Bir konuşabilseydik neler anlatırdı neler

Güncelleme Tarihi:

Bir konuşabilseydik neler anlatırdı neler
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 06, 2005 00:00

Sophia Loren, bir rüzgar gibi geçip gitti Ä°stanbul’dan. Biz de bu yüzden Uluslararası Ä°stanbul Film Festivali’nin açılış gecesinde YaÅŸam Boyu Sanat Ödülü’nü alan ‘Yıldızlar yıldızı’na zihnimizi kurcalayan soruları soramadık! Oysa Sophia Loren ile konuÅŸma fırsatı doÄŸsaydı, bakın bize neler anlatacaktı.- Sayın Loren, çok formda görünüyorsunuz. Bize biraz kendinizden söz eder misiniz?Tam 71 yaşındayım. Kadınlar genellikle yaÅŸlarını açıklamaktan kaçınırlar ama ben bu dünyada dolu dolu bir 71 yıl yaÅŸadım. BaÅŸak burcunun tüm özelliklerini taşıdığımı söyleyebilirim. Düzenli ve titiz bir kadınım. MesleÄŸime çok baÄŸlıyım. ANNEM YERÄ°NE BEN SEÇİLDÄ°M- ÇocukluÄŸunuz nasıl geçti?Babamı hiç tanımadım. Annem, kız kardeÅŸimle beni büyük zorluklara göğüs gererek büyüttü. Çocukluk yıllarımdan söz edilince, gözlerimin önünde beliren sahne hiç deÄŸiÅŸmez: Napoli sokaklarında, yalınayak dilenen, pejmürde kılıklı küçük bir kız! Annem çok güzel bir kadındı. Sinema oyuncusu olmaya da o kadar hevesliydi ki, bir gün kız kardeÅŸimle beni yanına alıp Roma’daki Cinecitta stüdyolarına götürdü.Ne yazık ki, annem beklediÄŸi ilgiyi görememiÅŸti. Ben o sıralarda 15-16 yaşındaydım. Vücudum geliÅŸmiÅŸti. Hatta biraz fazla geliÅŸmiÅŸti de diyebilirim. Filmciler, annemi deÄŸil beni yıldız yapmak istiyorlardı. - Kamera karşısındaki ilk gününüz nasıl geçti?Aida operasından uyarlanan filmde, Aida’yı canlandıracaktım. Sette bu rol için hazırlanırken, yönetmen göğüslerimi açmamı istedi. Yaşıma ve bedenime göre göğüslerim fazla büyüktü. Ben bu durumdan hiç hoÅŸlanmıyordum ama Aida rolünü bu sayede aldığımı da tabii biliyordum.Kamera karşısında ilk günüm çok hareketli geçti. Yönetmenin sözlerini can kulağıyla dinledim. Her sahne için birkaç kez prova yaptık. Bu iÅŸi baÅŸaramamaktan korkuyordum. Kendimi, esir düşen hükümdar kızı Aida’nın yerine koymayı baÅŸarınca, sorun çözüldü. - Carlo Ponti’ye aşık mıydınız, yoksa amacınız sadece onun himayesine girmek miydi?Ben babamı hiç tanımadım. Carlo Ponti, müşfik tavırları, nezaketi ve sevecenliÄŸiyle bir anlamda bana baba özlemini unutturdu. Olgunluk çağına gelmiÅŸ bir erkek, hele Carlo gibi bu saydığım özellikleri taşıyan biri, benim gibi bir genç kızın kalbini kazanıverir. Carlo’ya gerçekten büyük bir aÅŸkla baÄŸlanmıştım.- Ama o evli bir erkekti deÄŸil mi? Ve siz bu yüzden Ä°talya’dan bile kovuldunuz! Carlo evliydi, üstelik yetiÅŸkin oÄŸulları vardı! Ama eÅŸiyle uzun zamandır ayrı yaşıyordu. Bilirsiniz Katolikler için bir evliliÄŸin feshedilmesi çok zordur. Carlo da kendine yeni bir hayat kurmak istiyordu. Onunla beraber olmaktan asla piÅŸmanlık duymadım. Carlo ile çok güzel, aynı zamanda tehlikeli geliÅŸmelerle dolu bir hayatımız oldu. Kocam artık köşesinde oturuyor. Hayatımızda da birbirimize beslediÄŸimiz sevgiden baÅŸka bir özellik yok.CARY GRANT’A AÅžIK OLDUM- Hiç sizin aklınızdan eÅŸinizi aldatmak geçti mi?Elbette hayır! Sadece bir ara Amerikalı aktör Cary Grant’a aşık olduÄŸumu hissetmiÅŸtim. Cary Grant, bana sırılsıklam aşıktı. Ama sonunda Carlo’dan ayrılamayacağımı anladım. Ve bu küçük aÅŸk hikayesi de böylece sona erdi. - OÄŸullarınızla aranız nasıl?Bugüne kadar oÄŸullarımla hiçbir sorun yaÅŸamadım. Carlo da ben de oÄŸullarımızın bizim yolumuzdan gitmeleri için onlara baskı yapmadık. Ä°ki oÄŸlum da seçtikleri mesleklerde baÅŸarılı olmak için çalışıyorlar. Carlo, gerçekten yetenekli bir orkestra ÅŸefi! Edouardo da babası gibi film yapımcılığını seçti. Ama küçük Ponti çok yaman çıktı. Sert ve disiplinli bir yönetmen oldu. Onunla çalışırken, hem böyle bir evlat yetiÅŸtirdiÄŸim için gurur duydum, hem de sert bir yönetmenle çalışmanın sıkıntısını çektim.- OÄŸullarınızı yetiÅŸtirdiniz. Åžimdi sıra torunlarla ilgilenmeye gelmedi mi?Bu soruyu oÄŸullarıma sorun. Büyük oÄŸlum, orkestrasında çalışan çok cici bir kemancı ile evlendi. Onların bana bir torun vereceklerini ümit ediyorum. Küçük oÄŸlum ÅŸimdilik sinemayla yatıp sinemayla kalkıyor. Yani ufukta evlilik falan yok.- Diyelim ki, torun sahibi oldunuz. Onlara nasıl davranırdınız?Ben oÄŸullarımı hiç şımartmadım ama doÄŸacak torunlarım için aynı ÅŸeyi söyleyemem. Herhalde onları çok şımartırım. Torunlarıma zaman ayırmak uÄŸruna sinemadan bile vazgeçebilirim. Anne olmak için savaÅŸ verdiCarlo ile resmen evlendikten sonra, anne olma tutkusu benliÄŸimi sarmıştı. Fakat baÅŸvurduÄŸum doktorlar jinekolojik bazı nedenlerden ötürü hamile kalamayacağımı söylüyorlardı. Ama ben kaderime boyun eÄŸmeyecektim. Ä°sviçre’de, bir doktorun benim gibi kadınların anne olmalarını saÄŸladığını duyunca, soluÄŸu Doktor Wateville’nin Zürih’teki kliniÄŸinde aldım. Ä°nanır mısınız, tedavim tam altı ay sürdü. Daha sonra da hamileliÄŸimi yatakta geçirdim. Büyük oÄŸlum Carlo Jr. doÄŸduÄŸu zaman dünyalar benim oldu. Bir süre sonra, tedaviye gerek olmadan ikinci kez hamile kaldım. OÄŸlum Edouardo’nun doÄŸumundan sonra da annelik defterini kapadım. Åžimdi oÄŸullarım ve ben üç arkadaÅŸ gibiyiz. Büyük oÄŸlum baÅŸarılı bir orkestra yönetmeni. Küçük oÄŸlum, filmcilikte babasını aratmayacak.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!