Beyaz sayfa açalım faturalar şişmesin

TÜRKİYE’de üretim yapan yabancı ilaç şirketlerinden birinin yöneticisi, vergi konusunda güvendiği danışmanı aradı:‘Bizim vergi konusunda bir sorunumuz var, acaba yardımcı olur musunuz?’Danışmanın işi buydu zaten... Ancak, ilaç şirketinin talebinin biraz farklı olduğu, konuşma derinleştikçe ortaya çıktı. İzleyelim:İlaç şirketi yöneticisi: Geçen yıl şubat-nisan dönemine kadar Türkiye’de ilaç fiyatları maliyet esasına göre belirlenirdi. Sağlık Bakanlığı’na yaptığımız başvurularda gösterdiğimiz maliyetlere bakılır, sonra fiyat artış izni verildi. Biz de Türkiye’deki birçok ilaç şirketi gibi fiyatımız yüksek çıkabilsin diye maliyetlerimizi şişirmek için elden geleni yapardık.Danışman: Nasıl yani?İlaç şirketi yöneticisi: Hammadde fiyatını yüksek göstermek gibi...Danışman: Sonra...İlaç şirketi yöneticisi: Geçen yıl ilaç fiyatlarını belirleme yöntemi değişti. Artık ilaç fiyatı belirlenirken 5 Avrupa ülkesinin ilaç fiyatlarına bakıyor. Oralardaki en düşük fiyat, Türkiye’de tavan olarak koyuyor.Danışman: Türkiye’de ilaç fiyatları böyle düştü değil mi?İlaç şirketi yöneticisi: Evet. Gelelim arama nedenime. İlaç fiyatı belirleme yöntemi değiştiğine göre, maliyeti yüksek göstermek için fatura şişirmeye gerek kalmadı. Acaba faturaları normale döndürsek mi, ne dersiniz?Danışman: Asla yapmayın...İlaç şirketi yöneticisi: Neden?Danışman: Maliye size çıkıp hesap zormaz mı, ‘Dana düne kadar maliyetleriniz çok yüksekti, ne oldu da böyle düştü?’ demez mi?İlaç şirketi yöneticisi: Hay Allah... Neyse teşekkür ederim...Bu konuşmadan bir süre sonra bazı ürünlerle birlikte ilacın Katma Değer Vergisi (KDV) de yüzde 18’den 8’e düştü. Ancak, hammaddelerin KDV’si yüzde 18’de kaldı. Aradaki 10 puanlık KDV yükü, ilaç üreticilerine dokundu.Aynı ilaç şirketinin yöneticisi yine danışmanı aradı:İlaç şirketi yöneticisi: Bakın ilaç fiyatımız düşük, girdi faturalarımız yüksek, zaten burada bir çarpıklığımız vardı. Şimdi buna KDV’deki 10 puanlık yük eklendi. Çoğumuz zarar eder noktaya geldik. Buna bir çözüm bulunamaz mı?Danışman: Maliye Bakanlığı’na danışmalıyım...Danışman, Ankara’ya yolu düştüğünde ilgili bürokratlara uğradı. Durumu anlattı. KDV’deki 10 puan fark konusunda birşey yapılıp, yapılamayacağını sordu. Bürokratlar yanaşacak gibi değildi:‘Biz onların maliyet yükseltme oyununu biliyoruz. Şimdi biraz acı çeksinler bakalım...’Danışman çok tecrübeli ve sözü dinlenir biriydi. Hemen bir öneri yaptı:‘Efendim, ilaç sektörüyle bir buluşma yapsanız. Tüm sektör temsilcileri eteklerindeki taşları dökse... Sonra onlara geçmişe dönük hesap sormadan yeni düzene uyma olanağı tanısanız...’Bürokratlar hemen reddetmedi, ‘Düşünelim’ yanıtı verdi...Anlaşılan ilaç sektörü Maliye’yle ‘beyaz sayfa’ açacağı günü bekliyor...Bakalım açılacak mı?Risk almazsak bu cenaze kokarTBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Star Grubu’nun yabancılara satışını kolaylaştıracak tasarı görüşülüyor. Oturumda Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’le birlikte Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk de var... Komisyon’un CHP’li üyeleri TMSF’ye eleştiriler yöneltti:TMSF Star’ı kötü yönetiyor, mali durumu kötüleşti...Star yöneticilerine çok yüksek maaş veriliyor...52 milyon dolarlık oteli yarı fiyata sattınız. Star da öyle mi olacak?Şener, eleştirilere yanıt verdi: ‘TMSF bağımsız bir kurumdur. İşlerini bizden izin almadan yürütürler. Ne yaptıklarını bilmeyiz. Birçok konuyu kamuoyu gibi açıklamalar yapılınca öğreniriz.’Oturum bitti, Ertürk Komisyon’da düştüğü duruma içerledi. Suçlamalar sıralanmış, yanıt fırsatı verilmemişti. Anlaşılan, ‘TMSF Başkanı çok fazla konuşuyor’ diye düşünen Şener, öyle ugun görmüştü. Ertürk, dönüşte arkadaşlarına dert yandı: ‘Risk alıp iş yapıyoruz. Risk almazsak bu cenaze kokar, kimse kaldıramaz. Buna rağmen bize savunma hakkı çok görülüyor...’Hem 46 milyar dolarlık batık banka yükünün sorumluluğunu üstlen, hem de her cepheden düşman kazan... TMSF’yi yönetenlerin işi gerçekten zor...