Ben psikopat değilim
Güncelleme Tarihi:
Gözde YILMAZ
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2006 00:00
"Evdeki Yabancı" ve "Davetsiz Misafir" gibi dizilerden tanıdığımız tiyatro oyuncusu Tardu Flordun hakkında, 5 yıl önce bıçakla yaralama suçundan açılan dava hálá devam ediyor. Bu yüzden geçen ay 27 gün hapis yatan Flordun’la, uzun aradan sonra onu yeniden kamera karşısına geçiren "Aşk Oyunu" dizisinin setinde görüştük.
O yaralama olayı nedeniyle açılan dava hálá sürüyor, değil mi?
Evet... Şunu söyleyeyim; benim bir deli tarafım vardır ama her deli psikopat değildir! Bu camidaki birçok kişiden daha iyi yaşıyorum. Bundan 4,5 yıl önce yaşanan bir olaydı. İlk duyulduğunda İzmit’te 5 gün hapiste kaldım. Daha sonra tahrik unsuru ve iyi halden dolayı serbest bırakıldım. Ama olayı abarttılar, "o manyağın tekidir" izlenimi yaratıldı! Tiyatrodan atılmamı bile istediler. 6 ay hapis yatarsam devlet memurluğundan atılacaktım çünkü... Hayatımda ilk kez faka bastım. Bunu yedim ve böyle bir suç işledim. Geçen ağustos ayında da 27 gün hapiste kaldım. Davanın büyük bölümü atlatıldı ama...
Karşı taraf davacı mı?
Hayır, onların şikayeti yok. Katil ruhlu bir adam değilim. O kızın hastane masraflarını karşıladım. Bana herkes "Sen popüler bir adam olmasaydın, olaylar bu noktaya gelmezdi. Olay kısa zamanda kapanırdı" diyor. İnsanın ayağı bir kere çukura girince, sürekli yükleniyorlar. Yine de mutluyum, çünkü olay abartıldığı halde halkın büyük bölümünden güzel tepkiler aldım. Tiyatroda arkadaşım dediğim kişiler de yürekliliklerini ve düşünce seviyelerini gösterdiler.
O gece yaraladığınız kadının, Halime Çalışkan’ın evinde miydiniz?
Evet... Biz orada dört kişi kalıyorduk. Alkol falan da vardı. Bana ve o zamanlar birlikte olduğum Arzu Yanardağ’a küfür edildi. Halime, "Onunla birlikte oluyorsun da benimle neden olmuyorsun" dedi. Yanımızdaki kişilere "Alın şunu" dememe rağmen -ki üzerime saldırıyordu- hiçbir şey yapmadılar. Üstelik erkek arkadaşı da oradaydı. Onlar da tepki göstermeyince sustalıyı salladım. Öldürmek niyetiyle yapmış olsaydım zaten ölürdü. "Üç Kuruşluk Opera" adlı oyunda kullandığım sustalı cebimde kalmıştı... Ben psikopat değilim! Öyle olsaydım, 30 sene boyunca beni sinir eden 150 kişiyi doğramış olurdum!
Daha sonra eski sevgiliniz Arzu Yanardağ’ın da burnunu ısırdığınız ileri![/images/100/0x0/55eb2abef018fbb8f8afa7fe]()
sürüldü...
Tutkulu bir ilişkimiz vardı. Samimiyeti olan aşklarda bu vardır. Standart kavgalarımızın dışarıya yansıtılmış hali...
Sizi bu olaylar karşısında en çok yaralayan ne oldu?
Babamı 10 sene önce kaybettim, 64 yaşında bir annem var. Çıkan haberlerden de en çok o etkilendi. Bu beni çok yaraladı, yaralanacak yerim kalmadı.
Keremcem’in ayrıldığı "Aşk Oyunu" dizisinin kadrosuna dahil oldunuz. Onun rolünü mü devam ettireceksiniz?
Hayır, rolüm farklı... Yasemin Ergene’nin canlandırdığı Ekin karakterine aşık, çapkın, kafasına koyduğunu yapan Mert adlı bir avukatı oynuyorum.
Bir diziye sonradan katılmak cesaret istemiyor mu?
Aslında öyle... Ama ben diziye Keremcem’in yerine girmiyorum. Onun hayran kitlesi çoğunlukla 12-13 yaş grubu. Benimki ise orta yaş...
Uzun aradan sonra yine settesiniz, zorlandınız mı?
Oyunculuğa ara verdiğin zaman, bir sonraki oyunda elini kolunu nereye koyacağını bilmiyorsun. O yüzden ilk başlarda zor oldu. Bunun dışında televizyondeki partnerlerim hep 30’lu yaşlardaydı. Şimdi kendimden 13 yaş küçük bir kıza partnerlik yapıyorum. Amcası gibi dururum diye düşündüm. "Bir İstanbul Masalı"ndaki ilişki örnek gösterilince ikna oldum.
Keremcem’in rolü size teklif edilseydi, kabul eder miydiniz?
Hayır. Neden 44 bölüm giden bir rolü devam ettireyim ki...
Sıkıntıdan 10 kilo aldım
Bıçakla yaralama olayından sonra hayatınızda neler değişti?
Alkol problemim yoktu, ama haftanın dört günü içerdim; alkolü bıraktım. Bu sıkıntılardan dolayı 10-11 kilo aldım. Bedelini maddi ve manevi olarak fazlasıyla ödedim. Pişmanım... Ne olursa olsun böyle bir şey yapmamalıydım. Bıçakla, silahla dolaşıyormuşum gibi bir izlenim yaratıldı çünkü...
Evet... Şunu söyleyeyim; benim bir deli tarafım vardır ama her deli psikopat değildir! Bu camidaki birçok kişiden daha iyi yaşıyorum. Bundan 4,5 yıl önce yaşanan bir olaydı. İlk duyulduğunda İzmit’te 5 gün hapiste kaldım. Daha sonra tahrik unsuru ve iyi halden dolayı serbest bırakıldım. Ama olayı abarttılar, "o manyağın tekidir" izlenimi yaratıldı! Tiyatrodan atılmamı bile istediler. 6 ay hapis yatarsam devlet memurluğundan atılacaktım çünkü... Hayatımda ilk kez faka bastım. Bunu yedim ve böyle bir suç işledim. Geçen ağustos ayında da 27 gün hapiste kaldım. Davanın büyük bölümü atlatıldı ama...
Karşı taraf davacı mı?
Hayır, onların şikayeti yok. Katil ruhlu bir adam değilim. O kızın hastane masraflarını karşıladım. Bana herkes "Sen popüler bir adam olmasaydın, olaylar bu noktaya gelmezdi. Olay kısa zamanda kapanırdı" diyor. İnsanın ayağı bir kere çukura girince, sürekli yükleniyorlar. Yine de mutluyum, çünkü olay abartıldığı halde halkın büyük bölümünden güzel tepkiler aldım. Tiyatroda arkadaşım dediğim kişiler de yürekliliklerini ve düşünce seviyelerini gösterdiler.
O gece yaraladığınız kadının, Halime Çalışkan’ın evinde miydiniz?
Evet... Biz orada dört kişi kalıyorduk. Alkol falan da vardı. Bana ve o zamanlar birlikte olduğum Arzu Yanardağ’a küfür edildi. Halime, "Onunla birlikte oluyorsun da benimle neden olmuyorsun" dedi. Yanımızdaki kişilere "Alın şunu" dememe rağmen -ki üzerime saldırıyordu- hiçbir şey yapmadılar. Üstelik erkek arkadaşı da oradaydı. Onlar da tepki göstermeyince sustalıyı salladım. Öldürmek niyetiyle yapmış olsaydım zaten ölürdü. "Üç Kuruşluk Opera" adlı oyunda kullandığım sustalı cebimde kalmıştı... Ben psikopat değilim! Öyle olsaydım, 30 sene boyunca beni sinir eden 150 kişiyi doğramış olurdum!
Daha sonra eski sevgiliniz Arzu Yanardağ’ın da burnunu ısırdığınız ileri
Tutkulu bir ilişkimiz vardı. Samimiyeti olan aşklarda bu vardır. Standart kavgalarımızın dışarıya yansıtılmış hali...
Sizi bu olaylar karşısında en çok yaralayan ne oldu?
Babamı 10 sene önce kaybettim, 64 yaşında bir annem var. Çıkan haberlerden de en çok o etkilendi. Bu beni çok yaraladı, yaralanacak yerim kalmadı.
Keremcem’in ayrıldığı "Aşk Oyunu" dizisinin kadrosuna dahil oldunuz. Onun rolünü mü devam ettireceksiniz?
Hayır, rolüm farklı... Yasemin Ergene’nin canlandırdığı Ekin karakterine aşık, çapkın, kafasına koyduğunu yapan Mert adlı bir avukatı oynuyorum.
Bir diziye sonradan katılmak cesaret istemiyor mu?
Aslında öyle... Ama ben diziye Keremcem’in yerine girmiyorum. Onun hayran kitlesi çoğunlukla 12-13 yaş grubu. Benimki ise orta yaş...
Uzun aradan sonra yine settesiniz, zorlandınız mı?
Oyunculuğa ara verdiğin zaman, bir sonraki oyunda elini kolunu nereye koyacağını bilmiyorsun. O yüzden ilk başlarda zor oldu. Bunun dışında televizyondeki partnerlerim hep 30’lu yaşlardaydı. Şimdi kendimden 13 yaş küçük bir kıza partnerlik yapıyorum. Amcası gibi dururum diye düşündüm. "Bir İstanbul Masalı"ndaki ilişki örnek gösterilince ikna oldum.
Keremcem’in rolü size teklif edilseydi, kabul eder miydiniz?
Hayır. Neden 44 bölüm giden bir rolü devam ettireyim ki...
Sıkıntıdan 10 kilo aldım
Bıçakla yaralama olayından sonra hayatınızda neler değişti?
Alkol problemim yoktu, ama haftanın dört günü içerdim; alkolü bıraktım. Bu sıkıntılardan dolayı 10-11 kilo aldım. Bedelini maddi ve manevi olarak fazlasıyla ödedim. Pişmanım... Ne olursa olsun böyle bir şey yapmamalıydım. Bıçakla, silahla dolaşıyormuşum gibi bir izlenim yaratıldı çünkü...