilkelerini kabul etseler, TSK’nın İç Hizmet Yasası’nın verdiği yetkinin sorumluluğu ile Cumhuriyeti kollamayı sürdürür mü?” Bu iki soruya inandırıcı bir yanıt bulmadan Türkiye’yi ve Türkiye toprakları üzerinde olup-biteni anlayamazsınız.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!